Ülkemizde neredeyse her üç kişiden birinde görülen, hepatosteatoz adı verilen karaciğer yağlanması, karaciğer dokusunda yağ birikimi sonucu olur. Karaciğer yağlanması, genellikle sağlıksız beslenme ve obezite, diyabet, trigliserid yüksekliği ve aşırı alkol tüketimi gibi nedenlerle karaciğer hücrelerinde normalden fazla yağ birikmesiyle oluşur. Vücudun kimya fabrikası olarak adlandırılan karaciğer hücrelerinde, vücut çok fazla yağ ürettiğinde veya besinlerle alınan yağı yeterince metabolize edemediğinde fazlaca birikir ve çok ciddi karaciğer hastalıklarına neden olur.
Karaciğer ne işe yarar?
Vücudun en büyük organlarından olan karaciğer vücudumuzun kimya fabrikasıdır. Örneğin yağların eritilmesi için safra yapar, kan pıhtılaşma faktörlerini üretir, vitaminleri depolar, hormon üretir, kandaki toksik maddeleri temizler, demir, vitamin, şeker, yağ gibi enerji kaynaklarını depolar. Kandaki zararlı maddeleri süzer, ilaçların bir kısmını metabolize eder.
Karaciğer yağlanması neden olur?
Karaciğer yağlanması oluş sebebine göre genelde ikiye ayrılır. Alkolik ve non-alkolik. Her ikisi de zamanla karaciğer hücrelerinde fibrosiz denilen değişime neden olur ve karaciğerde harabiyet meydana getirerek karaciğer sirozuna yol açarlar.
Karaciğer yağlanmasının nedenleri yoğun alkol tüketimi, obezite, diyabet ve trigliserid seviyesinin yüksek olmasıdır.
-Karaciğer yağlanmasının en önemli nedeni alkoldür.
-Obezite,
-Diyabet,
-Yüksek insülin direnci,
-Yetersiz beslenme,
-Kanda yüksek trigliserid seviyeleri,
-Geçirilen hepatitler (hepatit B, hepatit C gibi)
-Uzun süre kullanılan ilaçların yan etkileri,
-Hareketsiz yaşam tarzı.
Karaciğer yağlanmasının belirtileri nelerdir?
Karaciğer yağlanması erken evrede genellikle belirti vermez. En önemli belirti, karaciğerin bulunduğu karın sağ üst tarafında şiddetli ağrı ve halsizliktir.
Karaciğer yağlanmasında ortaya çıkan belirtiler şunlardır:
-Aşırı yorgunluk,
-İştahsızlık,
-Kilo kaybı,
-Gözlerde ve ciltte sararma,
-Bacaklarda ve karında ödem, ileri seviyede karın içi sıvı toplanması,
-Vücutta morluklar, sebepsiz burun kanamaları,
-Cinsel isteksizlik,
-Erkeklerde meme büyümesi,
-Ciltte lekelenmeler, kaşıntı,
-Ciltte küçük ağsı damarlanmalar,
-Mide bulantısı, kusma,
-Adet düzensizliği,
-Karaciğerin büyümesi ve karın sağ üst tarafında ağrı.
Yağlanmanın ilerlediği durumlarda (evre 3-4) kan kusma, idrarın koyu dışkının siyah renkli olması ve son olarak ölümcül olan yemek borusu varis kanamaları görülür.
Tanı nasıl konur?
Kan tahlilleri en önemli göstergedir. Kan yağ ve kolesterol seviyeleri, karaciğer fonksiyonlarının sağlıklı olup olmadığını gösteren karaciğer fonksiyon testleri, hepatit testleri ve enzimlerin normalden yüksek olması tanıda çok önemlidir. Karaciğere yönelik ultrason, tomografi, MR ve biyopsi kesin tanı koydurucudur.
Karaciğer yağlanması tedavi edilir mi?
Tedavinin ilk kuralı yaşam tarzında yapılacak değişikliklerdir. Alkol kullanımı tamamen kesilmelidir. İnsülin direncine neden olacak beslenme alışkanlıklarından vazgeçilmeli, obezite ile mücadele edilmelidir. Düzenli egzersiz ve kan şekeri kontrolleri yaptırılmalıdır. Bisküvi, pasta, krema, gofret, cips gibi toksik yiyeceklerden ve gerek şekerli gerek tatlandırılmış gazlı içeceklerden uzak durulmalı, salam sosis gibi işlenmiş et tüketiminden kaçınılmalı, yeşil sebze, meyve ve zeytinyağının hakim olduğu akdeniz usulü beslenme tarzına geçilmelidir.
-Akdeniz diyeti, doymamış yağ asitlerinden, oleik asitten ve A, D, K ve E vitamini ve güçlü antioksidanlar içeren zeytinyağından zengin diyet uygulanmalı. Omega 3 yağ asitlerinden zengin balıklar (özellikle yağlı olan somon, sardalya gibi), keten tohumu, zerdeçal, ceviz, fındık, meyveler, tam tahıllar, koyu yeşil yapraklı sebzeler, enginar, avokado, yaban mersini gibi antioksidandan zengin meyveler ve baklagiller diyete eklenmelidir.
-Yüksek fruktoz içeriğine sahip yiyecekleri tüketmekten kaçınılmalıdır. Yani beyaz ve esmer şeker, sütlü çikolata (bitter tercih edilmeli) ve bisküvilerde bulunan şekerler, şerbetli tatlılar ve şekerli içecekler gibi gıdalardan uzak durmak yağlanmayı azaltır.
Prof. Dr. Mehmet Emin Güneş/Genel Cerrahi Uzmanı