Nba aktörleri arasında en zoru genel menajer olmak. Herkesin yaptığından sorumlusunuz. İşler kötü gittiğinde fatura size çıkar. Başarı geldiğinde en son akla gelen olursunuz. Başkana hesap verme, medya ve taraftarca sert eleştirilen olma cabası. GM demek yalnızlığa ve ilk suçlanan olmaya mahkum olmak demek.

Genel menajerlerin sezon performansını değerlendirdiğimde Koby Altman’ı ilk sıraya yazarım. Gardlar ve pivotlar arasındaki uyumsuzluk nedeniyle tıkanma noktasına gelen Cavaliers'ın çıkışa geçmesi için ilk akla gelen bazı oyunculardan vazgeçmekti. Altman onları bir arada verimli kullanacak koçu işe alarak çözüm buldu. Kenny Atkinson yönetimindeki Cleveland Cavaliers % 81.5 galibiyet oranıyla Doğu'da açık ara lider. Nba genelindeyse Oklahoma City Thunder'la ilk sırayı paylaşıyor. Koby Altman play-off'ta daha fazlası gerektiğini bildiği için ikinci hamleyi yapmakta tereddüt etmedi. Sıkıntı çekilen kısa forvet pozisyonunu DeAndre Hunter'ı alarak güçlendirdi. 20 milyon dolardan üç yıllık kontratı olan Hunter'ı 2. tur hakkıyla almak başarı. Fiyat/performans ve maliyet olarak şahane takviye. LeBron James’in ayrılığının üstünden 7 yıl geçti. Cleveland seyircisi yeniden şampiyonluk hayali kuruyorsa, mimarı Koby Altman’dır. Bu takımı sıfırdan inşa etti. Kimya sorununu çözdü. Bütün bunları geleceği ipotek altına almadan başardı.

Brad Stevens şampiyon Boston Celtics kadrosunu kayıpsız korumayı başardı. Özellikle 4×7=28 milyon dolarlık Payton Pritchard kontratı GM adaylarına ders niteliğinde. Bu kalitede bir şutör için yıllık en az 20 milyon dolar ödemeniz gerek. 7 milyona ikna etmek, inanılır gibi değil! Stevens, koçluk dönemindeki başarısını GM olarak da sürdürüyor.

Rob Pelinka hep ikilemde kalmama yol açıyor. Sezon başı yapması gereken hamleleri yapmadı. “Bu sezonu da çöp etti” derken sessiz sedasız Luka Doncic'i aldı. Böylesi tarihi bir takası yapınca bir “vaaav” çektim. Ardından sağlık kontrolünü geçemediği için bozulan Mark Williams hamlesiyle Lakers'ı pivotsuz bırakınca, bir kez daha okyanusu aşıp derede boğuldu. Luka Doncic'i almak geleceği kazanmak olduğu için Rob Pelinka başarılıdır. En azından bir sonraki yanlışına kadar.

Sean Marks başarılı bulduğum bir GM. Ancak diğerleri gibi aldıkları için değil. Mikal Bridges'ı 5 ilk tur hakkı karşılığında sattığı için. Bridges çok iyi oyuncu ama sonuçta rol oyuncusu. Onu süper yıldız fiyatına satan GM alkış alır. Üstüne Joe Fernandez gibi takımı ileriye taşıyacak bir koç tercihi eklenirse, Sean Marks, Brooklyn Nets'i güzel günlere taşıyacak adamdır.

Zach Kleiman geçen seneki hataları telafi ediyor. Marcus Smart'ı "zararın neresinden dönersem" diyerek elden çıkardı. 2. tur seçimi Walls, Lakers'ın kapı önüne koyduğu Scottie Pippen Jr küçük ama değerli ekleme oldu. Memphis Grizzlies yeniden zirveye adayı olmayı başardıysa bunda oyuncular kadar GM Kleiman'ın payı var. Bu sene harikalar yaratan Jaren Jackson JR'la sözleşme uzatması halinde hem kendi hem de Boz ayılar için gelecek garanti altında demek. Aksini düşünmek bile istemiyorum.

Phoenix Suns GM'i James Jones tam bir kronik başarısız. Geçen sene Bradley Beal'i alarak başlattığı hatalara yenilerini ekledi. Hayal kırıklığı yaratan Beal'den kurtulmak için 2031 ilk tur hakkını verdi. Beal’i kimse istemeyince Kevin Durant'ı göndermeyi denedi. O da olmadı. Sonuçta Beal elde kaldı, Durant küstü. Takım play-in sınırı dışında. Lüks vergisini ikinci apronda aştıkları için en ufak takviye yapmaları bile zor. Draft hakları 2032 yılına kadar başka takımlarda. Sezon böyle bitse Houston Rockets, Phoenix Suns'dan aldığı hakla lotaryadan oyuncu seçecek. Arada kalan 26, 28 ve 30 ilk tur değişim hakkı, Beal takasından dolayı Washington Wizards'a ait. Şampiyonluk için gelecek ipotek edildi. Ortada en ufak başarı yok. Bugünle beraber gelecek kaybedildi. Üstelik bütün bu başarısızlık 250 milyon dolara yakın lüks vergi ödenerek yapılıyor. Bu yaz Kevin Durant'ı elden çıkarmak tek çare. Bu bile takımı düze çıkarmaz. En fazla nefes aldırır. Jones o kadar büyük batırdı. Phoenix'in sahibi Matt Ishbia, vakit kaybetmeden James Jones'u kovmalı.

Dallas Mavericks taraftarı için nefret unsuru haline gelen Nico Harrison aslında günah keçisi. Luka Doncic'i göndermenin bahanesi olmaz. Hele ki 31 yaşında ve sakatlığa yakın Anthony Davis için. Nitekim ilk maçın ardından 6 haftalığına sakatlık dosyasını açtı. Bununla beraber Doncic gibi bir değeri gönderme kararını bir GM tek başına veremez. Dallas Mavericks'in sahibi Patrick Dumont, Luka'ya 300 milyon dolarlık devasa kontrat vermek istemedi. Takasın ardından Luka’yı suçlayan açıklamaları bunu doğruluyor. Doncic’i göndermek için Harrison'u kullandı. Taraftar tepkisinden dolayı korumayla gezen Nico Harrison'ın yerinde olmak istemezdim. Bütün bir şehir ondan nefret ediyor. Bunca yangına rağmen Davis ve diğer sakatlar dönüp ritim bulursa Dallas yüzük adayıdır. Şampiyonluk gelse bile Harrison alkış almaz. Mutlaka kovulacak. Çünkü Doncic’in gidişinin faturasını biri ödemeli. Bay Dumont kendini kovamayacağına göre, hedef belli.

Takasların efendisi Daryl Morey kabus gibi sezon yaşıyor. Şampiyonluk için kurduğu kadro ligin dibinde. Play-off imkansız, belki play-in. Takım içi kavgalar aldı başını gidiyor. Joel Embiid ve Tyrese Maxey kanlı bıçaklı. Philadelphia Sixers seyircisi Embiid’e kızmaktan Morey'e tepki göstermeye vakit bulamadı. Bu yaz Embiid’i iyi bir pakete elden çıkarmazsa sıra Daryl Morey'e gelir.

Tavanı daraltan hamleler serisiyle Masai Ujiri beni hayal kırıklığına uğrattı. Toronto Raptors’ı şampiyon yapan GM gitmiş yerine klonu gelmiş sanki. Sıradan Bir oyuncu olan İmmanuel Quickley'e 30 milyon bağlamanın ardından Brandon Ingram'ı takaslayıp 3 yıl 120 milyon dolar vermek geleceğe ipotek demek. Bunlar takıma sınıf atlatmaz. Ortalama seviyeye çıkarır ve orada sınırlar. Kriz anında da ortadan kaybolur. Finansal kısıtlamalardan dolayı üst düzey takviye imkansız. Pascal Siakam ve OG Anunoby bu vasatlar gelsin diye mi gönderildi! Ne anladık böyle yeniden yapılanmadan!