Savunmaysa, kralı burada

Savunmaysa, kralı burada

''NBA'de savunma yapılmıyor. Orası şov mekanı" diyenleri tekzip edecek sertlikte maçlar izliyoruz. Bir iki eşleşme dışındakilerde rekabet yüksek seviyede.

Savunmaysa, kralı burada

Doğu'da Cleveland, Boston ve Indiana 2-0 önde. Cleveland, toplama takım görüntüsündeki Miami Heat karşısında fazla zorlanmıyor. Orlando Magic çok direniyor. İyi savunma yapıyorlar. Ancak hücumdaki fark Boston'u galibiyete taşıyor. İki eşleşmede en fazla bir fireyle 4-1 biter gibi duruyor. Milwaukee Bucks'da Damian Lillard döndü ama gene yenildiler. Indiana Pacers'ın kadro derinliği ve koç farkıyla 2-0 öne geçti. Aşırı yıpranmak zorunda kalsa da Giannis Antetokounmpo'nun dominant oyunu Bucks adına tek olumlu haber. New York Knicks evinde kaybettiği maçın telafisini deplasmanda yaparak Detroit Pistons karşısında 2-1 öne geçti. Detroit yıllar sonra play-off yaptı. Ancak ''yeni gelmedik, geri geldik'' dercesine iyi oynuyorlar. Knicks için çok zor seri oluyor.

Savunmaysa, kralı burada - Resim : 2

Batı'da Oklahoma City Thunder-Memphis Grizzlies karşısında 3-0 önde. Thunder yenmenin ötesinde toplamda 76 sayı fark atarak Boz ayıların onuruyla oynadı. Lakers ilk maçta yediği köteğin acısını 2. maçta çıkararak seriyi 1-1'e getirdi. Los Angeles Clippers ilk maçı trajik kaybetmenin travmasını çabuk attı. Önce Kawhi Leonard'ın şov yaptığı maçla eşitliği sağladı. Dün gece de sahasında çift yönlü domine ettiği ve 8 blok yaptığı maçı 34 sayı farkla kazanarak 2-1 öne geçti. Bu fark denge bozar. Denver mutlaka aynı sertlikte cevap vermeli. Aksi takdirde katılımcılıktan izleyiciliğe geçerler. Golden State'e ilk maçı kaybeden Houston aynı hatayı bir kez daha yapmadı. Jimmy Butler'ın sakatlanıp çıkması roketlerin işini kolaylaştırdı. Alperen ve arkadaşları San Francisco'daki maçlara iyi hazırlanmalı. Butler azmanı bir yolunu bulup oynar. Draymond Green evinde sertliğin dozunu arttırır. Gençleri zor sınav bekliyor.

Savunmaysa, kralı burada - Resim : 3

Alperen üst seviyeye çıkacak gibi

Play-off'lar öncesi en çok merak ettiğim Houston Rockets'in iki yıldız adayı Alperen Şengün ve Jalen Green'in ne yapacağıydı. Çünkü ikisi de büyük potansiyel yanında defoları olan oyuncular. Ayrıca ilk kez play-off'ta sahne alacaklar. Alperen için endişem boyalı alanı kapatan takımlara karşı zorlanmasıydı. Çünkü kapanan savunmayı cezalandıracak dış atışları henüz sokamıyor. Draymond Green hem fiziksel serlik yanında kışkırtıcı sözlerle savunmaya çalıştı ama Alperen gayet iyi maç çıkardı. 26 sayı, 9 ribaund, 3 top çalma, 1/2 üçlük, % 65 iki sayılık ve %61 (11/18) genel şut yüzdesiyle şahane oynadı. İkinci maçta 17 sayı, 16 ribaund, 7 asist, 2 top çalmayla gösteriye devam etti. İki maçtaki 8 top kaybını nazar boncuğu olarak kabul edersek, Alperen devler arenasında önemli bir aktör olma yolunda diyebiliriz. Çünkü karşısında fiziksel ve mental olarak saldıran bir Draymond Green var. Alperen henüz dış şut tehdidi değil ama iki maçta birer de olsa isabet bularak gömülen savunmaya ceza kesebileceğini gösterdi. % 78'lik faul isabetiyle bu alandaki eksiğini giderme yolunda. Alperen'in mentali çok güçlü. Rakibin kim olduğu, maç içinde negatif olarak ne yaşadığı onu olumsuz etkilemiyor. Sistem içinde kalarak denemekten ve rekabetten kaçınmıyor.

Savunmaysa, kralı burada - Resim : 4

Jalen Green ise ilk maçta duvara tosladı. 0/4 üçlük, 3/11 ikilik, % 20 genel şut yüzdesiyle 7 sayıda kaldı. 8 ribaund ve sadece 1 top kaybı artı hanesine yazılacak istatistik oldu. İkinci maçtaysa % 44'le(8/18) 8 üçlük, 38 sayı, 4 ribaund, 6 asist, 3 top çalma ve % 52 genel şut yüzdesiyle yanardağ gibi patladı. Green'in skoru kadar savunma katkısı da yüksekti. Jalen Green'in Alperen'den farkı mental zayıflığı. İyi başlarsa böyle coşuyor. Kriz anlarındaysa sinip, yok oluyor. Alperen 1-2 periyod rezalet oynasa da toparlamayı biliyor. Jalen Green de bunu yapmayı öğrenmeli. 2. maç için Jimmy Butler'ın sakatlanıp çıkması iki oyuncumuzun da yüksek performans göstermesinde etkili oldu. Bunu da göz önünde bulundurmak gerek. İki gencin de kat etmesi gereken çok yol, aynı zamanda umut var. İstikrarlı ve rekabetçi olduğu için Alperen için tünelin ucu daha aydınlık.

Savunmaysa, kralı burada - Resim : 5

Trash talk zamanı

Meydan okumaları severim. Bu play-off'ta da bayağı trash talk izledik. Anthony Edwars gözüne Luka Doncic'i kestirmiş. İkinci maç öncesi ısınmada bile Doncic'in yanına gelip laf soktu. Doncic 16 yaşında Yurolig arenasında sahne almış biri. Baskıya alışkın. Zor rakip. Bununla beraber en iyi olmayı kafasına koyan Edwards'ın hedefi de büyük seçmesini doğru buluyorum. İlk raundu Edwards kazandı. Doncic'in yüzüne örümcek adam sevincini yaptı. İkinci raundun galibiyse triple double'ı bir asistle kaçıran Luka oldu. Turu geçen atışmayı kazanır ve bu ikili bize daha çok trash talk izletir diyorum.

Savunmaysa, kralı burada - Resim : 6

Tyrese Haliburton, kendisini abartılmış bir oyuncu olarak tanımlayan Damian Lillard'a içerlemiş. İki maçta da karşılıklı laf düellosu yaptılar. Tyrese, Lillard'ın oynadığı 2. maçta, 21 sayı, 12 asistle double double yapıp, Lillard'ı evine 2-0'la uğurladı. Lillard % 30 genel şut yüzdesiyle 14 sayıda kaldı. Bu raundun kazananı Haliburton. Ancak Damian Lillard'ın rekabetçi biri olduğunu unutmayalım. Milwaukee'de oynanacak maçta bir cevabı olacaktır.

Savunmaysa, kralı burada - Resim : 7

Bitadze ne yaptın sen öyle!

Gelelim en sevmediğim konuya. Boston-Orlando arasındaki 2. maçta Goga Bitadze, Kristaps Porzingis'e dirsek atarak alnının kanamasına neden oldu. Bitadze kaza süsü verdi ama bana pek öyle gelmedi. Çok kontrolsüzce ve sert savurdu dirseğini. İki oyuncunun geçen sene oynanan maçta da gerilim yaşaması, Gürcü oyuncunun rövanş almak için dirsek attığını düşündürttü bana. Basketbol temas oyunu. Elbet sertlik olur. Ancak bunun dozu fazlaydı. Kafaya o kadar sert darbe, Tanrı korusun bir beyin sarsıntısı bile geçirtebilir. Bitadze sakin ol diyorum.

Diğer Yazıları