Ziya Abay, namıdiğer Tuncelili Robinson Crusoe

ZİYA ABAY, NAMIDİĞER TUNCELİ'Lİ ROBİNSON CRUSOE

Bugün sizlere, eşe duyulan hasretin ağaçlara yansımasından ve nice insanca duyguyu ailesinden kalan adaya eken Ziya Abay'dan bahsetmek istiyorum.

Tunceli ile Elazığ arasında Keban Baraj Gölü Havzası'ndaki, aileden kalma tarlası baraj sularının yükselmesiyle bir adaya dönüşmüş. Bu kurak adaya 20 yıl önce yerleşerek 4 bini aşkın fidan  diken Ziya Abay, son zamanlarda geçirdiği rahatsızlık sebebiyle adaya gidemez olmuş. Peki bütün bu hikaye nasıl başladı? Hadi gelin, sizlere bu adanmışlıkla dolu yaşanmışlıktan bahsedeyim.

Ziya Abay 1939 yılında Tunceli'nin Pertek ilçesine bağlı Çakırbahçe köyünde dünyaya geldi. "8 yaşına kadar orada büyüdüm, 8 yaşından sonra da Elazığ'ın Akpınar mahallesinde büyüdüm." diyerek çocukluğunu tanımlar.  Amcaları antikacılıkla ve ticaretle uğraşan Abay, Elazığ'da yaşadığı dönemde bir amcasından antikacılığı öğrenerek kendisine meslek edinir. Askerlik görevinden sonra Eskişehir'e yerleşen Ziya Abay, 50 seneye yakın orada ikamet eder. Onun deyimiyle orada "kıymetli dostlar" edinir. Yıllarca Eskişehir'de Antikacılık yaparak geçimini sürdürür ve eşiyle beraber 4 çocuğunu büyütür. Bir oğlu doktor, bir kızı öğretmen olur. Diğer kızı ODTÜ işletme ve diğer oğlu  ODTÜ kamu bölümü bitirir.

1995 yılında, Ziya Abay'ın eşi,  Bursa'ya giderken trafik kazası sonucunda hayatını kaybeder. Abay hayatını anlatan belgeselde şu sözleri söyler, "95 yılında eşimi kaybettikten sonra yavaş yavaş adaya gelmeye taktım kafamı, bu adada güzel bir ağaçlandırma yapayım, eşimi unutmayayım...". Eşine olan sevgisini ve ona duyduğu hasreti, son derece insanca bir amaçla ifade eder. Ağaçlara, daha bütünlüklü bakıldığında doğaya, yani yaşamın ta kendisine hayatını adayan Tunceli'li Robinson'un bu açıkyürekli yaşamı adeta hepimize ışık tutuyor. Elinde avucunda ne varsa bu ağaçlar için harcamış. 80 dönüm büyüklüğündeki bu adayı adeta meyvelerle dolu bir cennete çevirmiş. Ağaçlarının hepsini tanıyor ve hepsine isimler vermiş. Trt Belgesel'de hayatını anlatan belgesele konuşan Abay, "eşimi kaybettikten sonra buraya karar verdim. Ben gideceğim onu yaşatacağım dedim. Bu ağaçları hep onun için diktim ben. Hatta ıhlamur ağacımın ismini Emine koydum."

Ziya Abay, namıdiğer Tuncelili Robinson Crusoe

Ziya Abay "evde yalnız kalınca, burayı seçtim, doğayı seçtim, ben onlara bakıyorum onlar da bana bakıyor."  Sabahleyin teknesiyle ulaştığı adanın etrafını kazıyor, sulamasını yapıyor, "ben onları yaşatıyorum, onlar da beni yaşatıyor.". Doğayla kurulmuş müthiş bir dostluk...

Ayrıca Ziya Abay ve eşi, trafik kazasında öksüz kalan bir kız çocuğuna sahip çıkıp onu büyütmüş. Daha sonra Ziya Abay eşini trafik kazasında kaybedince, sahip çıktıkları o çocuğu öğretmen olan kızına teslim etmiş. Ziya Abay konuştuğu bir belgesel filmde "büyüttük, okuttuk o da mali müşavir, hatta eşim yaşasaydı bir kaç çocuk daha okutacaktık" der. Ziya Abay ve eşinin hayata iyilikle dokunan bu yaşam biçimi hayranlık uyandırıyor.

Abay'ın adasına diktiği ağaçlarla ilgili, "ölene kadar bakacağım bunlara" sözleri onun ne kadar vefalı bir insan olduğunu da gösteriyor. Sevgi, vefa, eğitimli üretkenlik, doğaya ve topluma sahip çıkma arzusu ve daha sayamayacağımız bir çok insancıl ilkelerle yola çıkan Tunceli'li Robinson, resmen adada bir habitat kurmuş.

Türümüzün yani insanın toplumsal evriminde önemli bir yeri olan, tarım ve yerleşik hayata geçilmesinin katkılarını bilmekteyiz. Hikayesini araştırdığım kadarıyla, Ziya Abay gerçek insana yakışır bir biçimde yaşıyor. Hayatını doğaya ve topluma katkısı dokunacak biçimde geçiriyor. Dolaylı olarak da kendisine de katkı sağlamış oluyor.  Çevreye olan katkısı sayesinde canlılığa fiziksel bir katkı sağlarken. Oradaki muhteşem hedefiyle de kendisine yaşam enerjisi sağlamış oluyor.  Doğayla ilgilenmek onu hem fiziksel olarak dinç tutuyor, hem de ruhsal dünyasını hakikatli bir amaçla doyurmuş oluyor.  İnsanın doğaya ve topluma zarar vermeden yaşamayı öğrenmesi gerekir. Ancak bunu başarabilen bir insan hem doğal hem de toplumsal evrimini tamamlayabilecektir. Ulaşması gereken hakikate ve gerçekliğe yaklaşabilecektir.

Genç yaşlı demeden hepimizin örnek alması gereken Ziya Abay'ı saygıyla selamlıyorum. Bir an önce iyileşmesini ve adasına uzun yıllar daha bakabilmesini diliyorum...

Etiketler: