Değişmeyen tek şey değişim kendisidir!

Değişmeyen tek şey değişim kendisidir!

Yaşamın içindeki her olgu değişime muktedirdir. Değişimin olmadığı bir yerde yaşamdan bahsetmek mümkün değildir. Değişime direnenler ya ölürler ya da bitkisel hayata geçerler. Nihayetinde iki türlü de yaşamış olmazlar.

Siyasi, sosyolojik, psikolojik, teknolojik, bilimsel, hukuksal ve tarihsel her türlü olgu, en kararlı haline ulaşana kadar, her geçen gün kendisini değiştirerek ve dönüştürerek daha iyi versiyonuna ulaşmak için akarak yol almaktadır. Bu saydığım olgulardan herhangi bir olguda değişim ve gelişiminin önü kapatılmaya çalışılırsa, değişim için biriken enerji adeta masanın altındaki bir bombaya dönüşür.

Korku filmlerinde masanın altında bir bomba vardır ve izleyici masanın altında bir bomba olduğunu bilir. Ancak o bombanın ne zaman patlayacağını bilmemesi izleyicide heyecan ve korku duygularını depreştirir.

Değişim, toplumun her yapıtaşındaki bütün bireylerin dikkatle gözlemlemesi ve ondan bir şeyler öğrenmesi gereken bir olgudur. Çünkü ateşle oynanmaz. Kimsenin kendi çıkarları uğruna değişimin getirdiği gelişimlere engel olmaması gerekir. Yoksa kendi ellerinizle kendinizin de oturduğu masanın altına ne zaman patlayacağını bilmediğinizin bir bomba koymuş olursunuz…

Siyasi, sosyolojik, psikolojik, teknolojik, bilimsel, hukuksal ve tarihsel olguların herhangi birisinin değişimine, gelişimine engel olunursa, bomba engelleri koyan kişilerin elinde patlar. Tabiat her geçen gün değişerek, dönüşerek kendi sürekliliğini yaratarak kararlı yapıya ulaşarak hayatta kalır. Toplum bu determinizme sahip olan tabiatın bir parçasıdır.
Örneğin verimli bir tarım arazisini ele alalım. Eğer verimli bir tarım arazisinin verimini devam ettirebilmesi için gerekli fiziksel koşullar sağlanmazsa, tarım arazisi bir süre sonra kuraklaşarak işlevsiz hale gelecektir. Nihayetinde o toprağa ihtiyacı olan insan aç ve susuz kalacaktır.

Toplumun ve bireylerin var ettiği olgular da tıpkı verimli bir tarım arazisi gibidir. Hukuğun, siyasetin, eğitimin, sosyolojinin, teknolojinin meydana getirdiği iyi yöndeki değişimleri kabul etmeyen ve o değişimleri engellemek isteyen kişiler kendi mezarlarını kazmış olurlar. Toplumun bu determinizmini bozan kişileri tarih yargılamadan bırakmaz. Ve bir söz vardır bilirsiniz “onu toprak bile kabul etmez”. Bu Determinizme karşı çıkanları toprak kabul etmeyecektir.

Etiketler: