Christopher Nolan etkisi!

Bilim kurgu ve fantastik türlerinin Amerikalı ünlü yönetmeni Christopher Nolan yeni filmiyle sinema severleri heyecanlandırdı.

Yönetmenin yeni filmi The Odyssey için bilet satışları, enteresan bir kararla bir yıl önceden satışa sunuldu…

Christopher Nolan etkisi!

Ünlü yönetmenin merakla beklenen yeni sinema filmi The Odyssey için IMAX 70mm biletlerinin, filmin vizyona gireceği tarihten 1 yıl önce satışa çıkması sinema eleştirmenlerini şaşırttı.

Yazar ve eleştirmen olarak, bu bir “pazarlama ya da PR stratejisi mi?” diye sorgulamadım değil.

İlginç olan ise filmin henüz çekim aşamasında olması… Amerika Birleşik Devletleri’nin bazı şehirlerinde 70mm IMAX gösterimleri şimdiden programlanmış durumda. Henüz tamamlanmamış bir filmin biletlerinin satışa sunulması sektörde nadiren görülen bir durum. Seans bilgilerinde filmin süresi için 2 saat 40 dakika yazsa da bunu temsili bir bilgi olduğu düşünülüyor. Yönetmen filmin kaptanı olsa da, istisnasız olarak her filmin kurgu masasında tekrar yazıldığı da bir gerçektir.

Christopher Nolan etkisi! - Resim : 2

Herkes en az bir filmini izlemiştir. Tanımayanı da pek yoktur ama adettendir diyerek, Christopher Nolan kimdir? biraz bahsedeyim.

Christopher Edward Nolan (d. 30 Temmuz 1970; Londra), İngiliz ve Amerikalı film yönetmeni, senarist, yapımcı, görüntü yönetmeni ve editördür. Yönettiği filmler dünya çapında 6 milyar dolardan fazla hasılat elde etmiştir. Ayrıca 36 Oscar adaylığı ve 10 ödülü vardır. Oppenheimer filmiyle Altın Küre En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazanmıştır.
1998 yılında Takip filmiyle ilk yönetmenlik denemesini yapmıştır. İkinci filmi Akıl Defteri ile dikkatleri üzerine çeker ve En İyi Özgün Senaryo Akademi Ödülü adaylığına gösterilir. Bu başarısı ona büyük bütçeli Uykusuz ve Prestij filmlerini çekme fırsatı verir. Kara Şövalye üçlemesi ve Başlangıç filmleriyle mali ve eleştirel başarı ve ikinci En İyi Özgün Senaryo Akademi Ödülü adaylığını elde eder.

Yönetmenin en sevdiğim filmi olan ve beni derinden etkileyen Inception’ın hem yönetmen hem de senaryo koltuğunda Nolan oturuyor. Bana kalırsa başarılı bir yönetmen her şeyden önce iyi bir yazar ve iyi bir kurgucudur. Sete gitmeden önce kafasında sahneleri zaten çekmiştir, çekmelidir.
Kafamda canlandıramadığım, içimde hissedemediğim bir yazıyı etkileyici bir biçimde yazamam. Hissederek yazamadığım bir senaryoyu yönetmem gerekirse, etkileyici olacak şekilde yönetemem. Yönetilse bile sıradan olur. Hissiyatı olmaz ve izleyiciye geçmez. Bu yüzden iyi bir yönetmenin kalemi de olmalı…

Nolan’ın dünya çapında ses getirmiş ve çok beğenilmiş filmlerine bakalım…
Bunlar; Interstellar, Inception, Oppenheimer, Memento, The Prestige, Superman Man Of Steel, The Dark Knight, The Dark Knight Rises…

Yönetmen bu saydığım filmleri yalnızca yönetmemiş aynı zamanda yazarlığını da yapmıştır. Onun yaratıcı zihninden çıkan bu filmler özgün dili sayesinde çok beğenilmiştir. Son derece büyük bütçeli olmaları ve başarılı yıldızların yer alması da cabası tabiiki.
Ancak her şeyden önce bu filmleri yönetmenin diğer filmlerinden ayıran Nolan’ın kullandığı özgün ve özgül üslubudur.

Bilim Kurgu ve Fantastik film seviyorum diyorsanız bu filmleri izlememek sizler için büyük kayıptır dersem abartmış olmam. Bu türleri çok seven birisi olarak söylemeliyim ki izlediğim bütün bilim kurgu filmleri arasından, zihnimi en çok etkileyeni Inception’dır. Kalbime dokunanı ise İnterstellar…

Konumunuzun başlangıcı olan Nolan’ın yeni filmi ‘The Odyssey’ ise Homeros'un aynı adlı destanının uyarlaması, bir epik fantastik-aksiyon filmi… Yönetmen, senaryo, yapımcı koltuğunun üçünde de Nolan’ı görmek ise heyecanımızı epey arttırıyor. Filmi izlemek için sabırsızlanmamak elde değil. Ama yine de bir sene öncesinden bilet almaya değer mi? İşte orası tartışılır…