VATAN´IN ARTAN TİRAJI RUHAT MENGİ´YE ELEŞTİRİ FIRSATI VERDİ

Bugün bir tiraj tartışmasıdır gidiyor. ´Tiraj soruları´ ile ilgili iki yazıyı aktardık sizlere. Vatan gazetesi yazarı Ruhat Mengi ise önce gazetesinin artan tirajı ile övündü ardından da... Sahi, Hülya Avşar´ın saçını kim yaktı?

Google Haberlere Abone ol
VATAN´IN ARTAN TİRAJI RUHAT MENGİ´YE ELEŞTİRİ FIRSATI VERDİ

Hülya'nın saçını kim yaktı?




Vatan Gazetesi'nin tirajı hızla artıyor. Dün Genel Yayın Yönetmeni'miz Tayfun Devecioğlu'nun yazısında açıkladığı gibi baskımız 500 binlere ulaştı. Buna rağmen birçok bayide öğleden sonra Vatan bitmiş oluyor. Sevgili okurlarımızın güvenine, ilgisine teşekkür ederiz. Ama tabii bu güvenin nedeni de onlara dürüst, şeffaf ve tümüyle bağımsız, gazetecilere ait bir gazete sunuyor olmamız. Her ne kadar rakiplerimiz bu konuda gerçeğe uymayan söylentiler ortaya atıyorlarsa da Vatan bir grup gazetecinin her riski göze alarak alın teri ve emeğiyle kurduğu bağımsız bir gazetedir. Sonuna kadar da böyle kalacak. Gerçek bu olduğu içindir ki biz rahatlıkla kendi gazetemizi de eleştirebiliriz. Örneğin ben şimdi okurlarımdan bu konuda gelen mektupları göz önüne alarak soruyorum; Vatan neden bacaksız yerine bacaxız yazıyor? Türkçede "X" harfi var mı? Soruyor ve tahmin ettiğim cevabı veriyorum; arada bir yabancı kelime ve harfleri farklı bir espri, renk olarak hepimiz kullanıyoruz. Bu Türkçe'yi dejenere etmek anlamına gelmez. Şimdi de başka bir konuya geçelim; Geçen hafta Hülya Avşar beni arayarak basında yer alan asılsız bir haberden yakındı. Bizim gazetemizde de küçük bir haber olarak yer alan olayın "olay" değil, birinin uydurması olduğunu söyleyen Avşar bu tür haberlerin kendisiyle birlikte sözü geçen diğer şahıs ve firmaları da yıprattığını anlatarak benden yardım istedi. Ben de söz verdim ve işte sözümde duruyorum. Bunu yapmamın bir nedeni de haberde "diğer taraf olan firmayı ve sahibini yakından tanımam. Yakından tanıyor, işini ciddiye alan, hakkıyla, bileğinin gücüyle mesleğin zirvesine çıkmış bir isim olduğunu biliyorum. Haber aşağı yukarı şöyleydi; Hülya Avşar'ın saçları, boyasını yaptırdığı kuaför "Erdeni Kıramer"de zarar görmüş, bu nedenle de kısacık kestirmek zorunda kalmış. Şimdi tabii bunu duyan Erdem Kıramer'in dünyası kararmıştır çünkü hayatını işine adamış bir insan. 16 yıldır ben de aynı salona giderim, bir kez bile saçından memnun olmayan müşteriye rastlamadım. En zor beğenen kadınlar bile (örneğin ben) mutlu ayrılır oradan... Hülya da "Bayılırım Erdem'de yapılan saçlanma. Hele kendisinin taradığı saçların benzeri olamaz. Ama her zaman karşılaşamıyoruz. Bazen Tarabya'dan gitmem zor oluyor, bazen de onu bulamıyorum. Son birkaç aydır saçımı evime yakın olan başka bir kuaför yapıyor" açıklamasından sonra "Bu asılsız, nereden çıktığını anlamadığını haberin onun kadar başarılı bir insanı üzmesi büyük haksızlık" diyerek bunu yazmamı rica etti. Ertesi gün biraz da onun düşüncesini sormak üzere Erdem Kıramer'in Etiler Maya Sitesi'ndeki mağazasına uğradığımda Hülya Avşar'ın "Üzülmene dayanamam. Sen dünyanın en iyi kuaförüsün" yazılı kartıyla gönderdiği çiçekleri gördüm. Kıramer "Hülya Avşar üç yıldır boyasını burada yaptırmıyor, saçları boyadan zarar görmüş ise olayın muhatabı biz değiliz. Kendisi de telefonla arayarak üzüntüsünü bildirdi" dedi ve bu haksızlığın günlerdir kendisini çok üzdüğünü söyledi. Her iki tarafın kesin açıklamalarına göre haberin gerçek dışı olduğu ortada. Çalışarak başanya ulaşan insanlara, hele de bir mesleğin zirvesinde adı anılanlara tek cümlede zarar vermek bu kadar kolay olmamalı. Bu yapıldığı takdirde önce basının kendisinin karşı çıkacağı bilinmeli. Hülya Avşar a bir hatayı ısrarla düzeltmeye çalıştığı için teşekkür ediyorum.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin