Türkiye Beslenme Rehberi’ne göre günlük tüketilmesi gereken yemekler sağlık kurumlarında verilmiyor. Yemeklerin aynı zamanda hijyenik ve sağlıklı olmadığını belirten sağlık emekçileri, ‘‘Bir günlük nöbet parası yemeğe gidiyor. Ekmek arası ile günü bitirdiğimizi biliyoruz. Aylık nakdi olarak yemek yardımı yapılmalı’’ dedi.
ÖĞÜNLERİN DÜZENLENMESİ GEREKİYOR
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Eş Başkanı Kubilay Yalçınkaya, Sağlık Bakanlığı’nın işçi sağlığına ilişkin orta, ağır ve çok ağır işlerde çalışan işçilere yönelik her yıl güncellediği 2022 Türkiye Beslenme Rehberi’nde yer alan beslenme programına sağlık kurumlarında uyulmadığını söyledi.
BirGün’de yer alan habere göre, Yalçınkaya, ‘‘Türkiye Beslenme Rehberi’nde sabah kahvaltı ve öğle menü örnek çizelgeleri varken bakanlık kendi kurumlarında birinci basamak sağlık kurumlarında ayni ya da nakdi yiyecek yardım yapmıyor. Yataklı tedavi kurumlarında çıkan yemeklerimiz her geçen gün daha da sorunlu hâl alıyor. 2022 Türkiye Beslenme Rehberi’ne göre işçiler öğün sayılarını 3 ana ve 1-3 ara öğün olarak düzenlemelidir’’ dedi.
Yalçınkaya ‘‘İki sorunumuz var. Birincisi, birinci basamak sağlık kurumlarında yani aile sağlığı merkezlerinde hiç yemek yok, çalışanlara ücret de ödenmiyor. Ama kamu işçilerinin maaşlarına nakit olarak yemek ücreti yatıyor. Çalışan işçiler, kurumlarındaki yemeği beğenmezse hesabına yatan ücret ile yemeğini yiyebiliyor. Ancak kamu çalışanlarına bu yapılmıyor’’ diye konuştu.
YA YERSİN YA AÇ KALIRSIN
"Bir tavuk döner, bir ayran bile 100 TL’yi bulmuş, 22 iş gününde 2 bin 200 TL demek. Kahvaltı menüye baktığınızda mesela içinde hiçbir şey yok. Bilkent Şehir Hastanesi’ndeki arkadaşlar yemeklerden çok rahatsız. Temel sorun şu, kamuda sağlık kurumlarında bütçe baskısıyla son 20 yıldır bu hizmetleri taşeron firmalardan almaya başladık. Bir hemşirenin bir ekmek arası bir peynir ile öğünü geçirdiğini görüyorum. Sağlık kurumlarında çıkan yemekleri yiyemeyen arkadaşlara hiçbir şekilde para verilmiyor. Bakanlık, yemek çıkan yerde de ‘ya bu yemeği yersin ya da bu diyardan gidersin’ diyor. Bu da bizi taşeron firmalar karşısında güçsüz bırakıyor. Denetimsizlik var. Şehir hastanelerinde ihalelerde sizin söz söyleme hakkınız da yok. Firma yemek şirketini kendi belirliyor. Üçüncü basamak üniversite ve eğitim hastanelerinde ise daha çok ekonomik kriz var. Oralarda yemek kalitesi çok daha kötü. Sağlık emekçisi nöbete kaldığında dışarıdan yemek yemeye kalkarsa mesaisinin üç saati yemek ücretine gidiyor. Sağlık emekçisi sağlıklı beslenemiyor. Kamu işçisine nakdi 98 TL günlük yemek yardımı yapılıyor, kamu emekçileri olarak biz de 151 tl aylık 3 bin 325 TL yemek yardımı yapılmasını istiyoruz. Zaman zaman yemeklerin içinden kıl, böcek de çıkıyor. Geçen bir hastanede yemekten böcek çıktı, tutanak tutuldu. Ciddi anlamda sorunlar var.’’
YEMEKLERDEN BÖCEK ÇIKIYOR
Şehir hastanesi ve tıp fakültelerinde çalışan sağlık emekçileri yemeklerin kalitesizliğinden bahsetti. Ankara’da tıp fakültesi hastanesinde çalışan bir hemşire "Aylardır yemek yemiyorum. Sağlık emekçisi 16 saat nöbetçiyse bir akşam yemeği bir sabah kahvaltısı, 8 saatlik mesai varsa sadece öğle yemeği veriliyor. Öğünler, kullanılan yağlar kötü, çoğu insan bu nedenle yemek yemiyor. Salata veriliyor örneğin sebzeler çürümeye yaklaşmış. Geçenlerde bir yemekten böcek çıktı. Maalesef böyle şeyler de yaşıyoruz. Bizler kaliteli yemek istiyoruz, onu yapmıyorlarsa o zaman benim tüketmediğim yemeğin ücreti maaşıma yemek ücreti olarak yatırılmalı. Denetleme mekanizması yok. Örneğin etin gramajı şu kadar olacak bir öğünde deniyor ama ona uyulmuyor" dedi.