Nazlı Ilıcak: Başbakan bana güveniyor!

Nazlı Ilıcak, İzzet Çapa'ya verdiği röportajda Emin Şirin ile evliliğinden, 2007'de milletvekilliği adaylık sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Google Haberlere Abone ol
Nazlı Ilıcak: Başbakan bana güveniyor!

Gazeteci yazar Nazli Ilıcak Hürriyet Gazetesi'nden İzzet Çapa'ya konuştu. 2007 yılında milletvekili olmasını askerin engellediği iddialarını "Tayyip Bey uygun görmemiş" diyerek yalanlanyalan Ilıcak, meslek hayatından, evliliğine ve Türkiye'de tutuklu bulunan gazetecilere ilişkin samimi açıklamalarda bulundu.



İşte İzzet Çapa'nın Nazlı Ilıcak'la yaptığı röportajdan bazı satır başları..



Dönüp dolaşıp evliliğinize gelmek istiyorum. Nasıl tanıştınız Kemal Ilıcak’la?



Tanıştırıldık. Biz 1969’da görücü usulü evlendik. Kendisinin eski Demokrat Partililer’den pek çok tanıdığı vardı. Şehirli, iyi bir ailenin kızıyla evlenmek istediğini söylediğinde partiden bazı bakanlar yardımcı olmuşlar.



İlk akıllarına gelen siz mi olmuşsunuz?



Benden evvel bir başka kızı istemeye gitmişler. Kemal bakmış, kız naylon örtülü bir masada yemek ikram ediyor. “Ben köylü, o köylü, biz bu İstanbul’da ne yaparız?” demiş ve vazgeçmiş. Yanlış anlaşılmasın, köylüleri aşağıladığı yok, sadece kafasında başka bir şey hayal etmiş. Yoksa köklerine çok bağlıydı.



Leyla Umar annenizin Kemal Bey’e “Kızımla evlenirsen çok mutlu olurum” dediğini söylemiş bir rivayete göre.



Annemin bu sözleri sarf ettiğini sanmıyorum. Kemal bir tepsi baklavayla geldi, beni istedi ve görücü usulüyle evlendik. Hepsi bu.



İlk görüşte aşk yani... 



Bir çeşit mantık evliliğiydi bizimkisi. Hiçbir zaman “Kemal bana aşıktı, ben de Kemal’e aşıktım” diyemem. Lütfen bunu cımbızla çekip manşete taşımayın.



"TAYYİP BEY'İN DUYGUSAL YAPISINDAN, PATRONLARIN TEDİRGİNLİĞİNDEN KISITLAMALAR VAR"



Size göre Türkiye’de basın özgürlüğü var mı?



Uygulamadan, otosansürden, Tayyip Erdoğan’ın duygusal yapısı ve konuşmasından, patronların tedirginliğinden kaynaklanan kısıtlamalar var. Herkes istediğini istediği gibi yazamıyor. Mesela Hasan Cemal’in yazı yazmaması bu ülke için büyük kayıptır, çok yazık.



Peki ya hapis yatan gazeteciler için yorumunuz?



Hapis yatanların hepsi gazeteci kimliklerinden veya muhalif olduklarından dolayı orada bulunmuyorlar. Mustafa Balbay, Tuncay Özkan gibi isimler Ergenekon denilen terör örgütü kapsamında askerle işbirliği yaptıkları iddiası sebebiyle yargıla-nıyor. Asıl düşünce özgürlüğü yüzünden hapis yatanlar Öcalan’a sahip çıkmış ve lehine sloganlar atmış olan Kürt gazeteciler. Her dönemde yargı onların yakasına yapışmış.



Siz daktilonuzun tuşlarına vururken başım belaya girer diye korkmuyor musunuz?



Hayır daha ziyade iktidarı tutan bir gazeteci olduğum için patronumun başına bir şey gelir mi diye korkmuyorum.



Patron demişken, sizin patronluk yaptığınız dönemle bugünkü gazete patronları arasında çok fark var mı?



Kemal, Tercüman’ı çıkardığı dönemde çalışanlarıyla çok yakın ilişkisi olan bir patrondu. Bugünkü patronlarda aynı yakın ilişkiyi göremiyorum. Bir istina vardır, o da Aydın Doğan. O; köşe yazarlarından yazı işlerine kadar çalışanlarıyla son derece samimi...



"BENİ ALDATTI HEMEN BOŞADIM"



Emin Şirin’le olan ikinci evliliğinizden bahsedelim. Kaç yıl evli kaldınız Emin Bey’le?



9-10 yıl kadar.



Boşanma sebebinizin siyasi fikir ayrılıkları olduğu söylenir.



Hayır, beni aldattığını tespit ettim ve hemen boşanma kararı verdim. Evlilik uyum ve güven üzerine inşa edilen bir anlaşmadır. Bunlar ortadan kalktıktan sonra artık beraber yaşamanın bir anlamı kalmıyor. Kısaca çekiver kuyruğunu gitsin.



Nasıl tespit ettiniz aldatıldığınızı?



O milletvekili seçildiğinde doğal olarak sürekli birileri arıyor, telefonuna mesajlar bırakıyordu. Bir gün gelen mesajlara baktım ve durumu fark ettim.



"BAŞBAKAN BANA GÜVENİYOR"



Yanılmıyorsam Emin Bey, Ergenekon davasında yargılanıyor.



Öyle bir ilişkisi olduğunu hiç sanmam. Akıllı bir insandır, gidip de Ergenekoncu olmaz.



2007’de milletvekili olmanızı askerin engellediği konuşulur.



Teşkilat beni istiyordu aslında ama sanırım Tayyip Bey uygun görmemiş. 



Üzüldünüz mü bu duruma?



İçimden “Ben bu kadar severken bu grup beni sevmiyormuş meğer” dedim. Kırıldım ama AK Parti aleyhine dönmedim. Başbakan beni idare edilemez, ele avuca sığmaz biri olarak görmüş olabilir. 



Size göre Başbakan, Nazlı Ilıcak’ı seviyor mu?



Sevgiden ziyade bana güvendiğine inanıyorum.



(HÜRRİYET)


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin