Bölgede özellikle düğün, nişan, asker uğurlaması, seçim ve bayram gibi özel günlerdeki silahlı kutlamalarda ‘yorgun mermiler’ can kayıpları ve yaralanmalara neden oluyor. 2 yıl önce ‘Mutluluğa kurşun sıkmayın' sloganıyla başlatılan farkındalık kampanyalarının kısmen olumlu sonuçlandığı Trabzon’da, son günlerde ‘yorgun mermi’ vakalarının yeniden artması dikkat çekiyor. Tüm uyarı ve çağrılara rağmen önüne geçilemeyen silah atışlarında son 1 yılda Trabzon’da 3 kişi yaşamını yitirdi. 9 kişi yaralandı.
YORGUN MERMİ İSABET EDEN 9 YAŞINDAKİ ÇOCUK ÖLDÜ
23 Haziran 2022’de deniz kenarında toplanıp, eğlenen arkadaş grubundan havaya ateşlediği tabancadan çıkan mermiyle çene altından vurulan Metehan Mutlu (25), 28 Mayıs 2023’de havaya ateş açarken tutukluk yapan silahını kontrol ederken kendisini vuran Yakup Hendem (75) ile 10 Haziran 2023’de parkta oynarken başına yorgun mermi isabet eden Kerem Can Özdemir (9) hayatını kaybetti. Yine 1 yıl içinde 9 kişi hafif yaralandı.
YOLDA YÜRÜRKEN VURULDU
Trabzon’da en son 29 Temmuz’da annesiyle yolda yürürken göğsüne yorgun mermi isabet eden Alperen Yavuz, yaralandı. Ameliyatla kurşunun çıkarılıp, hayati tehlikeyi atlatan çocuğun, hastanedeki tedavisi sürüyor.
YATAK BAŞLIĞINA MERMİ İSABET ETTİ
Yomra’da, 29 Mayıs’ta ‘yorgun mermi’ apartmanın 3’üncü katındaki Uzunmehmet ailesinin çocuk odasındaki yatak başlığına isabet etti, bu sırada yatakta uzanan Musa Uzunmehmet (11), pencere pervazındaki demir aksamın, kurşunun yönünü değiştirmesiyle şans eseri kurtuldu.
ÇATIYI DELEN KURŞUN TAVANA SAPLANDI
Vakfıkebir’de Kurban Bayramı'nda havaya sıkılan silahtan çıkan kurşun, Anıl Sağlam’ın yazlık evinin çatısını delip, çocuk odasının tavanına saplandı. Ailenin evde olmayışı, olası bir olumsuzluğun önüne geçti.
Yomra’da yine bayram günü, kim tarafından ateşlendiği bilinmeyen tabancadan çıkan kurşun, seyir halindeki aracın ön camını delerken, sürücü Faruk Abdioğlu ile yanındaki çocuğu yara almadan kurtuldu.
‘LÜTFEN HAVAYA MERMİ ATMAYALIM’
1’inci Kademe Havalı ve Ateşli Silahlar Antrenörü Serkan Kaçar (38), havaya mermi sıkmanın hoş olmayan bir gelenek olduğunu belirerek uyarılarda bulundu. Kaçar, “Türkiye’de alışılagelmiş iğrenç bir adet var; havaya mermi sıkmak. Düğün, nişan, asker uğurlamaları, kına geceleri ve futbol maçlarından oluşan zafiyetle, belinde olan olmayan, ruhsatlı veya ruhsatsız bunu herkes kendine bir eğlence yapmış. Türkiye’nin böyle bir kültürü yok. Bir insan havaya mermi attığı zaman bu merminin namludan çıkış hızı saniyede 350 metre. Yaklaşık 1700 metreye kadar ulaşabiliyor. Hatta bazı kalibre ve çaplara göre 2,5- 3 kilometreleri bulabiliyor. Bu merminin bir de inişi var. Buhar olup kaybolmuyor. Kuş olup kanatlanıp bir dalın dibine konmuyor. Buradan bu insanlara sesleniyorum. Lütfen havaya mermi atmayalım. Çünkü havaya atılan her mermi atıcıyı potansiyel katil adayı yapıyor” dedi.
EMPATİ ÇAĞRISI
Eline silahı alanların, o acıları yaşayan ailelerin yerine kendilerini koyup, empati yapmasını isteyen Kaçar, “Eğer illa atmak istiyorsak bir poligona gidelim. Senin bu mermiyi her havaya attığında 350-400 metre mesafedeki sağındaki, solundaki, önündeki ve arkandaki komşunun bahçesine düşüyor. Nitekim ki örneklerini gördük. Yakın zamanda bir evladımızı kaybettik. Yine bir erkek çocuğumuz tedavi altında. Bunların hepsi yorgun mermiyle alakalı mevzular. Bir insan havaya mermi atacağı zaman kendi çocuğuna vurabileceğini düşünürse umut ediyorum ki bunu yapmayacaktır” diye konuştu.
‘CAYDIRICI GÜÇ KULLANMASI LAZIM’
Silahla kutlamalarda herkesin ihbarda bulunmasının önemine de değinen Kaçar, “Yasalar var ama caydırıcı gücümüz olmayınca da insanlar bunu alışa gelmiş bir eğlence haline getiriyor. Görüyoruz sokaklarda, caddede, arabanın içinde giderken ateş etmeleri. Bunlardan vazgeçmemiz için devletimizin caydırıcı güç kullanması lazım. Bizim ricamız lütfen havaya mermi atmayalım. Çünkü havaya atılan her mermi mutluluğa sıkılan bir kurşundur. Havaya mermi atan eş, dost, akraba ve kardeş kim olursa olsun, yakınınız dahi olsa bunu gördüğümüz an rica ediyorum; hemen ihbar hattını arayıp kolluk kuvvetlerine bildirsin. Çünkü hem o yorgun mermiyi atanı kurtarırız hem de karşıdaki bir canın hayatını kurtarmış oluruz. Ne anneler babalar hüzünlenir ne de yakınımız eşimiz dostumuz, sevdiğimiz hapis cezası alır, katil olur. İnsanlar da bu kültürü artık unutmalı” ifadelerinde bulundu.