FATİH ALTAYLI BİLDİĞİNİ YAZSAYDI ŞİMDİ HABERTÜRK KONUŞULURDU

Cengiz Semercioğlu: Okan Bayülgen’in Defne Samyeli’ni konuk edip de Eren Talu’yla ilgili tek soru sormamasından daha önemli bir olay var tartışmamız gereken... Fatih Altaylı’nın her şeyi bilip de tek satır yazmaması. Hadi Okan Bayülgen gazeteci değil, bir şovmenin medya programı yapamayacağını gösterdi bize...Peki Fatih Altaylı öyle mi?..

Google Haberlere Abone ol
FATİH ALTAYLI BİLDİĞİNİ YAZSAYDI ŞİMDİ HABERTÜRK KONUŞULURDU

CENGİZ SEMERCİOĞLU / HÜRRİYET


 


Bildiğini yazsaydın şimdi Habertürk konuşulurdu...


Okan Bayülgen’in Defne Samyeli’ni konuk edip de Eren Talu’yla ilgili tek soru sormamasından daha önemli bir olay var tartışmamız gereken...
Fatih Altaylı’nın her şeyi bilip de tek satır yazmaması.
Hadi Okan Bayülgen gazeteci değil, bir şovmenin medya programı yapamayacağını gösterdi bize...
Peki Fatih Altaylı öyle mi?..
Meğer Eren Talu, Ayşe Arman’a anlattığı her şeyi daha önce Fatih Altaylı’ya anlatmış.
Altaylı da röportaj yaptırmak yerine evlilik danışmanı gibi davranmış: “Bunları kimseye anlatma yakışık almaz” diye uyarmış Talu’yu... Oysa Talu’nun anlattıklarını gazetesine haber yaptırsa pazar gününden bu yana Hürriyet ve Ayşe Arman yerine Habertürk  konuşuluyor olacaktı.
Dünkü yazısı Altaylı’nın en talihsiz yazılarından biri olarak tarihe geçti.
Bir yayın yönetmeninin elindeki haberi karartmaya çalıştığını, sonra da başka gazeteye kaptırdığını böylesine açıkça itiraf ettiğini hiç görmemiştim.
Hâlâ da ısrarcı, “Onların hayatından elimizi çekelim” diyor... Galiba gazetesini de söz geçiremiyor artık...
“Onların hayatından elinizi çekin” diye tavsiyede bulunduğu gün kendi gazetesinin magazin eki sayfa sayfa Defne Samyeli-Eren Talu tartışmasını haber yaptı.
Gazetenin üç köşe yazarı bu konuyu yazdı.
Daha da ötesi var...
Hiçbir gazete Samyeli’nin sevgilisi olduğu iddia edilen Richard Gizbert’in bir internet sitesinde çıkan ve doğruluğu onaylanmayan röportajını yayınlamazken Habertürk ana gazetede yayınladı bu kuvvetle muhtemel ‘asparagas’ röportajı.
Yayın yönetmeni “Onların hayatından elinizi çekin” diyor gazetesi Defne-Eren haberlerinden geçilmiyor.
Şimdi biz gazeteciler olarak Bayülgen’in Defne’ye neden soru sormadığını mı tartışacağız, elindeki haberi gazetesine haber yapmayan genel yayın yönetmenini mi?..


İŞTE FATİH ALTAYLI'NIN O YAZISI


 


FATİH ALTAYLI / GAZETE HABERTÜRK


 


Bırakalım boşansınlar


EREN Talu hatırlamadığım kadar uzun bir süredir dostum, arkadaşım.
Pazar gününden beri yine gündemde.
Ayşe Arman‘a verdiği röportajla. Bence gereksiz röportajla.
Defne ile Eren‘in boşanma kararı aldığı ve birbirlerine saçma sapan suçlamalar yönelttiği günlerde “Susun” mealinde bir yazı yazmıştım.
O gün aramıştı Eren ve buluşmuştuk.
Ayşe Arman‘a anlattıklarının hepsini, kelimesi kelimesine anlatmıştı o gün.
Ben de ona “Bunları kimseye anlatma. Yakışık almaz” demiştim.
Avukatlarının Defne‘yi kendisine karşı doldurduğundan, doğru düzgün boşanamamalarının arkasında Defne‘nin avukatlarının Defne‘ye yaptığı telkinlerin olduğundan yakınıyordu.
“Sen yine de sus” dedim.
Ama aradan aylar geçti.
Dayanamadı. Sadece üç beş yakın arkadaşının bildiği her şeyi anlattı.
Dün aradım ve “Ne yaptın Eren” dedim.
“Konuşmam lazımdı. Ben sustukça beni kötü adam gibi gösterdiler. Sanki bu evlilikte ihanet eden benmişim gibi göstermek istediler. Yetmedi bir de hapis cezası istediler” dedi.
Defne‘nin “Özel hayatıma girdi” suçlamasıyla 5 yıl hapis istemiyle dava açmasına çok bozulmuştu. “
Ben onun mail’lerine falan bakmadım. Sadece sevgilisinden gelen bir mail’i, sevgilisi bana da yollamasını istemişti. Onu kendisi yolladı bana. Ama sanki ben onun mail’lerine bakmışım gibi dava açtı. Sevgilisiyle yaptığı görüşmelerin mail’lerine. Buna dayanamadım” dedi.
“Yine de yapmasaydın. Çocuklar var” dedim.
“Çocuklar her şeyi biliyor zaten. Onların bilmeyip de medyadan öğrendiği bir şey yok. Cumartesi yaş günümdü ve çocuklarımla geçirdim o günü. Onlar her şeyi zaten biliyor. Hiçbir şeyi onlardan gizlemedik” dedi.
Yıllardır tanıdığım Eren, hayatında bir gün birine kötülük yapmamış, bir gün birinin arkasından konuşmamış bir dostumdu. “İyi insan” timsaliydi.
Ama işi olmayan işlere girdi. Kimseden destek görmedi. İşlerini batırdı.Ardından hayatını.
Gazeteciler, yazarlar “Çocuklar varken bu yapılır mı?” diyorlar.
Madem öyle çekin onların hayatından elinizi.
Hep beraber çekelim.
Olmaz mı?

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin