Ali Saydam/Akşam
Tasallutu olmayan tek dergi
'Bütün entelektüel dünyanın buluşup tartıştığı tek merkez!'...
Altında Carlos Fuentes'in imzası olmasa, 'Birileri bizimle dalga mı
geçiyor?' türünden yorumlar tabii ki yapılabilir... Ancak bana
sorarsanız 'Tasallutu olmayan tek dergi' diye
niteleyebileceğim NPQ Türkiye'nin özellikle son sayısını
edinmenizi, okumanızı arzu ediyorum.
Bersay İletişim Enstitüsü çıkarıyor bu dergiyi. Bir sponsoru bile
yok... Enstitü kar amacı gütmeyen bir kuruluş. Tüm geliri doktora
ve lisansüstü burslara gidiyor... O halde dergiyi almanız için
ikinci bir neden daha var. Ayrıca fazla entelektüel olmanız falan
da gerekmiyor... Örneğin ben de öyle 'ağır entelektüel' biri
değilim. Ben bile derginin pek çok makalesini okuyabiliyor ve de
üstüne üstlük pekala anlıyorum...
Son sayıda neler var? Bir kere Prof. Dr. Ali Murat Vural'ın Sayın
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı röportajı okumalısınız. Ya,
Nihal Kemaloğlu'nun tarih profesörümüz İlber Ortaylı ile sohbeti?
Bugün Türkiye'de olup biteni anlamak için, ufkumuzu biraz daha
açabilmek için okunmalı.
27 Eylül'de NPQ Türkiye'nin ev sahipliğinde Bersay İletişim
Grubu'nun 20'nci yılı vesilesiyle düzenlenen 'Yeni Normal Dünyada
Türkiye'nin Yeni Konumu' başlıklı zirvenin açılışını Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül yapmıştı. Taha Akyol'un yönettiği ve Nathan Gardels,
Ümit Boyner, Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, M. Haluk Ilıcak ve
Alparslan Korkmaz'ın katıldığı bu zirvedeki konuşmaların metinleri,
NPQ Türkiye'nin bu sayısında özel bir bölüm olarak yer alıyor.
Kapak konusu ise Nükleer Güç ve Belirsizlik... Bu çerçevede Kadir
Has Üniversitesi Öğretim Üyesi ve NPQ Yayın Danışmanı Ahmet K.
Han'ın makalesini de okumanızı öneririm. Han'ı kırmayarak dergiye
bir makaleyle katılan İslami Azad Üniversitesi Bilim ve
Araştırmalar Merkezi Üyesi Kayhan Barzegar da ABD'nin 'Yaptırımlar
Politikası'nı irdeliyor.
İşte tüm bu nedenlerle NPQ Türkiye'yi okumamız lazım.