SİNA KOLOĞLU: YILLARIN MFÖ ŞARKISI BİR REKLAMA KURBAN EDİLMİŞ

Sina Koloğlu Milliyet´teki köşesinde Fuat Güner ve Mazhar Alanson´un rol aldığı reklam filmini eleştirisel bir dille yazdı: "Yılların MFÖ şarkısı bir reklamın şarkısına kurban edilmiştir!"

Google Haberlere Abone ol
SİNA KOLOĞLU: YILLARIN MFÖ ŞARKISI BİR REKLAMA KURBAN EDİLMİŞ

Ele güne karşı!


Bİr yarışma bu kadar işini bilir. Bir yarışma bu kadar bir ülkenin portresini netleştirebilir. İşini biliyor çünkü, yarışma yarışma olmaktan çıktı, bir "toplumsal mücadele" halini aldı. Bir ülkenin portresi bu kadar yansıyabilir çünkü, her kafadan bir sesin çıktığını daha net gösterebilen bir başka örnek olamaz. Benzer formatta diğer AB üyesi ülke televziyonlarında da bu yarışma yapılıyor. İşte cicili bicili kızlar, oğlanlar çıkıp şarkı söylüyorlar filan. Ama bizde iş vatan millet meselesine döndü. Karışık salata gibi. Cinayet var, namus var, ideoloji var, örf - adet var, itiraz var, itiş kakış var. Deniz Seki ne güzel örf ve adetlerimize uygun davranıp yarışmadan çekilmiş. Bir demeç ise hiç böyle düşünmüyor; "halkın oyunu karşısına alması yanlış". Armağan Bey, Bayhan ile Yılmaz Güney'i karşılaştırıyor. Bu arada geçmiş olsun Ahmet San'ın arabası kurşunlanmış (bunu unutmuştuk). "Türk'ün Türk'ten başka dostu yok" diye boşuna dememişler!

Nİhayet Fuat Abi'yi de reklamda oynattılar. Şimdi Fuat Güner ile Mazhar Alanson bir hayat sigortası reklamındalar. Rivayet o ki, bir Uzak Doğu ülkesine gitmişler ve çulsuzlar. Para kazanabilmek için müzik yeteneklerini göstermekten başka çareleri yoktur. Sererler gitar kutusunu, alırlar ellerine gitarları başlarlar çalmaya. "Yalnızlık Ömür Boyuuu" diye. Ama gelen gidenin pek ilgisini çekmezler. Fuat Abi "Şu sigorta şarkısını söyleyelim" der. Başlarlar terennüm etmeye. Aaaa o da ne, yağmur gibi para yağar gitar kutusunun içine. Kıssadan hisse; yılların MFÖ şarkısı bir reklamın şarkısına kurban edilmiştir! Ahhh ahhh, şu reklamın gözü kör olsun!

Şansal Büyüka Fenerbahçe'nin maçına gitmiş. Bol haberle geldi "Maraton"a. Gazetecilik ruhu denilen şey bu olsa gerek. Büyüka, her zaman dinamik program yapmayı becermiş, bunu en kısıtlı şartlarda bile yapabileceğini ispatlamış bir isim.

"Bİz Evleniyoruz"da yeniden başladı. Bu kez üç delikanlı damat adayı, genç kızlarımızdan birini seçecek. Yani hatunlar, oğlanları tavlamak için çaba sarfedecek. Hepsine tuvalet giydirmişler. Taşıyabilmek böyle iddialı giysileri başka bir tad, başka bir terbiye gerektirir. Bizim genç kızlarımız belki sadece düğünden düğüne giydikleri bu elbiselerin içinde yabancı durdular. Ait olmadıkları yaşamların giysileriydi onlar.


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin