Ahmet HAKAN/HÜRRİYET
Can Ataklı'nın meslek hayatının son günü mü?
TARAFSIZ Bölge'de "28 Şubat"
tartışması yapıyorduk.
Can Ataklı, Hürriyet gazetesini ağır töhmet
altında bırakan bir iddia attı ortaya...
Bunun üzerine Aydın Doğan, programa telefonla
bağlandı.
Ve sert bir şekilde iddiayı yalanladı.
Can Ataklı'nın hezeyan içinde olduğunu
söyledi.
Aydın Doğan bunları söylerken Can Ataklı'nın dudaklarından şu cümle
çıktı:
"Bugün meslek hayatımın son günü olabilir."
Can Ataklı Vatan'da yazıyor.
Vatan'in sahibi Aydın Doğan değil.
Yani Aydın Doğan in Can Ataklı'nın meslek hayatını sona erdirmesi
her şeyden önce "teknik" olarak mümkün değil.
Bu açıdan Can Ataklı neden "Bugün meslek hayatımın son günü
olabilir" dedi, anlayamadım.
. . .
Dün Aydın Doğan'la görüştüm.
Dedim ki:
"Can Ataklı'nın 'Bugün meslek hayatımın son günü olabilir'
cümlesini yayında duydunuz mu?"
Cevap verdi:
"Hayır, duymadım."
Ardından da şunları
söyledi:
"Ben Vatan gazetesinin sahibiyken Can Ataklı'yı mahkemeye
vermiştim. Hatta tazminat bile kazandım o davadan. Ancak buna
rağmen Can Ataklı bizim gazetemizde yazmaya devam etti. Ben şu anda
Vatan'ın sahibi değilim. Can Ataklı'nın işine son veremem. Ama
Vatan'ın sahibi olsaydım da böyle bir şey yapmazdım."
. . .
Bu arada küçük bir not da ileteyim:
Aydın Doğan, telefonla canlı yayına katıldığında televizyonun
sesini kısmadığı için sesi ekranda yankılanıyordu.
Bir ara Aydın Doğan a dönüp, ekranların o meşhur klişe cümlesini
söyledim:
"Lütfen televizyonunuzun sesini kısar
mısınız?"
Gece eve döndüğümde sanal âleme bir
baktım:
Televizyon kanalı sahibine "Televizyonunuzun sesini kısar
mısınız" denmesi, âlemi sallamış. Bunun üzerinden bayağı
bir mavra çevrilmiş.
Hepsi çok komik, hepsi çok zekiceydi.
Yazan eller dert görmesin.