Neden şaşırıyorsunuz?
23 Haziran 2010'da Şalom Gazetesi'nin, “Türk heyeti Heronlar için İsrail'e gitti” haberini ne çabuk unuttunuz? Henüz 15 sene geçti.
2014'te Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterinde sadece 10 İHA vardı ve hepsi İsrail malıydı.
Kısa kısa ve madde madde hafıza tazeleyelim:
*2010: Türkiye ile İsrail arasındaki insansız hava araçları Heron’ların alım sözleşmesi doğrultusunda, kalan teslimatın ön kabulünü yapmak üzere kalabalık bir Türk heyeti İsrail’e gitti.
*Türk heyetinin Tel Aviv ziyaretinin ardından, Heron’ların kesin kabulünün İsrail’den Türkiye’ye gidecek grupla, Batman’daki tesislerde yapılması bekleniyor.
*Yaklaşık 180 milyon dolarlık 10 uçaklık Heron filosunun ilk 6’sı, Şubat ayı sonunda Türkiye’ye gönderilmişti.
*Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ yaptığı basın toplantısında İsrail’den satın alınan Heron’ları kullandıklarını belirtti.
*29 Ocak 2009: Başbakan Erdoğan'ın, Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı Peres'e ‘One Minute' çıkışıyla sürecin seyri iyice değişti.
*Heron'lar sürekli arıza vermeye yahut kaybolduktan sonra Tel Aviv'den gönderilen sinyalle bulunmaya başlandı.
*2009: Yerli ve milli Bayraktar gökyüzünde yavaş yavaş gözükmeye başladı.
*31 Mayıs 2010: İsrail'in Mavi Marmara saldırısıyla savunma anlaşmaları askıya alındı.
*2011: Türkiye’nin ANKA’sı göklerdeki yerini almaya başlıyor.
*2013: Türk Silahlı Kuvvetleri'nin emrindeki insansız hava aracı sayısı 10'a düştü. Bu araçların hepsi İsrail yapımı Heron'du. Türkiye'nin elinde yalnızca bir yer kontrol istasyonu bulunduğu için bu Heron’lardan sadece 3'ü aynı anda uçabiliyordu.
*2013: Türkiye’de hâlâ İHA (İnsansız Hava Aracı) kavramı yoktu. İHA’lara İsrail’in verdiği isimle HERON deniyordu.
*2014: İHA’lara silah eklendi. Türkiye ilk kez SİHA sahibi oldu. Bayraktar TB2 SİHA (Silahlı İnsansız Hava Aracı) ilk kez 2014 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) envanterine girdi.
*2019-2021: ANKA ve Bayraktar TB2’yi gelişmiş versiyonu olan Aksungur ve Akıncı takip etti.
Hülâsa; 2014’e kadar yani bundan 11 sene evvel koskoca TSK’nın elinde tamamı İsrail malı olan sadece 10 adet HERON (İnsansız Hava Aracı) bulunan Türkiye bugün SİHA ihraç ediyor.
Peki, ya 11 sene evvel Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı ve bugün elimizde hâlâ ve sadece İsrail malı HERON’lar olsaydı ne yapardık?
“Terörsüz Türkiye” olabilir miydi?
Yoksa, “İsrail uçakları Katar’ın başkenti DOHA’yı vurdu” haberleriyle beraber (Allah esirgesin ve ülkemizi güçlü kılsın) “Ankara ve İstanbul vuruldu” haberleri de dünya manşetlerini süsler miydi?
Bugün gelinen noktada;
*Türkiye artık dışarıdan İHA/SİHA almadığı gibi dünyanın dört yanından alınan siparişlerle ihracat rekoru kırıyor.
*11 sene evvel toplam 10 adet olan envanterdeki İHA/SİHA sayısı 150’yi aştı.
*Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve milletin yeni dönem kâşifleri Selçuk Bayraktar ve Haluk Bayraktar elde ettiği ihracat başarısıyla Türkiye’yi Dünya SİHA pazarının %65’ine sahip konuma taşıdılar.
*Haydi bir daha söyleyeyim: Türkiye’miz dünya SİHA pazarının %65’ini elinde tutuyor. 11 sene evvelki durumu artık iyice hatırladınız değil mi?
*Türkiye 2021 itibarıyla SİHA ihracatında Amerika, İsrail ve Çin’i geride bırakarak dünyanın en büyük tedarikçisi oldu.
*Bayraktar SİHA ve TİHA için toplam 35 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.
*Bayraktar TB2 SİHA’lar, Kasım 2024 itibariyle NATO üyesi 6 ülke ile AB üyesi 4 ülkenin envanterine girdi.
*Bayraktar TB2’leri satın alarak Ukrayna Ordusu’na bağışlamak için Litvanya, Ukrayna, Polonya, Letonya, Norveç, İspanya ve Kanada’da halk tarafından yardım kampanyaları düzenlendi.
ERDOĞAN'A “SAVUNMA SANAYİİNDEN VAZGEÇ” DEDİLER
Ak Parti iktidarının ilk yılları...
2002-2003 seneleri...
“Postmodern Darbe”nin etkileri sürüyor, başörtü hâlâ yasak... Genç kızlar üniversitelerden içeri “başını kapının girişinde açmaz ise” alınmıyor.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk yatırım hamleleri sağlık ve savunma sanayii üzerine...
Türkiye'nin bölgede henüz bu denli etkili olmadığı, denge politikası güden ama hep kaybeden dönemlerin devamı ve 28 Şubat dönemi vesayetinin hâlâ ağır hissedildiği dönem...
Ak Partinin bazı kurucu üyeleri Başbakan Erdoğan'ın yanına gidiyorlar.
Yatırımlardan bahsederken, “Savunma sanayiine bu kadar yatırım çok fazla. Bu alandaki yatırımları azaltalım. Onun yerine diğer alanlara daha fazla ağırlık verelim” diyorlar.
Başkan Erdoğan her zaman olduğu gibi tüm ekibin fikirlerini alıyor. Ancak yolundan dönmüyor.
Bütçenin önemli bir kısmını savunma sanayiine ayırarak neredeyse “sıfırdan” bir altyapı kurmaya başlıyor.
2014’e kadar TSK’nın envanterinde tamamı İsrail malı olan sadece 10 İHA var.
Eğer Başkan Erdoğan’ın ufku ve ileri görüşlülüğü olmasaydı bugün başımıza neler gelmiş olabileceğini hayal etmek bile istemiyorum.
“Lübnan, Suriye, Irak, İran, Libya, Katar” diye yapılan sıralamaya bir de Türkiye’yi eklerlerdi.
Kimsenin de umurunda olmazdı.
Oysa Türkiye’nin umurunda!
Etki alanımız 3 kıta, ilgi alanımız tüm dünyadır.
SON SÖZ: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin bir sonraki hedefi geleceğin teknolojisi; insansız savaş uçakları olacak.