Sadece son iki yılda resmî rakamlara göre 68 bin insanımızı hunharca katleden ve “devlet aklı olmayan” İsrail adlı yapılanmaya hiçbir zaman “zerre miktarı” güvenmedim.
Mısır'daki masada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzası olmasaydı o masaya da güvenmezdim.
Masanın en önemli yanları:
1)Tarihinde ilk kez 28 devlet başkanının Gazze'deki katliamın durması için “gerçekçi ve somut biçimde” bir araya gelmesi
2)Aynı belgede Türkiye, ABD, Mısır, Katar devlet başkanlarının imzası olması
3)İsrail’in masaya kabul edilmemesi
Bazıları; “Masada ateşkes olması iyi, ama iki devletli çözüm olmadı” eleştirilerine katılmıyorum.
Ben iki devletli çözümden yana değilim; Kudüs’te ve tüm şehirlerinde sadece tam bağımsız Filistin Devleti’nden yanayım.
Masada ve metinlerde “devletleşme” yok.
Ancak “insan ölümlerinin, yıkımın, açlığın ve çaresizliğin son bulması” ilk etapta alınacak en önemli neticedir.
On binlerce insan katledilirken ne yaptınız? “İki devletli çözüm” diyerek akan kanı mı durdurdunuz?
Önce katliamlar dursun, İsrail durdurulsun; diğer meseleler “başka masalarda” elbette konuşulur.
“İsrail tekrar saldırabilir” diyenler haksız değil; ancak halihazırda saldırıyorken ne yaptınız?
Konuşmak kolay, peki icraat?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tüm varlığı ile mazlumlara kol kanat gererken, gece gündüz Gazzeli mazlumlar için çareler üretirken birileri “Filistin meselemiz değil” diyordu. Onlara çıt çıkarmayanlar şimdi masadaki “ilk çözümü” beğenmiyor.
Dünyada 22 Arap ülkesi varken “niyet belgesini” Türkiye imzaladı. Yanında sadece Katar ve Mısır vardı.
Türkiye’nin denklemde olmasını tüm dünya kabul ederken içimizden birileri “Araplardan bize ne?” diyerek MOSSAD’a aparatlık yaptıklarının farkındalar mı?
“Farkında olanların” kimler olduğunu biliyoruz.
Kudüs, Türkiye’nin milli güvenlik meselesidir. Sınırlarımızın korunması Şanlıurfa’dan Kars’a, Edirne’den Ardahan’a bir çizgi değildir.
Sınır korumamız Balkanlar’dan Libya’ya, Kudüs’ten Doğu Türkistan’a geniş bir ilgi ve etki alanını kapsar.
Türkiye her taşın altından çıkmayabilir, ancak hiçbir taşın altını boş bırakamaz.
İsrail henüz bedel ödemedi.
Mısır’daki toplantı İsrail’in hesap vermesi üzerine değil, “durdurulması” amacıyla gerçekleşti.
“Seni Allah’a şikayet edeceğim” diyen çocukların büktüğü boyunlarımız, yaşarttığı gözlerimiz elbette mazlumun hesabının İsrail’den sorulduğunu görecektir.
SON SÖZ: “Avrupa liderleri Suriye için toplanıyor, ama Türkiye yok” diye yeri göğü inletenler, “Erdoğan Gazze için mücadele etmiyor” diye iftiralar saçanlar; Suriye ve Gazze’de denklemi değiştiren Türkiye olunca sus pus oldular. Adaletinizin terazisini sileyim de paslanmasın.