Amerika karşısında Türkiye ekseni kazandı

Terör örgütlerinden arınan, Libya’dan Suriye'ye denklemi bizzat değiştiren, operasyon yapmak için kimseden izin almayan, kendisini birilerinin ameliyat masasına yatırmayan, kendi göbeğini kendi kesen Türkiye artık gerçek mânâda bir güce kavuştu.

“Doğu-Batı arasında köprü” olmaktan çıkarak özgün rotasını buldu.

Biz “köprü” falan değiliz, ancak birileri ülkemizin köprüsü olabilir.

Sadece NATO, sadece Rusya, sadece Şanghay değil; tüm masalarda “kendi çıkarları doğrultusunda” bulunan ve bizzat “eksenin kendisi olan” Türkiye orta vadede çok daha güçlü hâle gelecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray görüşmesi bu güne dek ABD ile yapılan en özgüvenli ve en kazançlı görüşme olarak tarihe geçti.

ABD’deki kaynaklarımızdan gelen ortak bilgi “Görüşmelerin memnuniyet verici, olumlu ve Türkiye lehine” olduğu yönündeydi.

Donald Trump; "Erdoğan gördüğüm en sert adam, harika biri, onun gelmesini dört gözle bekledim" dese de içimizdeki muhalefete göre Türkiye Devleti Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'den zorla randevu istedi.

Denecek tek söz var: Yav he he..

Böyle bir anlayış karşısında kelimeler kifayetsiz kalır.

Görüşmede Trump’ın şu sözleri dikkat çekiciydi:

  • “Cumhurbaşkanı Erdoğan muazzam bir ordu kurdu."
  • "Kendisini Beyaz Saray’da ağırlamak bizim için bir onur."
  • "Türkiye ile çok iş yapıyoruz."
  • "Türkiye harika ürünler üretiyor."
  • "Onlardan çok şey satın alıyoruz, onlar da bizden çok şey satın alıyor."
  • “Erdoğan’ın bölgede müthiş bir etkisi var. Görüşmede Patriot sistemi ve F-35 programını konuşacağız. Türkiye ile çok iş yapıyoruz;
  • Erdoğan hem Putin hem de Zelenski tarafından saygı görüyor. Herkes Erdoğan’a saygı duyuyor, ben de Erdoğan’a saygı duyuyorum.
  • Bugün önemli bir duyuru yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Bence Erdoğan, Suriye’deki başarılı mücadelenin birinci sorumlusu.”

Trump bu sözleri her devlet başkanı için kullanmıyor, ama Başkan Erdoğan için sık sık kullanıyor.

Peki, Trump Türkiye’den ne istedi?

Çok açık.

ABD, Türkiye’nin NATO’dan kopmasını istemiyor.

Türkiye’nin artık çok daha güçlü olduğunun farkında ve onu Rusya ile Çin’den “gücü yettiğince” kendine doğru çekmeye çalışıyor.

Lâkin “çark” bir kere döndü.

Türkiye; çıkarı neyi, nerede, ne kadar, ne zaman, kiminle gerektiriyorsa onunla görüşür ve mesafeyi tamamen kendisi belirler.

SON SÖZ: “Türkiye ekseni” gün gelecek devletlerin kendisi etrafında toplanıp bütünleştiği bir hâl alacaktır. Bunu gözlerimizle hep beraber göreceğiz.