Sinemanın kalbi bir hafta boyunca Altın Koza’da attı! Festival coşkusu Adana’yı sardı

32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, bir hafta boyunca şehri sinemayla doldurdu. Şehrin merkezinde, ilçelerinde ve köylerinde bile aynı heyecan vardı: Festival coşkusu. Salonlar tıklım tıklım doldu, bazı seanslarda seyirciler merdivenlerde bile film izledi. Bu yoğun ilgi, Altın Koza’nın Adana halkı için ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha gösterdi.

PELİN ESMER VE O DA BİR ŞEY Mİ’NİN BAŞARISI

Festivalin büyük galibi Pelin Esmer oldu. O Da Bir Şey Mi, yalnızca En İyi Film değil, toplamda 8 ödül kazanarak festivalin yıldızı hâline geldi. Esmer’in filmi, gündelik hayatın küçük ayrıntılarından yola çıkarak seyircisini kocaman bir hikâyenin içine çekiyor. İçtenliği, ferahlığı ve kadın bakışının getirdiği duyarlılıkla uzun zamandır sinemamızda eksikliği hissedilen bir alanı doldurdu.

EV: TOPLUMSAL BELLEĞE DOKUNAN BİR YAPIM

Yıllar sonra sinemaya dönen Orhan Eskiköy’ün Ev'i de festivalin güçlü yapımlarındandı. Yılmaz Güney Ödülü ve En İyi Kurgu dahil aldığı ödüller, filmin başarısını tescilledi. Ev, toplumsal belleğe dokunan hikâyesi ve yalın anlatımıyla festivalin öne çıkan işlerinden biri oldu.

PERDE: İZ BIRAKANLAR UNUTULMAZ…

İronisi, mizahı ve kırılganlığıyla Ümit Ünal jürisinin favorilerinden olacağını düşündüğüm Perde de beklenildiği gibi öne çıktı. Film, En İyi Senaryo, En İyi Kadın Oyuncu (Tülin Özen) ve Yardımcı Rolde En İyi Erkek Oyuncu (Bedir Bedir) gibi önemli ödülleri kazandı. Tam bir Ümit Ünal filmi: ironisi, mizahıyla ve kırılganlığıyla izleyenleri etkiliyor.

CINEMA JAZIREH: CESUR BİR DENEME

Festivalin en dikkat çekici yapımlarından biri de Gözde Kural’ın Cinema Jazireh’i oldu. Daha çok ödül almasını bekliyordum; özellikle sanat yönetimi ve görüntü yönetimi dallarında… Cesur anlatımı ve görsel dünyasıyla festivalin en ayrıksı işlerinden biri olarak hafızalarda yerini aldı. Umut Veren Genç Erkek Oyuncu Ödülü kazanan Mazlum Sümer isminin sık sık duyacağımıza şüphe yok.

ALGORİTMAYA BİAT ET: GELECEĞE ÖN AÇAN BİR DENEME

Başrolünde Meriç Aral’ın yer aldığı Hakkı Kurtuluş ve Melik Saraçoğlu imzalı Algoritmaya Biat Et filmi, kurduğu evren açısından dikkat çekiciydi ancak izleyici tarafından tam kavranamadı. Filmde yaratılan dünya, festival salonunda büyük ölçüde anlaşılmasa da, sinemamızın geleceği açısından öncü bir adım niteliğinde. Yurt dışında hak ettiği ilgiyi görmesi bekleniyor.

BURADAYIM, İYİYİM: BİGE ÖNAL’IN IŞIĞI

Ve unutulmaması gereken bir diğer güçlü yapım, “Buradayım, İyiyim”di. Yönetmenliğini Emine Emel Balcı'nın üstlendiği filmde başrol oyuncusu Bige Önal, rolü tek başına sırtlayarak filmin duygusunu taşıdı ve En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanarak başarısını taçlandırdı.

ALTIN KOZA’NIN RUHUNU OLUŞTURAN DETAYLAR

Altın Koza bir kez daha gösterdi ki, festivaller yalnızca ödüllerden ibaret değil. Salonlarda kurulan bağlar, söyleşilerde açılan tartışmalar, genç sinemacıların gözlerindeki ışık… Hepsi birlikte festivalin ruhunu oluşturuyor. Sinemamız için en değerli olan da bu: devam etmesi, yaşaması, çoğalması. Son olarak, Ümit Ünal’ın jüri başkanlığını büyük bir şeffaflıkla yürütmesi, seçimlerin kayırma olmadan, tamamen adil ve şeffaf yapılmasının önemini bir kez daha gösterdi ve festivalin güvenilirliğini pekiştirdi. İyiki festivaller ve sinema var; onlar devam ettiği sürece umut hep var olacak.