10 Ağustos'ta gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından, Türkiye'nin tanınmış köşe yazarları, sonuç değerlendirmeye yönelik yazılar yayınladı. Yazarların gündeminde olan konulardan biri de seçim sonuçlarının medyaya olan etkisiydi.
Bu yazıların en dikkat çekenlerinden biri, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın 'Kazansan bile kaybedersin' başlıklı yazısı oldu. Dumanlı, köşe yazısını seçim sonuçlarını beklemeden yazdığını belirtmişti. Yazısının son bölümünde ise,'Yeni medya düzeni' başlığı altında, medyanın ve çalışanların yaşadığı zorlukları anlattı.
Medyatava, medyada yaşanan baskı ve olumsuzluklarla ilgili, yeni cumhurbaşkanı döneminde nasıl bir değişikliğin beklendiğini ve seçim sonuçlarının medyaya olan yansımalarını, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'ya sordu.
MT: Son yazınızda 'Yeni medya düzeni'ne değinerek bazı olumsuzluklardan bahsetmiştiniz. Sizce, yeni cumhurbaşkanı döneminde, tabir ettiğiniz 'Yeni medya düzeni' nasıl olacak?
Ekrem Dumanlı: Gönlüm arzu eder ki büyük eleştiriler alan bugünkü ‘medya düzeni’ne son verilsin; çünkü ‘parti devleti’ne göre dizayn edilen ‘parti medyası’ hem ülkeye zarar verir hem medyaya. Medyanın topyekün borazana dönüştürülmesi olsa olsa dünyadan kopmuş, geri kalmış ülkelerde olabilir. Umarım Türkiye kendi demokratik geleneğine uygun bir mecrada çok sesli, katılımcı, denetleyici demokrasi yoluna devam eder ve o çerçevede basın özgürlüğü yaşatılır. Umudum bu; ancak iktidarı elinde tutan ve medyayı istediği gibi emrine amade etmenin tadına varanlar, çok sesli medya ister mi; bundan endişem ve kuşkum var. Yine de öyle ümit ederim ki, Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında yeni bir sayfa açılır ve fikir özgürlüğü üzerindeki kara bulutlar dağılır. Bu, hem siyasete olan güveni tazeler; hem de Türkiye’ye duyulan saygıyı artırır.
Canan Kaya / Medyatava
canankaya@medyatava.com