Tedavi olmaya gitmişlerdi: İskenderun Devlet Hastanesi enkazında can verdiler! Hastanenin raporu 2012 yılında depreme dayanıklı değilmiş

6 Şubat’ta merkez üssü Kahramanmaraş depremlerin ardından Hatay'da en büyük hasarı alan şehirlerden biri oldu. İskenderun ilçesinde neredeyse taş üstünde taş kalmadı. Bunlardan birisi de Hatay’ın İskenderun ilçesindeki devlet hastanesi oldu.

Google Haberlere Abone ol
Tedavi olmaya gitmişlerdi: İskenderun Devlet Hastanesi enkazında can verdiler! Hastanenin raporu 2012 yılında depreme dayanıklı değilmiş

Arama kurtarma ekiplerinin aktardığına göre hastanede personel, hasta ve hasta yakınları da dahil olmak üzere yaklaşık 300 kişi bulunuyor. Ancak kaçının kurtulduğu henüz bilinmiyor.
Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan bina raporu. Rapora göre binanın dayanıklılık durumu kırmızı harflerle “depreme dayanıklılık testi olumsuz" olarak belirtilmiş.

Tedavi olmaya gitmişlerdi: İskenderun Devlet Hastanesi enkazında can verdiler! Hastanenin raporu 2012 yılında depreme dayanıklı değilmiş

BBC'de yer alan habere göre, Hastane binası çöktüğünde Alican Kenar’ın babaannesi ve babaannesinin erkek kardeşi de oradaydı. Kenar’ın babaannesinin cansız bedenine ise, depremin üzerinden bir haftadan fazla geçmişken, ancak Salı akşamı ulaşılabildi.
Kenar, “Tüm bu olup birinin veya birilerinin ve elbette ki suçu. Bu bir kader değil, bu bir hata” dedi.

Diğer aileler hala enkazın başında, iş makineleri çalışırken üzerleri tozla kaplı halde bekliyorlar.
Aileler, kayıplarını bulabilmek için makinelerin ve yakıtların parasını ceplerinden ödediklerini söylüyor.
Bazı aileler de devlet tarafından yönlendirilmiş arama kurtarma ekiplerinden ziyade, gönüllü olarak görev yapan insanları gördüklerini ifade ediyor.

Kenar, depremin ardından ilk birkaç gün içinde bazı yetkililerle görüştüğünü, ancak bu kişilerin sayıca az ve ekipmansız olduklarını belirtiyor:
“Bu binaya iki ila üç gün boyunca dokunulmadı. Organize olunamadı hiç. Hazırlıklı olsaydık daha farklı olabilirdi. Dersler almalıydık.”
Biz olay yerindeyken AFAD ekibi de oraya geldi ama insanların öfkesiyle karşılaştı.
Bir kadın, “Dokuz gündür biz burada bekliyoruz” diye bağırdı. Daha sonra AFAD temsilcileri alandan ayrıldı. 

Kurtarma görevlileri zaman zaman da olsa çalışmaları duraklattı. Birinde bir el çantasını çıkarmak ve içindeki cüzdan aracılığıyla herhangi bir kimlik bulmak için bunu yaptı.

"BABA ÇIĞLIKLARI DUYULDU"
Ardındansa başka bir bağırış. Bir ceset daha bulundu. Cesedin kimliği hasta bilekliğinden teşhis edildi. O sırada bir aile ise, telefonlarındaki fotoğrafla, ekiplerin baktığı kişiye doğru koştu.
Bir baş sallama işareti. Bu adam onların babasıydı. Adamın cesedi siyah bir torbaya konarken, kızının “baba, baba” diye çığlığı duyuldu.

 

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin