Medyatava TV Gündem programında Ceylin Çağatay'ın sorularını yanıtlayan Selçuk Geçer TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamlarının piyasaya etkisini değerlendirdi. Dolar ve altındaki gidişatı açıklayan Geçer aynı zamanda kripto para borsası için de değerlendirmelerde bulundu.
Dolar için Ağustos sonu beklentisini açıklayan Selçuk Geçer, "Ağustos sonu eylül başı itibari ile benim öngörüm 20 liranın üstünde bir dolar kuru. Durabilir mi ya da bu seviyelerde tutabilirler mi diyecek olursanız, tutabilirler. Çok zor bir iş değil bu. Yaz ayları nispeten daha sakin geçer. Son iki üç yıldır pek sakin geçmiyor ama yine de sonbahara göre sakin sayılır. Kış ayları sert geçer, kur hareketleri açısından bakıldığında da sertleşmeye başlar. Ben sadece enflasyonun etkisinin kura uygulanmasıyla 30 liranın kıyısına geleceğimizi hatta geçebileceğimizi düşünüyorum dolar kurunda. Parite etkisi daha şiddetli olursa bu biraz daha yukarı olabilir.” ifadelerine yer verdi.
"Kırılma olursa 5 katına çıkar!"
Selçuk Gerçer ilerleyen dönemde politikalar değişmez ise doların yukarı fırlayacağını şu sözlerle vurguladı:
Eğer kırılma olursa yani bu politikalarda ısrar ederlerse, direnirlerse kırılma yaşanır. Bu durum bizi 5 Nisan 1994’e götürür, dört beş katına kadar artışlar görürüz. Bir anda 17 olarak gördüğümüz dolar kurunu 60-70 lira olarak görürüz. Umarım öyle bir şey olmaz ancak bu işin sadece para politikaları ile yönetilmeyeceğini hala anlamış değiller. Sadece algı ve sözle yönetilemez.
Enflasyon rakamlarıyla ilgili değerlendirme yaparken bunun kura yansımasının 30-35 lira bandını bulacağını belirten Geçer %80'e varan enflasyon için bunun sürpriz olmadığını da ekledi. Sözlerine, "Zaten biz şu anda 30-35 lira aralığında dolar kuruna sahibiz ama Türkiye'de en ucuz şey dolar. Bu böyle kalamaz, devam edemez." şeklinde devam etti.
"Böyle giderse altında rekor bekliyorum"
Altın için gidişatı için değerlendiren Geçer, "Daha önce FED toplantısında faiz kararı çıktıktan sonra da değerlendirmiştim. Orada da şunu söylemiştim, Bu faiz yüksek bir faiz artırımı 75 baz puan ama yine de piyasanın genel korkusunun altında kaldı. 100 baz puanlık faiz arttırımı olmadı. 25 puanlık fark önemli değilmiş gibi gözüküyor ama çok ciddi psikolojik etkileri var. Dolayısıyla bu psikolojik etkiler göz önüne alındığında beklendiği kadar hareketlilik olmadı. Daha olumlu bir hava oluştu. 1800’ün kıyısına gelir demiştim oraya geldik. Ben hala ısrarla aynı görüşümü koruyorum. Koşullar bu şekilde devam ettiği müddetçe altında rekor bekliyorum.”