Kılıçdaroğlu'ndan 'sihirli' sözcükler

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısından sonra bazı gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Google Haberlere Abone ol
Kılıçdaroğlu'ndan 'sihirli' sözcükler

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bugünkü grup toplantısında, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, "Sen Adana'da miting yaparken polisin yemeyip bıraktığı yiyecekleri o gariban vatandaşların nasıl topladığını sana göstermediler mi? Bunlar devleti yönetemezler. Topluma daha ağır bir yük olmayın, bir an önce sandığı getir kardeşim, milleti perişan edeceksin. Yönetemiyorsun, yöneteceğiz." diye seslendi.

Kılıçdaroğlu grup toplantısından sonra bazı gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu bazı gazetecilere göre 'sihirli' bir sözcük kullandı. Kılıçdaroğlu, "az kaldı" dedi.

Gazeteciler "Kılıçdaroğlu'na seçim olmayacağı kaygısı taşıyor musunuz?" diye sordu. Kılıçdaroğlu gazetecilerin bu sorusuna şu yanıtı verdi:

"Hayır efendim seçim olacak ve göndereceğiz bütün bunlara rağmen vatandaşlarımıza diyorum az kaldı. Sihirli sözcüğümüz o az kaldı. Biraz sabredeceksiniz, aç kalabilirsiniz, elektriğiniz kesilebilir, sizi tutuklayabilirler, hapse atabilirler hatta işkence yapabilirler, çıplak arama yapabilirler ama biraz sabır az kaldı."

Gazeteciler, Kılıçdaroğlu'nun sözlerini ve Erdoğan'ın son zamanlardaki gezilerini, "Türkiye seçim havasına girdi" şeklinde yorumladı.

Muhalefetin gelen anket sonuçları ile "iktidar gidiyor havasına" girdiği belirtildi.

Kılıçdaroğlu'ndan 'sihirli' sözcükler

Kılıçdaroğlu savcıların, dile getirdiği idialarla ilgili "süratle" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan "bilgi alması gerekiyor." dedi.

Erdoğan'ın muhalefete yönelik "Bunlar daha iyi günleriniz, başınıza daha neler gelecek neler" sözlerini anımsatan Kılıçdaroğlu, savcıların Erdoğan'a "Bunların başına daha neler gelecek diye sorması gerektiği" görüşünde:

"Bunu ben ya da sıradan vatandaş söylemiyor. Devletin en tepesindeki ve devletin bütün kadrolarına hakim kişi söylüyor. Ayrıca dönüp yine aynı şekilde diyor ki, 'iktidar sevdasından vazgeçeceksiniz, yoksa başınıza şunlar gelir'.

"Bu ne demektir. Biz bu partileri neden kurduk? 'Yani partilerinizi kapatın, tek ben kalacağım ve ben tek başına yöneteceğim…' Kapatmazsak ne olur? Siz bilirsiniz, diyor, ne söylenebilir? Normalde savcıların derhal bakması lazım. Nedir bu olay? Araştırması lazım. Neden Erdoğan bunu söylüyor, hangi gerekçeyle bunu söylüyor? Yarın da Erdoğan diyecek ki mahkemelere ne gerek var, zaten ben karar veriyorum, kapatın bu mahkemeleri. Süratli bir şekilde otoriter yapıya doğru kayıyor."

'ERDOĞAN'IN SÖZLERİ BELLİ ÇEVRELERİ CESARETLENDİRİYOR'

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın muhalefete yönelik bu iki cümlesinin neden tehlikeli olduğunu ise "Erdoğan'ın bunu söylemesi belli çevreleri cesaretlendiriyor. Sorun orada" sözleriyle ifade etti.

"Sizi asıl endişelendiren belli çevreleri cesaretlendirmesi mi?" sorusuna ise Kılıçdaroğlu, "Sadece ben değil, aklı başında olan herkes endişelenir. En tepedeki adam, dur bakalım başınıza neler gelecek derse ne olur bu?" sözleriyle yanıt verdi.

'FARKLI GÖRÜŞÜ DÜŞMAN OLARAK GÖRÜRLER'

Peki kendisine ya da belli bir isme suikast olacağına ilişkin bir duyum üzerine mi böyle bir açıklama yaptı?

CHP lideri bu soruya, "Arkadaşlar o kadar ayrıntıya girmem" yanıtını vermekle yetindi; ancak "otoriterleşmeye" işaret etti:

"Otoriter yönetimler hukuk tanımazlar kural tanımazlar demokrasi zihin dünyalarında yoktur, onlar sadece ve sadece kendileri ve yakın çevrelerini, kendilerini korumakla yükümlü hissederler ve devleti bu anlayışla yönetirler. Dolayısıyla farklı bir anlayışa, farklı bir söze, farklı bir açılımı düşman olarak görürler. Farklı bir görüşü de düşman olarak görürler. Bu dünyada Pinochet'ye bakın, Hitler'e bakın böyle bir sürü adam var tarihte. Böyle bir tablo içindeyiz."

Muhalefet kulislerinde, Kılıçdaroğlu'nun "siyasi cinayetler" çıkışının altında, siyasi ortamın giderek gerilmesi ve Erdoğan'ın giderek daha kutuplaştırıcı bir dil kullanmasının yattığı düşünülüyor. Hatta, Kılıçdaroğlu'nun bu açıklamasıyla, "böyle bir niyeti olanların önünü kesme" amacı taşıdığı yorumu da yapılıyor.

İktidar partisinin seçim "kaybetmemek için" her şeyi yapabileceği iddia edilirken, kanlı saldırıların yaşandığı 7 Haziran-1 Kasım seçimleri arasındaki süreç örnek gösteriliyor. İktidar partisinin bu sefer seçimi kaybetmemek için "seçim yaptırmayacağı", bu nedenle de farklı "kaos senaryolarının devreye sokulabileceği" iddiaları da dile getiriliyor.

NELER SÖYLEDİLER?

Devlet Bahçeli de, partisinin Salı günkü grup toplantısında, Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına, "Korku edebiyatını bırak, siyasi cinayet işlenebilir masallarını geç, bir şey bilip de söylemiyorsan adam değilsin" sözleriyle tepki göstermişti.

AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan da Meclis'te düzenlediği basın toplantısında Kılıçdaroğlu'nu elindeki belgeleri savcılıklara iletme çağrısı yapmıştı.

Uğur Mumcu, Eşref Bitlis, Madımak, Başbağlar katliamlarını anımsatan Özkan, "Kılıçdaroğlu'nun, "Kılıçdaroğlu'nun yapmış olduğu bu iddia, 1993'ün karanlık ortamını hatırlatıyor" görüşünü dile getirmişti.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin