Başdanışman da akreditasyona karşı

Başbakan Başdanışmanı Etyen Mahçupyan 'ilkesel olarak' akreditasyona karşı olduğunu belirtti.

Google Haberlere Abone ol
Başdanışman da akreditasyona karşı

Başbakanlık tarafından bazı basın kuruluşlarına uygulanmaya başlayan akreditasyonun Avustralya'ya taşınması, buradaki Türkiye toplumu tarafından tepkiyle karşılanırken Başbakan Başdanışmanı Etyen Mahçupyan ve Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila'dan da akreditasyon karşıtı açıklamalar geldi. Ziyarette işadamlarına uygulanan "akreditasyon elemesi" ise Türkiye toplumunda hayal kırıklığı oluştururken, "Türkiye'nin kısır politikalarını Avustralya'ya taşıması utanç verici" değerlendirmesi yapıldı.



Başdanışman Etyen Mahçupyan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Avustralya'daki Türkiyeli işadamları ile yaptığı görüşmeye Cihan ve Zaman muhabirlerinin alınmamasını yanlış buldu. İlkesel olarak akreditasyona karşı olduğunu dile getiren Mahçupyan; ancak çok net tavır göstermekten de çekindi. Söz konusu akreditasyonun, Türkiye'de yaşanmakta olan olayların Avustralya'ya yansımasından kaynaklandığını söyleyen Mahçupyan şöyle konuştu: "Olmaması doğru olur böyle şeylerin. Orası kesin... Ama sonuç olarak, kim neye hangi gerekçeyle karar veriyor bilemeyeceğime göre, eksik bilgim var. Ama ilkesel olarak senin (içeriye alınmayan muhabirin) yanındayım."



FİKRET BİLA: GAZETECİLİĞİN SINIRLANDIRILMASINA KARŞIYIM



Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila da, gazetecilerin işlevini yerine getirdiğini bu nedenle engellenmelerini asla doğru bulmadığını belirtti. Bu tür uygulamaları tasvip etmediğini belirten Fikret Bila tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Ben bir gazeteci olarak bu tür sınırlamalara karşıyım. Eskiden beri hep bunları söylerim. Gazeteci sıfatı taşıyan herkes her olayı, her durumu, her yeri izleyip bilgi olarak kamuoyuna aktarması gerekir. İşlevi ve görevi budur. Çok mahsus olaylar dışında gazeteciliğin sınırlandırılmasına karşıyım.” 



CİHAN VE ZAMAN MUHABİRLERİ SALONDAN ZORLA ÇIKARILDI



G20 Zirvesine katılmak üzere Avustralya’nın Brizbane şehrine gelen gelen Davutoğlu, işadamlarına olduğu gibi basına da çifte akreditasyon uygulamıştı. Griffith Üniversitesi'nde Avustralya'daki Türkiyeli işadamlarıyla bir araya gelen Başbakanın programını takip eden Zaman Gazetesi ve Cihan Haber Ajansı temsilcileri, Davutoğlu’nun güvenlik görevlileri tarafından solandan çıkarılmıştı.



Öte yandan başbakanlık korumaları, Cihan ve Zaman muhabirlerini salonun dışına çıkardıktan sonra, Davutoğlu’nun konuşma yaptığı üniversitenin bahçesinden de çıkarmaya teşebbüs etmişti. Çevreden gelen tepkiler üzerine müdahale etmekten vazgeçen korumalar, zaman zaman gazetecilere sözlü tehditte de bulunmuşlardı. Bu arada konuşmanın yapıldığı salona yaklaştırılmayan bazı vatandaşlar, başbakanlık yetkilileri ve bakanların salona girişine alkışla tepki göstermişti.



ÖNCE DAVET ETTİLER, SONRA ELEDİLER 



Avustralya'daki önde gelen Türkiyeli iş adamlarından AYMA Yönetim Kurulu Başkanı Murat Coşkun, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ülkedeki Türkiyeli işadamları ile yaptığı toplantıya "akreditasyon" uygulamasına tepki gösterdi. 



Zirveye katılmak üzere Brisbane şehrine gelen Ahmet Davutoğlu, "iş adamlarıyla görüşme" toplantısında, bazı Avustralyalı Türkiyeli işadamlarına ‘akredite’ uygulayarak, Avustralya’da bir ilke imza atmıştı. Büyükelçilik tarafından davet edildiği halde, son anda bazı işadamlarının isimleri listeden çıkarıldı. 



İsmi listeden çıkarılanlardan biri olan Sunshine Kebap ve Gıda Zinciri sahibi ve Aktif İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı (AYMA) Murat Coşkun, işadamları konusunda Türkiye’nin Canberra Büyükelçiliği’nin kendisinden G20 zirvesinden 10 gün önce isim listesi istediğini şimdi ise verilen listeye akreditasyon uygulandığına ifade etti. Coşkun, yaşadığı şaşkınlığı ise şöyle dile getirdi: “İlk davet edildiğimde,10 kişilik bir liste yapmamı da rica ettiler. Konsolosluk yetkililerine, hükümetin Hizmet Hareketi’ne yaklaşımını ve tavrını hatırlattığımda da bana, 'Burası Avustralya, iç siyasetten çok uzak. Bizim kendi gündemimiz var. Biz sizlerle burada lobicilik yapıyoruz.' diyerek ısrarcı oldular.” 



"TÜRKİYE'NİN KISIR POLİTİKALARINI, AVUSTRALYA'YA TAŞIMASI UTANÇ VERİCİ"



G20 Zirvesine üye ülkelerin, dünya ekonomisinin yüzde 90'ını yönettiğini hatırlatan Coşkun açıklamasını şöyle sürdürdü: "Aynı zamanda Dünya İş Konseyi (DİTK) eyalet temsilcisiyim. Dünya ülkeleri ve hükümetleri, büyük işlerin ve hayallerin peşinde. İş dünyasıyla, sivil toplum kuruluşları ve devletiyle G20 zirvesinde arz-u endam ediyor. AKP Hükümeti ise, basit ve kısır çekişmelerin peşinde. Dış dünyadaki milli menfaatimizi, iş siyasetin polemiklerine ve çekişmelerine kurban ediyor. AKP, Türkiye’de insanlar arasında meydana getirdiği bölünmeyi, ülkemizden 20 bin kilometre uzakta olan Avustralya’ya da taşımaya çalışıyor. Çok yazık. Davete çağrılıp çağrılmamak, zerre kadar umurumda değil. Ama G20 gibi önemli bir zirvenin yapıldığı, dünya ülkelerinin büyük hayaller ve projeler peşinde olduğu bir programında, kendini bu hale düşüren Başbakan Ahmet Davutoğlu ve AKP iktidarına çok üzülüyorum. Bu tür basit adımların ve kısır bakışların, özgürlükler ülkesi Avustralya’da yeri yok. Buralarda böyle uygulamalara ancak gülüp geçerler.”



G20 Zirvesinin yapıldığı eyaletteki Türk şirketlerinin içinde ilk dört şirketin arasında yer aldığına dikkat çeken Coşkun sözlerini şu cümlelerle bitirdi: "Hizmet Hareketi ile ilişki halinde olduğum için davet edilmedim, bundan gurur duyuyorum."



BAŞBAKAN, AVUSTRALYA’DAKİ TÜRKİYELİLER “HEPİNİZ BİZİM İÇİN EŞİT VATANDAŞLARSINIZ” DEMİŞTİ



G20 Zirvesine katılmak üzere Avustralya’nın Brizbane şehrine gelen gelen Davutoğlu, ülkedeki Türkiyeli işadamları ile yaptığı toplantıya bazı işadamlarını almadığı gibi toplantıdan Cihan ve Zaman muhabirlerinin de çıkarmış ve böylelikle basına “akreditasyon” uygulamıştı. Bu arada Davutoğlu’nun, Avustralya’daki Türkiyelilere, 'hepiniz bizim için eşit vatandaşlarısınız' diye seslenmesi garip karşılandı. 



Özellikle vatandaşların her birinin Türkiye’nin gönüllü elçileri olduğunu dile getiren Davutoğlu’nun, yıllarca Avustralya’da gazetecilik yapan ve ülkenin en önde gelen Türkiyeli işadamlarını toplantıya almaması ise anlamlandırılamadı. 



Davutoğlu’nun bir taraftan “Hangi etnik, mezhebî, bölgesel geçmişe sahip olursanız olun hepiniz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşısınız.” demesi, diğer taraftan ise yıllarca Türkiye kültürünü tanıtan faaliyetlerin içinde maddi destek vererek bulunan işadamlarına bile ayrımcılık uygulanması hayal kırıklığı oluşturdu. (Cihan)


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin