Yazar Ayşe Kulin, Söz Sende'de Balçiçek İlter'in sorularını yanıtladı. Son kitabı Dönüş'le ilk kez canlı yayına katılan Kulin, gündemle ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Günümüzde dinin felsefesinin unutulduğunu ve her şeyin şekilcilik üzerine kurulduğunu belirten Kulin, şöyle devam etti:"İslam'da değişiklik yapılması zorunlu. Mevcut yaklaşımlarla İslam devam edemez."
"Toplum olarak bir sınavdan geçiyoruz"
Her toplumun kendine göre bir ahlak anlayışı var. Kendimiz gibi olmayanı ahlaksız zannetmek bana çok yanlış geliyor. Kendin gibi olmayana hoşgörü göstermek zorundasın. Bu konuda toplum olarak bir imtihan veriyoruz. Önümüzdeki dönemde değişik adetleri olan insanların bir arada yaşayıp yaşayamadığını göreceğiz. Bu sınav içki yasaklarıyla başladı.
"Artık dinin felsefesi yok, her şey şekilcilik üzerine kurulu"
Ben dindar bir aine kurulu"ileden geliyorum. Baba tarafım Boşnak. Boşnaklar Hristiyan bir coğrafyanın içinde kimliklerine sahip çıkabilmek için çok dindar olmuşlardır. Anne tarafım da Çerkes, onlar da öyleydi. İki taraf da ibadetlerinde, beş vakit namazında insanlardı ama o zamanlar dinin bir felsefesi vardı. Şimdi her şey şekilcilik üzerine kurulu.
“İslam'da değişiklik zorunlu, böyle devam etmesi mümkün değil"
İslam'da değişiklik yapılması zorunlu. Mevcut yaklaşımlarla İslam devam edemez. Kendini tamamen terör örgütü görüntüsüne sokuyor. Birisi bir kitap yazıyor ya da terbiyesiz bir karikatür yapıyor, reaksiyon çok fazla oluyor. Adamın biri kitap yazmışsa alıp okumazsın, kınarsın. Adamı öldürmeye çalışmak neden? Kuran'ı yeniden yorumlamak lazım, çok kavram esas anlamından kaydı, öz gitti. Ben bu değişikliği laikler yapamazlar, dindar insanlar yapar diye düşündüğüm için AK Parti iktidara gelince dine bir ferahlık gelecek zannetmiştim ama olmadı.
“Bu ülkede pek çok nedenle dışlanıyorsunuz”
Bu ülkede pek çok nedenle dışlanıyorsunuz. Bir dönem ben de devrimci olmadığım için dışlandım, kitaplarım yayınlanmadı. Şimdi de başka türlü bir tahammülsüzlük var. Başka bir kulüp geldi ve “İçki içmeyeceksin” diyor. Birbirimizin adetlerine tahammül edebilirsek ve aynı teknede yaşamayı becerebilsek ne mutlu bize.