Taha Hüseyin Karagöz tv100'de Özgür Özel görüşmesini anlattı. Özgür Özel Habertürk'te Karagöz'ü savundu. 'Özgür Özel ile bayramlarda telefonlaşırız' ve 'Randevulu gittim' çıkışı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşmesi tartışma yaratan Hüseyin Taha Karagöz, tv100 yayınına bağlanarak açıklamalarda bulundu. Karagöz, Özel ile bayramlarda telefonlaştıklarını ve görüşmeye de randevulu gittiğini söyledi. Özel de Habertürk canlı yayınında Karagöz'ü savundu.

Google Haberlere Abone ol
Taha Hüseyin Karagöz tv100'de Özgür Özel görüşmesini anlattı. Özgür Özel Habertürk'te Karagöz'ü savundu. 'Özgür Özel ile bayramlarda telefonlaşırız' ve 'Randevulu gittim' çıkışı

tv100.com yazarı Barış Yarkadaş, Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, Millet Haber Ajansı Yayın Yönetmeni Sinan Burhan, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Doster, Avukat Cem Kaya, Gazeteci Bahar Feyzan, Gürkan Hacır'la Taksim Meydanı programına konuk oldu. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel'in Taha Hüseyin Karagöz ile görüşmesi programda masaya yatırıldı.

"İKİLİ BİR HUKUKİ DİYALOĞUMUZ VAR"

tv100 yayınına bağlanan Karagöz "Yaptığım bir televizyon programında Özgür Özel konuk olmuştu o gün bugündür de devam eden ikili bir hukuki diyaloğumuz vardı. Bayramda, seyranda, acı-tatlı günde bir şey öğrenmek istediğimde dönüş yapardı." ifadelerini kullandı.

"BAYRAMDA TELEFONLAŞIRIZ"

Hacır'ın "Siz bayramda telefonlaşıyor muydunuz Özgür Özel’le?" sorusuna Karagöz "Tabii canım ben sadece Sayın Özel’le değil İYİ Parti’den de Gelecek Partisi’nden, HDP hariç tüm partilerde kontağım vardır." cevabını verdi.

"RANDEVU TALEP EDECEĞİMİ SÖYLEDİM"

Ankara'daki 23 Nisan resepiyonunda da Özel ile görüştüğünü belirten Karagöz "Özel genel başkan olduktan sonra telefonla aradım, açmadı. Mesajıma birkaç gün sonra döndü, başarılar diledim. 23 Nisan resepsiyonunda Özgür Özel ile karşılaştık. Beni görünce 'Tahacım nasılsın' dedi ve benle sohbet etti. Bayramda notumu aldığını, rahatsızlık sebebiyle dönemediğini söyledi. ‘Başka bir konu var mı’ dedi, ‘ziyaret için aradığım’ dedim. Özel ‘en kısa zamanda organize edelim’ deyince ‘randevu talep edeceğim’ dedim." sözlerine yer verdi.

"RANDEVULU GİTTİM"

TBMM'de gerçekleştirdikleri görüşmenin randevulu olduğunu belirten Karagöz "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinin ardından aklımda randevu talebi vardı. Ankara programım oldu, AK Parti'de birkaç görüşmem oldu. Sonra salı gün çıkınca danışmanına ulaştım, yardımcı oldular" dedi.

"ÖZGÜR ÖZEL ÖYLE DEDİYSE DE CANI SAĞOLSUN"

Görüşmeyle ilgili Özel'in bir gazeteciye "Nikah davetiyesi için uğradı kapıdan gönderecek halimiz yoktu" demesiyle ilgili ise Karagöz "Ben burada Özgür Bey'i yalanlayacak değilim, açıklaması nasıl aktarıldı bilmiyorum. Öyle dediyse de canı sağolsun. Ben yaşadığımı söyleyim. Gittim, Ali Mahir Başarır ile kapıda karşılaştım. Onla da biraz lafladık sonra benim sıram gelince içeri buyur erttiler." dedi.

Özel, İsmail Küçükkaya’ya "Geçmişte televizyon programlarına katıldığım birisi. Dün de Ankara’da birçok siyasiye uğramış. Bana da Meclis’te uğradı. Nikah davetiyesi verdi. Meclis’te kapının önünde biz seni içeri almayız diyecek halimiz yok. Bu yerel seçim döneminde pek çok CHP’li belediye başkanını da yayınlarına aldı" açıklamasını yapmıştı.

Özel ise Habertürk'te katıldığı canlı yayında şunları söyledi:

Taha Hüseyin Karagöz o arkadaş, gazeteci. Yeni Şafak'ta çalışırken bana bir yolla ulaştı. 'Ben TV Net'te program yapıyorum 'Zor Sorular' diye, sizin Meclis'te performansınızı görüyorum, benim zor sorularıma cevap vermek istemezsiniz' gibi davet. Biraz da meydan okumavari bir davet. Nezaketli dille söylemişti. Ben de 'tamam' deyip gitmiştim. Format gereği sert sorular soruldu. Değişik üsluplu, sert. Kamuoyunda çok tartışılan konuyu sert üslupla soruyor. Ben kendi açımdan büyük fırsata çevirmiştim. Soruların birçoğunda trollerin çarpıtması, cümlenin başı var sonu yok falan gibi. Çok iyi niyetle yapılan esprinin gerçekmiş gibi algılatılması. Benim açımdan, benim çevrem çok başarılı program oldu dedi. Karşı mahallede programın bizim tezlerimiz açısından faydası olmuş. Sonrasında Taha Hüseyin Karagöz bayramlarda beni arar. O gün de demişti 'Biz burada tartışırız ama insan ilişkilerine önem veririm'. Bire bir de 'abi' demeyi tercih ediyor. Adem Metan var mesela, onunla da konuşurum. Geçtiğimiz günlerde 23 Nisan resepsiyonunda yanıma geldi. 'Bir tebrik mesajı attım, ziyaretinize gelmek isterim' dedi. 'Buyrun' dedim. Meclis'te geldi. Çok hayırlı iş için gelmiş. Evleniyormuş, davetiye çıkardı. Birçok yere dağıttım. Şeref verirsiniz dedi, davetiye verdi aldım. Siyasetçi eleştiriye açık olacak. Bütün eleştiriler başım üstüne. Kızıp da bir şey demem. Yeni dönemin ruhu başka bir şey. Buna belki içinden rahatsız olup, kamuoyundaki büyük destek üzerine bir şey demeyen, mahalle kavgasının yaralarını unutmayan, haklı da olabilecek kadar bazı arkadaşların tepki gösteriyor olmasını anlıyorum. Ben geçmişte de televizyon programına gittiğim birisi 'ziyaretinize geleceğim' demesine nasıl gelme derim? Bana cevap verme olanağını açmış. Geldi davetiye verdi. Davetiye olmasa da kabul ederim. Meselenin özü bu. 5-6 dakikalık bir şey. Ona da yapılan haksızlık var. Akit'in attığı manşet var. Çizgisinden utanç duyuyorum. Haberin içinde Taha'nın bir haberini alıntıladıkları için onu Taha yaptı gibi, Akit yazarı diyorlar. Yenişafak yazarı. Geçmişte İBB için dünya kadar laf söylemiş, bizi rahatsız edecek birçok şey söylemiş. Düğün davetiyesini aldım. Yarın da o bize bir haksızlık yapmaz. Eleştirileri anlıyorum, buradaki pozisyonum eleştiren arkadaşlar gibi değil. AK Partili kalemlerle sıkı fıkı oluyorum diye bir şey yok. Hayatımda kimsenin elini havada bırakmadım. Kapıma gelen, randevu isteyen birisine 'hadi kardeşim git' diye bir şey olmaz. Normalleşmenin sınırı şudur, normale dönünce sınıra varmışsınız demektir. Ben dün bana hakaret eden, kötü davranan birisiyle 'biz artık en yakın arkadaşız' demek olmaz. Asgari nezaket kurallarında buluşmak normal. Seçim kaybeden, moralsiz kitle, oradaki travmaların bugüne taşınma durumu var. Ben özgüvensizlikle siyaset yapamam. Abdestimden şüphem yok ki namazımdan şüphem olsun. Oturduğum koltuk Atatürk, Ecevit, İnönü'nün koltuğudur. Ben de bir zaferin ortaklarındanım. Bunu rakiplerime 'biz kazandık' diye hakaret edecek halim yok. Dedim ki, eleştiren arkadaşı aradım 'Sen böyle diyorsun ama ben adamın programına gittim'. Bana geleceğim demiş. 'Aaa bilmiyordum' dedi. Düğün davetiyesi vermeye gelen birinin CHP'nin kapısından çevirecek ahlak hiçbir CHP'lide yok, olmaz öyle bir şey.

Kaynak: Medyatava Haber Merkezi
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin