Oray Eğin / AKŞAM
Uzan ailesinde her şey mümkün
Yeşim Salkım önceki gece “Bir Dilek Tut” yarışmasında tarihe bir
not düştü. Bizzat kendisinin de parçası olduğu, zamanında sırtını
dayayıp gücünden faydalandığı bir ailenin herkesin bildiği ama
kimsenin konuşmaya cesaret edemediği sırlarından birini ifşa etti.
Giderek, elimizde Uzan ailesinin arkasından konuşanların
tanıklıklarında iyi bir arşiv malzemesi çıkacak gibi. Kral TV müzik
ödüllerinin şaibeli olduğunu söyledi Yeşim Salkım da. Kendi
şirketinin sanatçılarına kendisinin ödül verdirdiğini, listeleri
belirlediğini. Sanırım açıklamalarının devamı da gelecek, bu sabah
“Dobra Dobra”da olacaktı...
Niye şimdi, niye Yeşim Salkım? Popüler kültür tarihinden Uzanlar’la
beraber silinip gitmemek için mi direniyor acaba? Ya da nasıl
olursa olsun da gündeme geleyim hesabı olabilir.
Orası çok da önemli değil ama hayatın her alanına nüfuz etmiş bir
ailenin sistematiğini anlamak açısından son derece ciddi
söyledikleri. Daha doğrusu, malumu ilan etmesi. Zamanında Kral TV
müzik ödülleri çok tartışılmıştı; insanlar oy yolladıkları halde
hiç kimsenin aklına gelmeyen isimler ödülleri topluyordu.
Manipülasyona son derece yatkın bu aile, siyaset, bankacılık
alanından sonra magazinde de kendi yöntemleriyle at
koşturuyordu.
Ama başarıyor muydu, evet. İstediklerini elde ediyorlar mıydı, ona
bakalım.
Kurulduğu günden itibaren Kral TV’den herkes şikayetçidir mesela
ama bugüne bugün hiçbir müzik kanalı onun yerini de tutamamıştır.
Uzanlar, Kral TV’yi profesyonellikten son derece uzak, hiçbir
tutarlılığı olmadan yönetmişlerdi ama bu halk nezdinde hiç önemli
değildi. Çünkü televizyonun karşısındaki pasif izleyici önüne ne
konursa sorgulamadan kabul eder. Parayı verenin klibini
döndürebileceği bir mecraydı Kral TV, hiç kimse de parayı
vermemezlik edemedi.
Son derece keyfi yönetiliyordu Kral TV, ama başarılı ve sektör
açısından da belirleyici olmuştu. İlkliğinin de etkisi vardı tabii.
Bakın, bir dönem Uzanlar’ın yakınında olan ama pek çokları gibi
şimdi onların arkasından konuşan Erol Köse işleyişle ilgili neler
anlatmış kısa süre önce:
“Yeşim Salkım ile evliliğinin ilk döneminde Hakan Uzan, eşini müzik
listelerinde bir numara yapardı. Bir saat sonra Cem Uzan ‘Biz
Yeşim’i istemiyoruz’ diyerek listeyi kaldırır, başka bir liste
yaptırır, o listede de Yeşim’in adı olmazdı. Bunlar gizli değildi
ki, neler olduğunu hep birlikte gördük.” (Sabah-Pazar, 8 Nisan
2007)
Kral TV’nin boykot listesinde olan sanatçılardan biri de Sezen
Aksu’ydu. Medyayla hep çok iyi ilişkiler kuran Aksu’nun Uzanlar’la
arasının bozulması Yeşim Salkım’ın Hisar Konserleri’ne çıkma
hırsıydı. Kocasına Hisar Konserleri’ni aldırtarak o sahnede yer
alan Salkım sayesinde adı Hisar’la özdeşleşen Sezen Aksu önce oraya
alınmadı, ardından da güzel bir İstanbul geleneği yok edildi...
Ama yine de amaca ve sonuca bakmak gerek: Yeşim Salkım Hisar’da
sahneye çıkmak istiyordu, çıktı mı? Çıktı... Gerisi Uzan
Kriterleri’ne göre önemli değil.
“Uzan Ülkesi”nde işler bu mantıkla yürüyordu çünkü: Biri bir şeyi
çok istiyorsa ve sahip olamıyorsa ya yok ederdi ya da yenisini
çıkarırdı.
Mahsun Kırmızıgül de bugünkü şöhretini Cem Uzan’a borçludur mesela.
Hikaye kabaca şöyle: İbrahim Tatlıses’le Star’ın arası bozuk olduğu
için bir gün patron yöneticilerine talimat verir, “Bana bu adamın
karşısına bir rakip bulun” diye, o gün piyasayı dolaşan Star
yöneticileri yanlarında Mahsun Kırmızıgül’le gelirler. Apar topar
televizyona çıkartılır, parlatılır ve bir dönem İbo’ya rakip olarak
anılır.
Başarır mı Uzanlar, başarırlar. Hatta İbo’yu rahatsız edecek,
ileride Star’la arası düzeldiğinde “Kral TV’de Mahsun Kırmızıgül
yer alamaz” diye sözleşme yaptıracak kadar...
Daha daha kimler kimler var ki... Özel olarak bir yeteneği, sesi,
becerisi olmadan Star’ın desteğiyle yükselenler, yer edenler,
düşenler. Türkiye’de “bir şey olmak” ve “bir yerlere gelmek” çok
kolaydır. Uzanlar’ın da yaptığı budur zaten.
Uzan Ülkesi biraz da Türkiye demektir ve bu ailenin kuralları
fazlasıyla kabul görmektedir hâlâ sınırlarımızda: Yeteri kadar
paranız ve gücünüz varsa sizi kimse tutamaz, istediğiniz her şeyi
yapabilirsiniz.
Bugüne bugün, yüzde 6-7’lik oy oranına sahip, iktidara oynayanların
pazarlık yaptığı konuma gelen bir siyasi parti olabilmenin yolu da
Uzan Yöntemleri’nin Uzanlar ne kadar darbeye uğrasa da
geçerliliğini kaybetmediği anlamına gelmiyor mu?