ERDOĞAN BU DEFA ATTİLA İLHAN'DAN OKUDU

1997 yılında yaptığı bir konuşma sırasında okuduğu şiir nedeniyle hapis cezası alan ve siyasetten men edilen Recep Tayyip Erdoğan, bugün, partisinin grup toplantısında Attila İlhan'dan alıntı yaptı.

Google Haberlere Abone ol
ERDOĞAN BU DEFA ATTİLA İLHAN'DAN OKUDU

Siirt'te Tayyip Erdoğan'ın ağzından "minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız müminler asker" dizeleri döküldüğünde tarih 6 Aralık 1997'yi gösteriyordu. Bu dizelerin de içinde olduğu konuşma, televizyon ekranlarına yansıdığında, dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş da Refah Partisi'nin kapatılması davasının üzerinde çalışıyordu. Savaş'ın, harekete geçmesiyle, Erdoğan'ın yıllar sürecek 'yasaklı' yaşamını başlatan sürecin de düğmesine basıldı. Erdoğan, "halkı din ve dil farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği" gerekçesiyle TCK'nın 312'ye ikinci maddesi uyarınca yargılanıyordu. Erdoğan, bu duruma çok şaşırmıştı, çünkü o konuşmayı ilk kez yapmıyordu:

"Benim o okuduğum şiir ilk defa orada okuduğum bir şiir değildi. Taa öğrenciliğimden itibaren, belki de yüzlerce kez bu şiiri okudum; Taksim Meydanı'nda da okudum, yüz binlerce kişiye okudum. O zamanlar hiç bir şey olmadı... Niye? Bu şiir bir defa Ziya Gökalp'e ait bir şiir. Türk Standartları Enstitüsü'nün yayınladığı kitapta yerini almış, Milli Eğitim Bakanlığı, Talim Terbiye Yüksek Kurulu'nun tavsiyesi olan bir şiir. Konuşmanın zaten içeriğinde bütününü ele aldığınızda, orada bir din dil ırk ayrımcılığını değil tam aksine, bir bütünleştirmeyi görürsünüz. Öyle bir bütünleştirme ki o alanda Arabıyla Kürdüyle böyle bir topluluk var ve bu topluluk öyle bir mitingden sonra oradan kavgayla, gürültüyle ayrılmıyor. El ele omuz omuza ayrılıyor ve ben o kitleye "Bize Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı yetmez mi?" sorusunu sorduğum zaman, onlardan "yeter" diye cevap alıyorum. Adeta böyle bir karşılıklı görüşmeyle konuşmayla böyle bir ilgiyi uyandırıyoruz o meydanda ve oradan vatandaşlarımız el ele omuz omuza ayrılıyorlar. Yani ben takdir almam gereken bir yerden maalesef böyle bir neticeyle karşılaşıyorum."

Erdoğan'ın Ziya Gökalp'e ait dediği, sonradan Cevat Örnek'in olduğu anlaşılan şiir nedeniyle; Diyarbakır DGM, 21 nisan 1998'de Erdoğan ile ilgili mahkumiyet kararı verdi. Erdoğan, bir yıl hapis ve 860 bin lira ağır para cezasına çarptırılmasının yanı sıra artık siyasetten de men edilmişti. (Göksel Özköylü - CNN Türk)


Erdoğan, aradan geçen 9 yıl sonra AKP'nin grup toplantısında yaptığı konuşmada yine şiirden destek aldı. Ancak Erdoğan'ın bu seferki tercihi, geçen hafta yaşamını yitiren şair Attila İlhan oldu.


Türk Milleti'nin, geride kalan tartışmalardan nasıl alnının akıyla çıktıysa bundan sonra da büyüklüğünü, vakarını olgunluğunu aynı şekilde göstereceğini dile getiren Erdoğan, İlhan'ın ''Memleket Havası'' şiirinde, ''Bu bizim gökler gibisi hiç bir dağda çatılmamıştır. Yıldızlarımızın titremesi yüreğine deprem indirir. Hiç bir yerde bu denize bu acı tuz katılmamıştır. Topraktan sağdığımız pekmez, güneşin başını döndürür'' dediğini kaydetti.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin