İŞTE MURAT KELKİTLİOĞLU'NUN YAZISI
Karacan: Ben olduğum sürece Toroğlu olamaz
Günlerdir tartışılan ‘’Maraton’’ programıyla ilgili polemiğe son noktayı koymak istedim. Kafalarda hep sorular; ‘’Toroğlu geri dönecek mi?’’, ‘’Neden bu kadar izlenen bir programla ilgili böyle bir karar alındı?’’, ‘’Maraton programı bundan sonra hangi kanalda yayınlanacak?’’.
İşte bütün bu soruların cevabını öğrenmek için Digitürk’ün yönetim kurulu başkanı Ali İhsan Karacan’la görüştüm. Karacan konunun bütün ayrıntılarını ve bundan sonra olacakları tek tek şöyle anlattı:
‘’Ben hiçbir zaman seviyenin düşmesine izin vermem. Maraton programında Erman Toroğlu’nun kullandığı deyimler, ifadeler oldukça rahatsızlık verici. Zaten bu nedenle geçen seneden beri problemlerimiz vardı. Bu arada biz Şansal beye ‘git’ demedik. Bana bu konuyla ilgili olarak, şu ana kadar yazılanların aksine, herhangi bir cevap vermedi. Ancak, yüksek ihtimalle o da ayrılacaktır. Bu hiç problem değil. Bundan sonra ben yönetici olduğum sürece burada program yapamayacaklar. RTÜK’ten aldığımız cezalar ve uyarılar ortada. Herşey raiting demek değil. Bizim yayın ilkelerimiz var, bu ilkeleri kimseye çiğnetmem. Geçen sene ATV ile anlaşmışlardı, ancak olmadı. Şimdi de büyük ihtimalle Show TV’de devam edecekler. Bu beni hiç ilgilendirmez. Benim elimde çok önemli bir koz var, o da maçların uzun görüntüleri. Bunları yayınlama hakkı bizde ve TRT’de. Biz bu görüntüleri değerlendiricez. Hangi kanalda program yaparlarsa yapsınlar, 3 dakikalık görüntü onları tatmin eder mi, bilinmez. Çok geniş bir kadromuz var. Büyük bir ihtimalle Şansal beyin ekibi de ayrılacaktır. Bu da problem değil. Şu anda olayın netleşmesini ve soğumasını bekliyorum. Önümüzdeki hafta ortasına kadar bu sorunu çözeceğiz. En değerli mal olan uzun görüntüler bizim elimizde. Bu çok önemli. Bu arada, gidenlerin yerine öyle astronomik fiyatlarla dışarıdan birini getirmem söz konusu değil. Bunu kendi içimizde halledeceğiz. Öte yandan, yine yazıldığı gibi Toroğlu’nu geri getirmem için Mehmet Emin Karamehmet’in ricacı olduğu konularına gülüp geçiyorum. Böyle bir şey yok. Ben burada olduğum sürece Toroğlu burada program yapamaz’’.
Batık kredilerin altından bakın kimler çıkacak!
Yıllardır yazıp çizilen ve bir türlü tahsil edilemeyen kamu bankalarındaki batık kredilerle ilgili tam destek verdiğim bir gelişme yaşandı. Halk, Ziraat ve tasfiye halindeki Emlak Bankası’ndaki 100 milyar lira üzerindeki batık kredilerin tamamı Tassarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilecek. TMSF, Halkbank’taki 2.5 katrilyon lira, Emlak Bankası’ndakı 4 katrilyon lira ve Ziraat Bankası’ndaki 108 trilyon lirayı tahsil etmeye çalışacak. Bu durum belki, sırtında inanılmaz bir yük olan TMSF’nin işini biraz daha zorlaştıracak ama bugüne kadar bir türlü yapılamayan tahsilatlar bu şekilde yapılacak.
Bugünkü TMSF yönetimi, bugüne kadar bir türlü üstüne gidilmeyen batık banka patronlarını öyle veya böyle bir şekilde köşeye sıkıştırmayı başardı. Neredeyse bu patronların kimler olduğunu bilmeyen kalmadı. TMSF yönetimi bunların üstüne kararlılıkla gitti.
Peki TMSF kamu bankalarındaki batıkların üstüne nasıl gidecek?
Bu durumun TMSF yönetimi için çok büyük sorun çıkaracağını düşünmüyorum. Çünkü, bugün uğraştıkları batık banka patronlarının çoğu tekrar karşılarına çıkacak. Kamu bankalarındaki katrilyonlarca liralık batık kredinin önemli kısmının adresleri de aynı. Bugün tek tek anlaşma imzaladıkları ve tahsilat yaptıkları özel banka batık patronlarının birçoğu daha önce kamu bankalarıyla oldukça içli dışlı bir durumda olduklarından TMSF’nin işi düşünüldüğü kadar zor değil.
Bu arada, bu operasyonla ilgili olarak bir önerim var.
TMSF’ye devredilecek kamu bankalarındaki batık kredilere Vakıfbank’taki batık kredilerin de eklenmesi çok doğru olur. Bu bankada ortaya çıkacak batık kredilerin bir çoğunda da aynı isimlerle karşılaşılacak.