Gazze’de süren İsrail katliamı ve soykırımına tüm dünyada büyük isyan var.
Bu isyan devletlerin İsrail politikalarından bağımsız olarak büyüdükçe büyüyor ve yakında büyük patlamalara evrilecek gibi görünüyor.
Dün görüntülerini izledim. Avustralya’da her hafta sonu yapılan İsrail soykırımını protesto gösterilerine on binlerce insan katılıyor.
Mahşeri bir kalabalık.
Tüm dünyada aynı tablo. Batı ülkeleri, Latin ülkeleri, Asya ülkeleri…
İtalya Başbakanı Georgia Meloni dün yaptığı açıklamada “Netanyahu ülkemize gelirse tutuklattırırım” dedi.
İspanya’yı söylemiyorum bile. Gazze’de sürdürülen korkunç katliama en başından beri, en şiddetli tepkiyi veren ülke oldu. En baştaki yönetiminden sokaktaki vatandaşına kadar.
İspanya’daki gösteriler tek kelimeyle inanılmaz.
Bu arada sokaklara çıkanların sayısı sizi aldatmasın. İsrail ve İsrailliler nefreti artık o kadar yaygın ki artık on milyonlarla ifade edilebilir. Neredeyse her toplantıda ya da törende soykırımı kınayarak “Free Palestine” diye bağıran herkes, tezahüratlarla ve alkışlarla destekleniyor. Konserlerde şarkıcılar mutlaka bir Gazze ve soykırım konuşması yapıyor.
Emmy Ödülleri töreninde ünlü İspanyol Aktör Javier Bardem boynuna kefiye takarak "İsrail'in yaptığı soykırımı destekleyen hiçbir kurumla veya kişiyle çalışmayacağım. Bu kadar basit" diye meydan okuyor.
Aynı ödül töreninde, komedi dalında en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü kazanan ve aslında Yahudi kökenli olan Hannah Einbinder, ödül konuşmasında "Fuck İsrail, Filistin'e özgürlük" sloganı attı. Emmy ödül törenine katılan yüzlerce oyuncu, sinemacı büyük bir tezahüratla alkışladılar onu.
Yine bir Yahudi olan orkestra şefi Ilan Volkov, Londra’daki konserinde İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısını şu sözlerle kınadı.
“Yüreğimde büyük bir acı yaşıyorum ve artık sessiz kalamam. Binlerce masum Filistinli öldürülüyor, hastanesiz, okulsuz, bir sonraki öğünün ne zaman olacağını bilmeden defalarca yerinden ediliyor. Artık İsrail’de sahne almayacağım.”
Bir iki kişi müdahale edecek gibi oldu ama tüm salon hararetli alkışlarla Volkov’a destek verdi. Bu arada Dünyaya yıllarca basın özgürlüğü ve demokrasi “dersi” veren BBC denen paçavra, fake “özgür” medya organı canlı yayınını bu konuşma üzerine kesti.
İngiltere’de Chatham House'un CEO'su Bronwen Maddox, ayağına getirttiği İsrail Cumhurbaşkanı İshak Herzog’a çok ağır sözlerle “Katliam yapıyorsunuz” diye yüklendi. Herzog’un sessizce dinlemesi ibretlikti.
Oysa 2009’daki Davos Forumu’nda yapılan panele katılan dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan yanında oturan ve sürekli kendisine sataşan İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e “Öldürmeye gelince, siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum” dediğinde kıyamet kopmuş, o saatten sonra Erdoğan ve Türkiye’ye karşı aparatları FETÖ tarafından operasyon başlatılmıştı. Gezi’den 17-25 Aralık’a, 7 Şubat 2012 MİT darbesinden 15 Temmuz’a kadar ellerinden gelen her şeyi yapmışlardı.
Şimdi işler değişti.
Bambaşka noktaya evrildi tepki ve nefret.
Önceki gün, Atina’da İsrailli asker olduğu anlaşılan iki kişi Yunanlar tarafından evire çevire dövüldü.
İtalya ve İspanya başta İsrailli turistler gittikleri her lokantadan kovuluyorlar.
Dün İspanya'nın Valencia havalimanında uçakta soykırım şarkıları söyleyen 50 İsrail vatandaşı uçaktan atıldı. Ve gurubun yöneticisi gözaltına alındı…
İsrailliler dünyanın hiçbir yerinde güvende değiller artık.
Öyle görünüyor ki yakında hiçbir yere seyahat edemeyecek hale gelecekler ve ülkelerine hapsolacaklar.
İsrail halkı için bundan kurtulmanın bir çaresi var.
Filistin devletini tanıyacaklar, katliamı durdurup Netenyahu hükümetini devirecekler ve verdikleri zararları tek tek ödeyecekler.
Aksi halde İsrail onlar için bir cezaevi, dünya ise hayatlarının tehlikede olduğu bir jungle.
Gidişat bu yönde.
Ne yazık ki İsrail vatandaşlarının neredeyse büyük kısmı fanatik dinci faşist. Anladıklarında iş işten geçmez umarım.