Şevki Yılmaz'dan Erdoğan Aktaş'a ahlaksız teklif! Atatürk ve silah arkadaşlarına hakaret eden Şevki Yılmaz ünlü gazeteciye rüşvet teklif etmiş

II. Abdülhamid'in torununun düğün töreninde Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşlarına hakaret eden eski Refah Partili Şevki Yılmaz ile ilgili bir yazı yazan gazeteci Erdoğan Aktaş, Yılmaz'ın kendisine rüşvet teklif ettiğini açıkladı: Erdoğan Bey, kendi aramızda bir ücret karşılığı bir sorunu çözsek...

Google Haberlere Abone ol
Şevki Yılmaz'dan Erdoğan Aktaş'a ahlaksız teklif! Atatürk ve silah arkadaşlarına hakaret eden Şevki Yılmaz ünlü gazeteciye rüşvet teklif etmiş

II. Abdülhamid'in 4. kuşak torunu olan Orhan Osmanoğlu'nun kızı Berna Sultan Osmanoğlu ile Yiğit Onur Kaya geçtiğimiz hafta evlenmişti.

Gelin ve damadın nikah şahitliklerini yapan eski Refah Partisi Milletvekili Şevki Yılmaz'ın düğünde yaptığı konuşma tepki çekmişti.

Yılmaz, " Osmanlı'yla iftihar ediyorum. Osmanlı'yı süren soysuzları da lanetle anıyorum. Bugün elhamdülillah böyle bir ailenin düğününde birlikteyiz" sözleriyle Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını hedef almıştı.

O sözlere büyük bir tepki gelmişti.

tv100.com yazarı Erdoğan Aktaş da Şevki Yılmaz ile ilgili bir rüşvet anısını köşesine taşıdı ve 1994 yılında neler yaşadıklarını anlattı...

Erdoğan Aktaş'ın tv100.com'daki "Atatürk'e hakaret eden Şevki Yılmaz yıllar önce bana hangi ahlaksız teklifte bulunmuştu?" başlıklı yazısı...

II. Abdülhamit’in torununun Adana’daki düğününde, Atatürk’e hakaretler yağdıran eski Refah Partili Şevki Yılmaz’ın bu yaptığı ilk değildi.

Şevki Yılmaz’ın 90’lı yılların ilk yarısında da Kabe’de Atatürk’e hakaret eden görüntüleri o dönem kıyamet koparmıştı.

Türkiye 1994’de yerel seçimlere hazırlanırken, ben rahmetli Ufuk Güldemir’in yönetimindeki Show TV Haber Merkezi’nde muhabirdim.

Şevki Yılmaz’ın o seçimlerde Rize Belediye Başkan adayı olduğunu öğrenir öğrenmez, kameraman arkadaşım Cengiz Özkarabekir’le birlikte hemen yola çıktık. Refah Partisi Rize İl Merkezi’nde Şevki Yılmaz ile buluştuk.

Röportaj sırasında konu, Atatürk’e hakaret sözlerine gelince kendini savunmaya çalıştı. İtiraf etmeliyim ki, üzerinden 30 yıl geçtiği için neler söylediğini tam hatırlayamıyorum.

Röportajın tam da bu bölümünde Cengiz, 30 yıl önceki teknolojik olanaklarla donanmış olan kamerasının aküsünün bittiğini söyledi. Cengiz aküyü değiştirirken Şevki Yılmaz’ın huzursuzluğu yüzünden okunuyordu. Bir sağa bir sola kaykılarak, “Erdoğan Bey, kendi aramızda bir ücret karşılığı bir sorunu çözsek” deyiverdi.

Kulaklarıma inanamamıştım. Dindarlığı ile bilinen Şevki Yılmaz açık açık bana rüşvet teklif ediyordu. Ahlaksız bir teklifte bulunuyordu. “Ya hocam bu nasıl bir laf? Bana nasıl böyle bir şey teklif edebilirsiniz?” diye çıkıştım. Benim sert çıkışım üzerine Şevki Yılmaz, “Aman efendim bunu reklam ücreti olarak düşünün” gibi tuhaf bir açıklamayla konuyu geçiştirmeye çalıştı.

 

“Şevki Bey, eğer reklam vermek istiyorsanız, kanalın reklam servisini arayın, onlarla konuşun. Bana yaptığınız teklif çok rahatsız edici” diyerek rahatsızlığımı bir kez daha dile getirdim.

Cengiz Özkarabekir aküyü değiştirdiğini, röportaja devam edebileceğimizi söyleyince söyleşiyi tamamladık.

İstanbul’a dönüp röportajı izlerken, Şevki Yılmaz’ın o sözlerinin de kayıtta olduğunu fark ettim. Nasıl olduysa akü değiştirilince kamera tekrar çalışmış ve aradaki konuşmalar da kayda alınmıştı. Bu duruma tecrübeli kameraman Cengiz Özkarabekir de şaşırmıştı. Fakat olay tamamıyla böyle gelişti.

Yani yıllar önce hac görevini yerine getirirken, yıllar sonra da katıldığı düğünde Atatürk’e hakaretler yağdıran, herkesin “Hocam” diye hitap ettiği, belediye başkanlığına aday olan ve seçilen isim açık açık rüşvet teklif edebilmişti. Bunda da bir sıkıntı görmüyordu.

Rüşvet teklifinin kayıtta olduğunu fark edince, röportajın yanı sıra “Ahlaksız teklif” başlığı ile de Gülgûn Feyman’ın sunduğu Show TV Ana Haber Bülteni’ne ayrıca haber yapmıştım.

Seçimlerden sonra Şevki Yılmaz beni arayıp, “Aleyhime haber yaptın ama bak ben başkan seçildim” minvalinde konuşmuştu.

Ben de “Ben size belediye başkanı olamazsınız demedim. Bana ahlaksız teklifte bulunamazsınız dedim” diyerek karşılık vermiştim.

Türkiye yine bir seçime gidiyor, yine iddialar, hakaretler havada uçuşuyor. Atatürk’e hakaret etmek ise artık Türkiye’de sıradan bir olay haline geldi.

Üzerinden tam tamına 30 yıl geçen bir olayı o zaman tarihe not düşmüştüm, şimdi de hatırlatmak istedim.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin