THY Basın Müşaviri Ali Genç Medyatava'ya konuştu: O filmi yasaklamadık, özellikle izlettik

THY Genel Müdürlüğü Basın Müşaviri Ali Genç, son günlerde tartışmaların gündemine oturan iddialar için ne dedi? Genç'le Sayım Çınar konuştu...

Google Haberlere Abone ol
THY Basın Müşaviri Ali Genç Medyatava'ya konuştu: O filmi yasaklamadık, özellikle izlettik

Avrupa Birinciliğine Doğru Adım Adım



Sizi daha çok gazetecilik yönünüzle tanıyoruz. Akşam, daha öncesinde Show TV ondan da önce TRT. Star TV, Ateş Hattı programında zihinlerde sizinle ilgili. Devamında THY’ye kadar uzanıyor süreç. Çok göz önünde olan bir şirket THY, çalışmak, özellikle de medya kısmında çalışmak zor olmalı.



THY’nin herhangi bir departmanında çalışmak güzel ve heyecanlı. Basın Müşaviri olarak dinamik bir sektörün dinamik bir şirketinde köprüyü kuran, iletişimi sağlayan, gelen soruları yanıtlayan bir pozisyondayım aslında. Daha önce akademi ve özel sektörde yer aldım. Kendimi gazeteci olarak tanımlıyorum. Şu anda Avrupa’da ilk üçte olan bir havayolunun parçasıyım, yolcu sayısında ilk yirmideyiz. Böyle bir kurumda çalışırken medyanın içinde yıllarca bulunan biri olmak büyük avantaj sağlıyor. Sekiz yıldır devam ediyorum, mutluyum ve heyecanımı koruyorum.



“Her türlü medyaya, temsil ettikleri ne olursa olsun, eşit uzaklıkta olmak zorundayız.”



Sekiz yıl önceki medyayla bugünkü medyayı karşılaştırdığınızda nasıl bir sonuçla karşılaşıyoruz? Yandaş / Candaş medya ile ilişkileriniz nasıl?



THY artık önemli bir küresel  marka ve en önemlisi Türkiye’nin markası. Her türlü medyaya, temsil ettikleri düşünce ne olursa olsun, eşit uzaklıkta olmak zorundayız. Türkiye’nin kurumuyuz. Zorluk zaman zaman tartışma konularında oluyor, ideolojik bakanlar oluyor. Eleştiri boyutundan çıkıp başka bir noktaya gelebiliyor söylemler. Yapıcı eleştirinin değeri ve yapacağı katkının farkındayız.



Son dönemde THY bağlamında içki ve kıyafet tartışmaları yürüyor. Siz bu tartışma ve eleştirilerden sonra nasıl bir yol izlemeyi düşünüyorsunuz?



Her şey bir fotoğrafın çıkmasıyla başladı aslında. Öyle bir eleştiri dalgası başladı ki, eskiden kullanılan kıyafetler bile bir anda gündeme geldi. Bir eleştiri zinciri oldu deyim yerindeyse. İçki servisi de yine aynı şekilde, tuhaf yönlerden tartışıldı, eleştiriden farklı bir şeydi yapılan. Siyasi tartışma boyutuna girdi en sonunda da. Konuyla ilgili yazılı açıklamalar yaptık.



“THY olarak ortak bir platform üzerinden çözüm arayışlarına girmiş durumdayız.”



Uçakla yolculuk fikri giderek popülerleşiyor ve talep gün geçtikçe artıyor. Üçüncü bir havalimanı düşünülüyor. Zamanlı kalkışı ve bu bağlamda yeni bir havalimanı inşasını nasıl değerlendiriyorsunuz?



Yolcuyu zamanında ulaştırmak çok önemli. Tüm havayolları da bunu önemser ve yapmaya çalışır. Rötarın birçok sebebi var tabii. Hava şartları, havalimanı koşulları vs. hepsini bir potada eritip, entegre çalışıp, yola öyle devam etmek gerekiyor. Ortak bir platform üzerinden çözüm arayışlarına girmiş durumdayız. Yapılan yatırımlar ve yolcu sayısının artmasıyla üçüncü bir havalimanı bir zorunluluk olarak sektörün gündemine girdi. Her sene daha fazla yolcu taşıma hayalini kuruyoruz.



Yurtiçi uçuşlarda artış var. Uçak korkusunu yenmeye başladı Türkiye. Otobüs firmaları bu konudan çok memnun olmasa gerek.



Bir dönem bir takım tartışmalar oldu, kimi demeçler hatırlıyorum. Her sektör günün şartlarına uyum sağlamak zorunda. Talep var, fiyatlar mantıklı ve konfor ön planda. İstanbul-Adana arası örneğin, eskiden hangi gün giderseniz gidin aynı fiyattı. Şimdiyse hangi saatte, hangi dönemde aldığınızla bağlantılı olarak dinamik bir fiyatlandırma söz konusu, böylece farklı profilleri kazanmış olduk. Hem zamandan hem fiyattan tasarruf fikrini sevdi insanlar. Uçak yolculuğu yapmak artık gündelik hayatın bir parçası durumunda.



Asker taşıma uygulamasını da dinlemek isterim, Bakanlık ile yaptığınız bir anlaşma var sanıyorum.



Tüm taşıyıcıların yaptığı bir anlaşma aslında. Milli Savunma Bakanlığı ödemeyi üstlendi ve askerleri ücretsiz olarak taşıyoruz, ödememizi bakanlıktan alıyoruz. Türkiye’de bunu organizasyonu sağlayacak yeterli altyapı var. Uygulama başarılı bir şekilde sürüyor.



“Yeni bölgemiz Salzburg kışın kayak bölgeleriyle, yazın gölleri doğa güzelliğiyle turist çekecek bir yer.”



Salzburg Viyana’dan sonra ikinci nokta. Değerli bir hat, Mozart’ın şehri. Ne bekliyorsunuz bu destinasyondan?



Her destinasyonun kendine has kullanıcısı vardır. Her yeni destinasyon network yeni katkı anlamına gelir. 219 noktaya uçuyoruz bugün, 98 ülke. Hangi yöne uçuş başlatırsak başlatalım kısa süre içerisinde verimli hale geliyor. Bağlantı noktaları olarak da kullanıyoruz bu destinasyonları. Salzburg kışın kayak bölgeleriyle, yazın gölleri ve doğal güzelliğiyle turist çekecek bir yer. Rusya’dan Ukrayna’dan çok insan geliyor kayak için. Viyana’ya günde dört sefer düzenliyoruz. Salzburg’un da popüler hatlarımız arasında yerini alacağını düşünüyorum.



“Dünyanın en başarılı pilotu da olsanız, hata yapma lüksünüz asla yok.”



Denzel Washington’un filmiyle ilgili (Flight / Uçuş) bir takım eleştiriler oldu THY’ye, pilotlara bu filmden uzak durun şeklinde bir yaklaşım oldu mu gerçekten?



Benim beğendiğim bir film oldu. Sektöre dair ne vardı onu merak ettim. Dünyanın en başarılı pilotu da olsanız, hata yapma lüksünüz asla yok. Tek bir hata her şeyi bitirebilir ve bedel ödemek zorundasınız. Biz pilotlarımıza özellikle izlesinler diye yönlendirici olduk.



Gazetede çıkan haber doğru değildi. Bize sorulmadan yazılmıştı. O nedenle de yanlış aksettirildi kamuoyuna. Bize sorulmasını beklerdim. Şirketimizde iyi işleyen bir iletişim kanalı kurduk ekip olarak, tüm gazeteci dostlara kapımız açık, onların işlerini kolaylaştırmak için varız.



Masa başından gazetecilik yapan, hayatın içine çok girmeyen ve reytingi her şeyden üstün tutan bir anlayış var. Markalara ve gazeteciliğe büyük zarar veriyor bu yaklaşım. Siz de gazeteci kökenli biri olarak bu yaklaşımı yorumlayabilirsiniz.



Mesleğe inancı azaltıyor. Gazeteciyi yanlışa düşürüyor. Bu yanlış sonucu birilerinin canı yanıyor. THY olarak 24 saat iletişim kanallarımız açık. Buradayız, açığız, sosyal medya, telefon, mail, her şekilde bize ulaşabilirsiniz.



Görevinizi yaparken psikolojik olarak nasıl dinç kalabiliyorsunuz?



Daha önce medyadaydım, 43 yaşındayım, sekiz yıldır da THY’deyim. Belirli bir bilgi birikimi ve deneyimi kazanmış durumdayım. Bu birikim de kriz ve stres yönetiminde ciddi bir katkı sağlıyor.



Salzburg’un ardından yeni alanlar oluşturulacaktır şüphesiz. Yeniliklerden biri de Uçan Şef. Uçan Şef’i nasıl değerlendiriyorsunuz?



9 - 10 saatlik uçuşlarımızda başlattık ilk önce. Hem görsel yanıyla pozitif yansımaları oldu hem de servisin daha iyi anlaşılması ve daha iyi yapılması adına özel bir uygulama oldu. Üç saat civarındaki uçuşlarımızda da var artık Uçan Şef uygulaması. Bilet alırken yemek seçimleri yapılması da önemli bir durum. Koşer, vejetaryen vs. Doğum gününü de bize bildirirseniz özel bir şeyler hazırlayabiliriz.



“THY artık bir dünya markası.”



Reklam politikasını da konuşalım isterim THY’nin?



Messi ve Kobe ile güzel bir reklam çalışması yaptık, devam da edeceğiz. THY artık ülkemizin küresel bir markası. Reklam çalışmalarını da bu anlayışla yapmak gerekiyor. Reklamlar önemli, sürekli gidilecek yollar olduğunu biliyoruz, sıkı ve güçlü çalışmalıyız, markamızı bu anlayışla tanıtmalıyız. Şu an üçüncüyüz Avrupa’da, hedefimiz ikincilik devamında birincilik.



THY gibi bir markayı ayakta tutan başlıca unsurlar nelerdir?



Güçlü bir yönetim ve nitelikli çalışanlarımız en büyük sermayemizdir. İkinci olarak uygun fiyata sunduğumuz kaliteli hizmeti oluşturan ikram, genç filo, uçak içi eğlence sistemleri, koltuklarımız ve bunların getirdiği konforumuzu sayabilirim. Üçüncüsü de ünlü isimler ve kulüplerle yaptığımız marka çalışmalarıdır. Bu üç adım bizi bu noktaya getirdi. 





SAYIM ÇINAR



sayimc@superonline.com


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin