TRT'de karar günü
Geçenlerde TRT'den bir iş teklifi aldım.
Bir tartışma programı yapmamı istiyorlardı.
Dizide, filmde, sporda rakipleriyle yarışıyorlardı. Ama TRT - 1'de
hiç haber ve tartışma programı yoktu. Bu boşluğu doldurmak
istiyorlardı.
TRT'nin bünyesinin böyle bir programı kaldıramayacağını, Genel
Müdür Yücel Yener'in de bu hükümetle fazla çalışamayacağını
söyledim.
Ancak teklifi getirenler iyi niyetle üsteleyince önce Genel
Müdür'le, sonra üst düzey TRT yöneticileriyle saatler süren bir
toplantı yaptık.
İstisnasız hepsi, kurumun cesur bir atak yapmasından yanaydı.
Ben televizyonculuğa TRT'de Ali Kırca ile yaptığımız "Açık
Oturum"la başlamıştım. O yüzden böyle netameli yapımların TRT'de
başa ne işler açtığını biliyordum. Buna ne yasalar müsaitti, ne de
- daha beteri - kafalar...
***
Ama böyle devasa bir kurumun, daha fazla başını kuma gömemeyeceğini
herkes görüyordu. Nitekim Haber Dairesi'nde başkanlığa
muhabirlikten yetişme Aydoğan Kılınç'ın getirilmesiyle gençleştirme
operasyonunun fitili ateşlenmişti.
Ama tartışma başka işti. Samimiyetle "Keşke olabilse" diye
düşünerek işin zorluğunu anlatmaya çalıştım:
Mesela Kıbrıs'ta Denktaş'ınki dışında bir görüşü ekrana çıkarmaya,
savaşta Kuzey Iraklı Kürt liderleri TRT'de ağırlamaya, başörtüsü
gündeme gelse, konunun taraflarını stüdyoya çağırmaya hazırlar
mıydı?
Ali Kırca ile bunları yapmıştık; ama bu, Kırca'nın koltuğuna mal
olmuştu.
Örneklerle birlikte yüzlerdeki endişeler de arttı. "Nasıl
olur"cularla, "Neden olmasın"cılar tartıştı. İşe mevzuat hazretleri
karıştı. TRT, sabrının sınırına dayandı. Toplantıdan "İnşallah bir
gün" diye üzgün ayrıldık.
***
Birkaç ay sonra toplantıdakilerden en üst düzeydeki ikisi (Genel
Müdür Yücel Yener ve onun sağ kolu, deneyimli yayıncı Bülent Varol)
peş peşe ayrıldı.
Haber Dairesi'nin genç Başkanı Aydoğan Kılınç ise halen Genel Müdür
adayı.
RTÜK, bu "iğneli fıçı"ya aday olan 103 kişiden 3'ünü seçecek
bugün...
Cumhurbaşkanı da onlardan birini atayacak.
Ama TRT'nin derdi bitmeyecek. Çünkü onun için önce yasaları
değiştirmek lazım, sonra kafaları...
"Özerk bir TRT"ye her zamankinden fazla ihtiyaç var; lakin hiçbir
hükümet elindeki bu köhne silahtan vazgeçmeye yanaşmıyor.
"Kafalar"a gelince...
Özel kanalların "Müşteri her zaman haklıdır" anlayışıyla tamamen
ticari yapımlara kilitlendiği şu dönemde, TRT'nin, onların ihmal
ettiği alanlarda kamusal yayıncılığın bayrağını taşıması; kaliteye
yatırım yapması, seyirciye alternatif bir örnek sunması gerekiyor.
Oysa TRT, enerjisini, özel kanallardan daha iyi yarışma, daha iyi
dizi çekmeye, daha çok reklam almaya harcıyor.
Genel müdürlere ise, haber sıralamasında yerini beğenmeyen bakan
telefonlarına cevap yetiştirmek ya da onuruyla istifa etmek
kalıyor.
Oysa özel kanallara bakıldığında görülüyor ki, yayıncılık alanının
- iyisiyle kötüsüyle - en önde gelen isimleri TRT çıkışlı... Kurum,
piyasaya adam yetiştiriyor, ama kendisi tutamıyor.
İşte o yüzden vergilerimizle var olan bu kurumun başına hükümetin
emir eri olacak birini değil, kurumu ve yayıncılığı iyi bilen,
TRT'yi müdahalelere karşı koruyabilecek, yayıncılara üretme
heyecanı ve cesareti verebilecek, kamu adına hizmet yapabilecek
dinamik bir isim atanmasını bekliyoruz.
RTÜK TRT GENEL MÜDÜR ADAYLARINI SEÇİYOR
TRT Genel Müdürlüğü için aday olan 103 kişiden 3´ü bugün RTÜK tarafından belirlenecek. Atam ise Cumhurbaşkanı tarafından yapılacak. Peki Müdür seçildikten sonra dert bitecek mi? Milliyet yazarı Can Dündar´a göre bunun için önce yasaları değiştirmek lazım sonra kafaları.
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin