NOKTA'NIN YAYIN YÖNETMENİ MUSTAFA SÖNMEZ SARIGÜL OLAYININ PERDE ARKASINI MEDYATAVA'YA ANLATTI

CHP’de Sarıgül olayı, partide büyük bir çalkantıya doğru yol alırken, Sarıgül ile ilgili yolsuzluk dosyasını açıklayarak tartışmaları başlatan Nokta dergisinin genel yayın yönetmeni Mustafa Sönmez ile Sarıgül olayının perde arkasını konuştuk. Sönmez’e yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:

Google Haberlere Abone ol
NOKTA'NIN YAYIN YÖNETMENİ MUSTAFA SÖNMEZ SARIGÜL OLAYININ PERDE ARKASINI MEDYATAVA'YA ANLATTI


-         Medyatava- CHP yönetimi, Sarıgül ile ilgili soruşturmayı sizin Sarıgül ile ilgili dosyayı kapak konusu olarak vermenizden sonra başlattı..


 


  Sönmez-Evet, bunu bir tür ciddiye alınması gereken iddia olarak aldılar.


-      Sizinle temas kurdular mı?


-         Evet, elimizdeki resmi dökümanı istediler.


 


-         Siz ne yaptınız..


-         Veremeyiz dedik. Gidin kendiniz bulun. Koskoca CHP, Şişli Cumhuriyet Savcılığına intikal etmiş belgelere ulaşamıyor mu?


-         Sonra ne oldu?


-         Sarıgül ile ilgili Mülkiye Müfettişi’nin raporu önemli olan. Ona ulaştılar.  Sonra komisyonlar kurup rapor hazırladılar. Takdimde de, bazen ismimizi vererek bazen vermeyerek, Nokta’nın yayını üzerine harekete geçtiklerini ifade ettiler.


-         Buna neden gerek duydular.


-         Çünkü Sarıgül her fırsatta, bizim yayınımızı ve CHP yönetiminin harekete geçmesini, yükselişine karşı bir komplo olarak sundu kamuoyuna.


-         Bu arada, Sarıgül’den  siz bir tepki aldınız mı?


-         Kendisiyle ilgili derginin matbaada olduğu gün, beni aradı ve yakışıksız sözler sarfetti. Bir tür aba altından sopa gösterdi ama cevabını alınca, kaderine razı oldu. Ertesi hafta ise yoğun biçimde, elimizde başka bir şey olup olmadığını anlamaya çalışan çabalar içinde oldu.


-         O kapağın arkası gelmedi. Neden?


-         Biz gazeteciyiz. Elimize gelen dosya haber değeri taşıdığı için yayınladık. Yani işimizi yaptık.Bunun CHP yönetimine, Baykal’a yarayıp yaramaması, Sarıgül’ün önünü kesip kesmemesi, bizi hiç mi hiç ilgilendirmez. Ertesi haftalar Sarıgül haberi yapmadık, çünkü elimize haber değeri olacak bir şey gelmedi. Bir sürü isimli isimsiz ihbar yağdı ama hepsi iddiadan ibaretti. Belgeli bir şey gelmedi. Bizim de Sarıgül diye bir takıntımız olmadığına göre, dönüp önümüze baktık. Hayatta Sarıgül ve CHP’den önemli şeyler, haber değeri olan şeyler yok mu? Var, onlara yüzümüzü döndük..


 


-         Medyanın bu konudaki tavrını nasıl buldunuz ?


-         Çelişkili. İlk kapak haberimiz nasıl olduysa Milliyet’in birinci sayfasına taşındı. Milliyet’in, daha doğrusu Doğan Grubu’nun  sonradan bu konudaki tavrını görünce, hayırlı bir kaza olmuş diye düşünüyor insan..


-         Doğan’ın tavrı derken?


-         Doğan Grubu, yine “siyaset mühendisliğine” soyunmuş görünüyor. Tıpkı, Derviş-İsmail Cem-Özkan’ı bir araya getirip YTP yaratma serüveni gibi, şimdi Baykal’a karşı Sarıgül’ü  bir alternatif yapmaya eğilimliler. Buna Vatan’ı da eklemeliyiz..Vatan ile Sarıgül ilişkisi daha bir organik gibi görünüyor. Doğan’daki tutumu, Ertuğrul Özkök ile Mehmet Yılmaz’ın aynı hafta iki gün arayla Sarıgül’e methiye düzen yazılarını okuyanlar anlamışlardır. Sarıgül yanlısı tutumu grubun bütününde görebilirsiniz.


-         O halde Sarıgül ile ilgili yolsuzluk iddialarını çok önemsemiyorlar.


-         Ben olsam önemser, hatta, fikri takip yapardım. Şu an dosyanın hangi aşamada olduğunu bilen var mı? Hazırlık soruşturması tamamlandı mı? Sarıgül ifadeye çağrıldı mı? İddianame hazırlandı mı, hazırlanmadıysa neden? Rüşvet vermeye zorlanan kişi ve kurumlar ne diyorlar?  Habercilik bunları gerektirmez mi? Gerektirir. Peki neden yapılmıyor, bu konuda hayırhah davranılıyor. Çünkü bu ülkede habercilik artık “yukarıdan aşağıya” buyuruluyor. Neyin haber konusu yapılıp yapılmayacağını yukarıdaki patron ve ibrikçileri kararlaştırıyor. Bunda da grubun yüksek menfaatleri rol oynuyor.


-         Bundan sonrası ne gösterir?


-         Bundan sonrasında, çeşitli cephelerin tutumu önemli. Bir ayak AKP ile ilgili. Adalet Bakanlığı, daha doğrusu AKP iktidarı, meseleye “Temiz toplum”, Sarıgül ile ilgili yolsuzluk iddiaları diye bakmıyor, Sarıgül-Baykal çekişmesi bize nasıl yarar, süreci bu anlamda nereye bükmeliyiz diye bakıyor. Bu makyavelist tutum, Hukuk devleti adına büyük bir ayıp. CHP yönetimi,ya da Baykal ekibi, ayağımıza gelen bu gollük pası nasıl gol yapıp Sarıgül’den kurtuluruz diye bakıyor ama bana sorarsanız çok beceriksizler, top ayaklarına dolaşıyor, topu auta atmak üzereler. Sarıgül ise büyük medyanın desteği ile bu süreçten “mazlumu oynayarak” zeytinyağı gibi üstte kalmanın çabası içinde.


-         Rüzgar kimden yana esiyor ?


-         Baykal yönetimi beceriksiz çıkınca, AKP ve adalet hayırhah davranıp büyük medya da siyaset mühendisliğine soyununca, rüzgar Sarıgül’den yana dönmüş görünüyor. Yine de bekleyip görmek gerek...


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin