İngiliz The Observer gazetesinin iddiasına göre Nobel
komitesi, son günlerin tartışmalı ismi Orhan Pamuk yüzünden
bölündüğü için karar veremedi. Geçen hafta belli olması gereken
ödül 13 Ekim’e kaldı.
Haberin ‘doğrulanmadığını’ belirten gazeteye göre tartışmanın
merkezinde şu görüşler var:
1- Nobel Pamuk’a verilirse, son günlerde politik arenada çok
tartışılan bir isim olduğu için edebiyat, siyasetin gölgesi altında
ezilir.
2- Nobel bir yazarın, bütün hayatının eserine verilir. Bir eseri ya
da kendi kişiliği moda olduğu için verilirse, ödül piyasa işi
olur.
3- 53 yaşındaki Orhan Pamuk, Nobel ödülü için çok genç.
GEÇEN hafta perşembe günü Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibini
açıklaması beklenirken sürpriz bir şekilde kararı bu haftaya
erteleyen Nobel komitesinde Orhan Pamuk krizinin patlak verdiği
ileri sürülüyor. İngiliz The Observer gazetesinin haberine göre
ödülü Pamuk’a verip vermemek konusunda bölünen, entelektüellerden
oluşan jüri, son 10 yıldır ilk kez edebiyat ödülünü, diğer dört
Nobel ile - tıp, fizik, kimya ve barış - birlikte aynı hafta içinde
açıklayamadı. 10 milyon İsveç Kronu (Yaklaşık 1.74 milyon YTL)
getiren ödülün sahibi 13 Ekim günü açıklanacak.
Komitedeki kriz söylentisinin resmi kaynaklarca yalanlandığını
belirten gazete, Pamuk’un son kitabı ‘Kar’ ile Türkiye’deki kültür
çatışmasını başarılı bir şekilde aktardığını, ‘Benim Adım Kırmızı’
romanıyla ise edebi yeteneğini ortaya koyduğunu, ancak ‘1 milyon
Ermeni öldürüldü’ sözleri yüzünden tartışmalı bir kişilik haline
geldiğini, bunun da Nobel komitesi için sorun oluşturduğunu
yazdı.
AB’nin Türkiye ile müzakerelere başlama kararı alırken, 16
Aralık’ta mahkeme önüne çıkacak olan Pamuk’un yargılanmasını
kınamaması nedeniyle, edebiyat ödülünün sahibini belirleyecek bazı
üyelerin kendilerini siyaseten zor durumda hissettiğini yazan
gazete, Nordstedts Yayınevi’nden Svante Weyler’in şu görüşlerine
yer verdi:
‘Eğer gerçekten bir Pamuk kavgası varsa, Akademi’nin çekincesi
siyasi veya tartışmalı olma korkusundan değil, edebiyatın siyaset
tarafından gölgelenmesi kaygısından kaynaklanıyor.’
İsveç Nobel Akademisi’ni bölen bir başka kaygı da, ödül verirken
dünyaya hakim olan modanın etkisi altında kalmama ilkesi. Orhan
Pamuk’un da ünü çok yaygın ve şimdilik yaşı (53) genç. Edebiyat
eleştirmeni Eva Ström, ‘Nobel ödülü, sezonun en moda kitabına
verilmemeli. Nobel bir yazarın ömür boyu başarısına verilir’
diyor.
The Observer, Pamuk konusundaki tartışmanın Salman Rüşdi vakasında
yaşananları hatırlattığını belirterek 1989 yılında İsveç Akademi
üyelerinden Kerstin Ekman’ın diğer üyeleri, İran’ın Rüşdi hakkında
verdiği ölüm fetvasını kınamaya çağırdığını, ancak ret yanıtı
aldığını, bunun üzerine Ekman ve yazar Lars Gyllensten’in Nobel
ödülü seçim sürecinden istifa ettiklerini hatırlattı.
The Observer, bazı gözlemcilerin ödül sahibinin ilan edilmesindeki
gecikmenin Pamuk’a bağlı olmayabileceğini, jüri üyelerinin bir
roman yazarı ile bir deneme yazarı arasında seçim yapmakta
zorlanmış olabileceklerini söylediklerine de dikkat çekti.
Stockholm’deki edebiyat çevrelerine göre ‘Adonis’ adıyla da tanınan
Suriyeli ozan Ali Ahmed Said, ödülün favorisi olarak görülüyor.
Polonyalı gazeteci Ryszard Kapuscinski’in de sürpriz yapabileceği
belirtiliyor.
Daha önce de edebiyat dışı yazarların Nobel Edebiyat Ödülü aldığı
olmuştu. 1950 yılında filozof Bertrand Russel bu ödülü almıştı.
İngiltere’nin eski Başbakanı Winston Churchill de tarihi yazılarını
kaleme aldıktan üç yıl sonra aynı ödüle layık görülmüştü.
HÜRRİYET
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/3355663.asp?m=1#