NEDİM ŞENER’E ‘DÜNYA BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KAHRAMANI’ ÖDÜLÜ

Uluslararası Basın Enstitüsü, 60. kuruluş yıldönümünde, 60 Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı’nı Viyana’da ödüllendirdi. Abdi İpekçi ve Hrant Dink’in ardından, Nedim Şener, Türkiye’den bu ödüle layık görülen üçüncü gazeteci oldu.

Google Haberlere Abone ol
NEDİM ŞENER’E ‘DÜNYA BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KAHRAMANI’ ÖDÜLÜ

Uluslararası Basın Enstitüsü (International Press Institute-IPI), 60. kuruluş yıldönümünde dünyanın dört bir yanından belirlenen 60 ‘Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı’nı Viyana’da yapılan törende ödüllendirdi.
2000 yılında “50 Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı” listesini açıklayan IPI, son 10 yılın Basın Özgürlüğü kahramanlarını da önceki gün Viyana’da yapılan törenle ödüllendirdi. Türkiye’den de Milliyet muhabiri Nedim Şener “57. Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı” ilan edildi.


İpekçi ve Dink
2000’de açıklanan 50 kişilik listede, 1979’da katledilen Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi de yer alıyordu. Son 10 yılın basın kahramanları arasında 2007’de öldürülen Hrant Dink’in ismi de bulunuyor.
Böylece aralarında dünyaca ünlü gazetecilerin yer aldığı 60 kişilik listeye Abdi İpekçi ve Hrant Dink’ten sonra Türkiye’den giren 3. isim Nedim Şener oldu. Türkiye, 60 kişilik Dünya Basın Özgürlüğü kahramanları listesinde üç isimle temsil edilen tek ülke oldu.
Kaleme aldığı ve 32 yıl hapis cezası istemiyle yargılanmasına neden olan “Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları” isimli kitabından dolayı 60 kişilik Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı listesine giren Şener, “düşünce ve ifade özgürlüğüne bağlılığı, kararlılığı ve cesareti nedeniyle” ödülllendirildi.


Hayattaki 20 kahraman 
Şener ve diğer gazetecilere ödülleri IPI’ın 11-14 Eylül tarihleri arasında yapılan Dünya Kongresi sırasında Viyana Belediye Meclisi’nin tarihi binasında yapılan özel bir törenle IPI Direktörü Alison Bethel Mckenzie tarafından verildi. Törene, ismi 60 kişilik listede bulunan ve hayatta olan 20 dolayında “Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı” katıldı.


NEDEN YARGILANIYOR?
“Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları” adlı kitap hakkında şikâyette bulunan polisler, aynı zamanda Başbakanlık Teftiş Kurulu raporuyla da Dink cinayetinde görevini ihmal ettiği belirlenen kişilerdi. Kitap nedeniyle Şener hakkında üç dava açılmıştı. Şener, “Gizli belge temin etme, gizli belge yayınlama ve emniyet görevlilerini terör örgütlerine hedef gösterme” suçlamalarıyla Terörle Mücadele Yasası ve Türk Ceza Kanunu’na muhalefetten 20 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan davadan beraat etmişti. Şener hakkında toplam 12.5 yıl hapis cezası istemiyle açılan diğer iki dava da sürüyor.


Dink’in hakları ölümünden sonra da çiğnendi
“IPI’ın Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı ödülü nedeniyle büyük onur duydum. Ancak ülkem için üzgünüm. Çünkü 60 kişilik listede üç isimle temsil edilen tek ülke Türkiye. Ben hariç diğer iki Basın Özgürlüğü Kahramanı’nın öldürülmüş olması Türkiye’deki basın özgürlüğü hakkında fikir vermeye yeterlidir sanırım.
Bir insan ne için yaşar, ne uğruna ölür; eşitlik ve adalet. Hrant Dink, hayatı boyunca Türkiye’de eşit bir yurttaş olmanın mücadelesini verdi.
O aslında bir azınlık mensubuydu, Ermeniydi. Ama yok sayılıyordu. ‘Ben de varım’, “kimliğimle varım’ diye haykırıyordu. Ama ona var olma hakkını tanımadılar. Yalnız onu hedef haline getirerek ve en kutsal yaşama hakkını elinden alarak değil, öldürülmesinden sonraki süreçte de haklarını ihlal ettiler. Çünkü o devletin hedefiydi. Devlet onu hedef haline getirirken, hayatını koruyacak önlemleri de almadı. Ve sonunda öldürüldü.
Ölümünden sorumlu olan jandarma, polis ve istihbaratçılar delileri karartılar. Yargılama sırasında mahkemelere sahte bilgi içeren belgeler gönderdiler.
Hrant Dink’in hayatını korumayan hükümet de cinayete adı karışan tüm görevlileri görevlerinde tutarak korudu. Hatta onları terfi ettirdi. Sorumlu polisi, Jandarma’yı görevinde tuttu.
Hükümet istihbaratçılar hakkında soruşturma izni vermedi. Üç yıl geçti ve onlar halen görevde ve tek bir polis ve istihbaratçı yargılanmadı.
Hükümet ayrıca Hrant Dink’in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne açtığı davaya gönderdiği savunmada yine Dink’i suçladı onu Nazi lideriyle eş tuttu.
O istihbaratçılar ilk günden basını kontrol altına aldı ve onları yalanlarıyla aldattı. Zaten o gazeteciler de aldanmaya hazırdı. Bugün o gazeteciler, hükümet, polis ve istihbaratçılar bize kızıyor. O gazeteciler “Devleti, hükümeti suçlamayın” diyorlar. Sanırım Dink cinayeti araştırıldıkça ortaya çıkacak görüntü onları da ürkütüyor. Hükümeti eleştirmeyin diyenler hükümetin demokrasi getireceği propagandasını yapıyorlar.
Ama şunu bilmiyorlar, Türkiye’deki tüm faili meçhul cinayetlerin anahtarı olan Dink cinayeti aydınlamadan adalet, adalet olmadan da demokrasi sağlanmayacaktır. Ve özgür medya adalet yolunda gerçek demokrasi için çalışacaktır.”


60 basın özgürlüğü kahramanı
-  Yoani Sanchez, Küba (2010)
-  Ekber?Genci, İran (2010)
-  Pap Saine, Gambia (2010)
-  Nedim Şener, Türkiye (2010)
-  Laurence Gandar, Güney Afrika (2010)
-  Lydia Cacho Ribeiro, Meksika (2010)
-  May Chidiac, Lübnan (2010)
-  Lasantha Wickrematunge, Sri Lanka (2010)
-  Hrant Dink, Türkiye (2007)
-  Anna Politkovskaya, Rusya (2006)
2000 yılında onurlandırılanlar:
-  Aslam Ali, Pakistan
-  Rudolf Augstein, Almanya
-  Omar Belhouchet, Cezayir
-  Kenneth Best, Liberya
-  Hubert Beuve-MÈry, Fransa
-  Jesus Blancornelas, Meksika
-  Jose Burgos Jr., Filipinler
-  Guillermo Cano, Kolombiya
-  Juan Pablo Cardenas, Şili
-  Pedro Joaquin Chamorro, Nikaragua
-  Suk-Chae Choi, Kore
-  Julio De Mesquita Neto, Brezilya
-  Jiri Dienstbier, Çek Cumhuriyeti
-  Doan Viet Hoat, Vietnam
-  Harold Evans, İngiltere
-  Antonio Fontan, İspanya
-  Gao Yu, Çin
-  Katharine Graham, ABD
-  Gremah Boucar, Nijer
-  Veronica Guerin, İrlanda
-  Shiro Hara, Japonya
-  Amira Hass, İsrail
-  Tara Singh Hayer, Kanada
-  Abdi İpekçi, Türkiye
-  Kemal Kurspahic, Bosna Hersek
-  Daoud Kuttab, Filistin
-  Gwen Lister, Namibya
-  Mochtar Lubis, Endonezya
-  Kronid Lyubarsky, Rusya
-  Fred M’membe, Zambiya
-  Savea Sano Malifa, Samoa
-  Veran Matic, Sırbistan
-  Adam Michnik, Polonya
-  Indro Montanelli, İtalya
-  Nizar Nayyouf, Suriye
-  Freedom Neruda, Fildişi Sahili
-  Pius Njawe, Kamerun
-  German Ornes, Dominik Cum.
-  Percy Qoboza, Güney Afrika
-  Raul Rivero, Küba
-  Nuno Rocha, Portekiz
-  Faraj Sarkuhi, İran
-  Arun Shourie, Hindistan
-  Andre Sibomana, Ruanda
-  U Thaung, Burma
-  Jacobo Timerman, Arjantin
-  Ricardo Uceda, Peru
-  Eleni Vlachou, Yunanistan
-  C.E.L. Wickremesinghe, Sri Lanka
-  Jose Ruben Zamora, Guatemala


Rejim muhalifleri, otomobili bombalananlar ve hapis yatanlar
IPI, 50. kuruluş yıldönümü olan 2000’de aralarında Abdi İpekçi’nin de bulunduğu 50 gazeteciyi Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı seçmişti. 2006’da Rus gazeteci Anna Politkovskaya ve 2007’de Hrant Dink de bu listeye eklendi. Bu yıl sekiz gazeteci daha Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı seçildi.
 2009’da öldürülen Sri Lanka gazetesi Sunday Leader’ın editörü Lasantha Wickremantunge, Hizbullah tarafından arabası bombalanan ve sol bacağı ile kolunun bir bölümünü kaybeden Lübnanlı televizyoncu May Chidiac da sekiz kişilik listede yer alıyor.
Kadın ve çocuklara yönelik taciz ve saldırılar konusunda haberleriyle bilinen Meksikalı gazeteci Lydia Cacho, Gambia gazetesi The Point’in editörü Pap Saine, 2000-2006 yılları arasında altı yıl hapis yatan İranlı muhalif gazeteci Ekber Genci de listede yerini aldı.
Şener ile birlikte Kübalı blogcu Yoani Sanchez, Güney Afrika gazetesi Rand Daily Mail’in editörü Laurence Gandar da son açıklanan Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanları listesinde yer alıyor.



(VİYANA Milliyet)

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin