KEMAL YILMAZ / RADİKAL
Sevgili okurlarım, yazı günüm olmamasına rağmen bugün sizlerle
buluşmuş olmamın önemli bir nedeni var. Bir süredir sosyal medya
denilen twitter âlemlerinde esmekte olan Bruce Springsteen
fırtınası hakkında edindiğim bilgileri sizlerle paylaşmak
istedim.
Geçenlerde Bruce Springsteen'in adını görünce hemen dikkat
kesildim. 80'li yıllarda 'Born in The USA' kasetini çala çala
bozmuş ve yenisini almış bir eski hayranıyım ne de olsa. 20
Mayıs'ta İstanbul'da olacağı haberini teyit etmek için konser
âleminin kurdu Muhsin Akgün'ü aradım. “Meh, ben onu Barcelona'da
izledim ve fotoğraflarını çektim; artık ister gelsin ister
gelmesin” dedi. Kendisine pek aldırmayıp bir de organizasyon
aleminin genç yeteneklerinden arkadaşım Yaprak'ı aradım. öğrendim
ki hakikaten kendisiyle uzun süredir görüşülüyormuş. Springsteen'in
menajerleri 20 Mayıs'ı okeylemiş. Organizasyonu ise galiba konser
ortamının genç markalarından biri ya GNL ya da Purple Concerts
yapacakmış. Ne var ki mekân konusunda bir sorun çıkmış.
Tabii ki koskoca Bruce Springsteen ancak koskoca stadyumlarda
konser vereceği için ille de Olimpiyat Stadı, olmadı İnönü diye
tutturmuş. Ne var ki Türkiye tarafı, İstanbul bir Barcelona
olmadığı ve Springsteen konseri için 40-50 bin bilet satmanın kolay
olmadığını bildikleri için Küçükçiftlik Park'ta ısrarcıymış. Tabii
artık konser âleminde bilet geliri ortaklığı gibi anlaşmalar söz
konusu olduğundan son tahlilde Bruce ile Türkiye arasına bir nevi
para meselesi girmiş.
Yaygın bir başka dedikoduya göre, son dönemde Küçükçiftlik Park'ın
konser mekânı olarak yıldızının parlamasının önemli bir sebebi de
'içkili' olmasıymış. Malum bizzat Başbakan'ın çabalarıyla
Santralistanbul içkiden arındırıldı. Stadyumlarda ise spor tesisi
oldukları için zaten içki satılamıyor. Dolayısıyla şöyle büfe
geliriyle zenginleştirilmiş bir konser organizasyonu için bu sezon
kapanacak Kuruçeşme Arena, Parkorman, Karadeniz kıyılarındaki bazı
koylar ve Küçükçiftlik Park'tan başka bir yer kalmadı.
İşte bu nedenle belki de bu yıl Tuborg Gold Fest yapılırsa mutlaka
burada yapılacak. Tabii yapılırsa dememin sebebi, yılların Efes One
Love festivalinin başına gelenler. Malum birileri içinde alkol olan
her şeye karşı 'no pasaran!' ruh hali içinde. Tuborg da festivalini
Cumhuriyet'in 100. yılına kadar ertelemeye karar verirse
şaşmam.
Neyse konudan fazla uzaklaşmayalım; sonuçta Gold Fest'in 2013
Haziran'ında düzenlenmesi planlanıyor. Şimdi sıkı durun, konukları
açıklıyorum: Rock müziğin gerçek psikopatları, renkli, makyajlı,
muhteşem şovlu grubu Kiss! Ve hemen arkasından seneye 40. yılı için
özel bir dünya turuna çıkacak bir grup; bütün heavy metalcilerin,
bütün hard rock dinleyicilerinin ve ortaokul yıllarından altı
aylığına bendeniz Kemal Yılmaz'ın hayranı olduğu AC/DC!
İşte size iki bomba. Şimdilik bu kadar. Yeni konser haberleriyle
araya girmeye devam edeceğim.