Kemal Kılıçdaroğlu'nun paylaşımlarına tepki gösterdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan açıklama geldi

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca düzenlenen "İstanbul Güvenlik Forumu" başladı. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un hedefinde CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu vardı. Altın, "Dedikoduya, iftiraya, yalana bu derece teşne bir muhalefet anlayışını, demokrasimiz için büyük bir risk olarak görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Google Haberlere Abone ol
Kemal Kılıçdaroğlu'nun paylaşımlarına tepki gösterdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan açıklama geldi

Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nca Conrad Otel'de düzenlenen "İstanbul Güvenlik Forumu"nun (İGF) açılışında yaptığı konuşmada, forumun, güvenlik alanında küresel bir diyalog platformu oluşturmak maksadıyla hayata geçirildiğini söyledi.

İstanbul Güvenlik Forumu'nun, kapsayıcı temalarıyla güvenlik alanında teorik ve pratik çalışmalara önemli katkılar yapacağına inandıklarını vurgulayan Altun, "Güncel bölgesel ve küresel güvenlik sorunlarına çözüm önerileri sunacağımız bu forumu, güvenlik ekosistemi için güçlü bir platform haline getirme gayreti içinde olacağız." dedi.

"Bilin ki cebinizde taşıdığınız bu akrep bir gün gelir sizi sokar"

Terörle mücadele adı altında bir başka terör örgütünü besleyenlerin küresel terörizmle mücadeleye ihanet ettiğini belirten Altun, "Bu ülkeler kendilerine de bedel ödetecek bu yanlış stratejiden bir an önce dönmelidirler. Bilin ki terör örgütlerinden müttefik olmaz. Bilin ki terör örgütleri arasında ayrım yaparak, bir terör örgütünü bir diğerine karşı kullanarak terörle mücadele yapılmaz. Bilin ki harladığınız bu ateş bir gün gelir sizi yakar. Bilin ki cebinizde taşıdığınız bu akrep bir gün gelir sizi sokar." dedi.

Türkiye'nin kendi gücüyle, milli sınırlarını korumaya ve ulusal güvenliğini sağlamaya muktedir olduğunu dile getiren Altun, "Ülkemiz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son yıllarda hayata geçirilen savunma sanayii atılımlarıyla her türlü güvenlik tehdidine karşı yeteneklerini daha üst noktalara taşımıştır, taşımaya devam edecektir. İHA'larımız, SİHA'larımız, Hürkuş'umuz, Kızılelma'mız, Altay tankımız, Milli Muharip Uçağımız Kaan ve daha birçok atılımımız sayesinde artan askeri kapasitemizle, terörle mücadele edip ulusal sınırlarımızı korurken, bölgesel ve küresel istikrar ve güvenliğe katkı sunmayı sürdüreceğiz." şeklinde konuştu.

"Dünyanın neresinde olursa olsun dezenformasyon demokrasiler için bir tehdittir”

Günümüz güvenlik meselelerinin yoğunlaştığı alanlardan birinin de dijital dünya olduğuna işaret eden Altun, dijital ve teknolojik gelişmelerin etkisiyle en fazla değişim ve dönüşümün iletişim ve medya alanında yaşandığını söyledi.

Haberin ve bilginin kaynağının çeşitlendiği ve hızının arttığı bu dijital çağda, bilginin güvenirliğine ilişkin sorgulamaların, ulusal ve uluslararası boyutta tartışılması gereken bir güvenlik meselesi haline geldiğinin altını çizen Altun, şunları kaydetti:

"Yalan haber, dezenformasyon, mezenformasyon gibi sorunlara karşı devletler, toplumlar ve bireyler mutlaka bilinçlenmeli ve bunların oluşturduğu veya oluşturabileceği güvenlik risklerine yönelik tedbirleri geliştirmek durumundadır. Dezenformasyon, hiç kuşkusuz, demokrasiler için de büyük bir tehdittir. Dünyanın neresinde olursa olsun dezenformasyon demokrasiler için bir tehdittir. Bu nedenle demokratik ortamın dezenformasyondan arındırılması; hakkaniyetli, güvenli ve temiz bir iletişim ortamının tesis edilmesi için hep birlikte mücadele etmeliyiz."

Altun'dan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun iddialarına yanıt

Fahrettin Altun, "Elbette yalanı alışkanlık edinmiş, yalan siyasetini kurumsal hale getirmiş olanlar huylarından vazgeçmeyecek." diyerek, şöyle devam etti:

"Dün gece CHP Genel Başkanının yalan siyasetinin sınır tanımazlığına bir kere daha şahit ettik. CHP Genel Başkanının benimle birlikte Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığındaki çalışma arkadaşlarıma iftiralar içeren paylaşımı, kendisinin siyasi çaresizliğinin olduğu kadar, çevresindeki 'profesyonellerin' de strateji yoksunluğunun yeni bir göstergesi olmuştur. Ülke dışından hizmet aldığı ajans tarafından yazılan tezvirat dolu bir tweetle kamu görevlilerinin hedef gösterilmesini, tehdit edilmesini asla kabul etmiyoruz.

Dedikoduya, iftiraya, yalana bu derece teşne bir muhalefet anlayışını, demokrasimiz için büyük bir risk olarak görüyoruz. Şunu çok açık ve net bir şekilde biliyoruz: Demokrasinin en büyük düşmanı dezenformasyonla mücadeleyi öncelik haline getiren Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan ancak ve ancak dezenformasyonu alışkanlık haline getirenler, dezenformasyonu ana siyaset malzemesi haline getirenler rahatsız olabilir. Hakikat ve temiz iletişim için yürüttüğümüz çalışmalardan sadece ve sadece trol ağları ve köleleştirilmiş hesaplarla sosyal medyayı manipüle etmeye çalışanlar rahatsız olurlar. Onları rahatsız etmeye devam edeceğiz. "

 

"Biz işimize bakıyor, milletimize hizmet etmeye devam ediyoruz"

"Biz işimize bakıyoruz; milletimize hizmet etmeye devam ediyoruz." diyen Altun, şunları kaydetti:

"Biz bu karalamalara, iftiralara, yalanlara aldırış etmeden Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Yüzyılı'nın aynı zamanda iletişimin yüzyılı olması için gayret göstermeyi sürdüreceğiz. Sistematik yalanla, dezenformasyonla mücadele, bizim Türkiye olarak yürüttüğümüz hakikat mücadelesinin bir parçasıdır. Biz dezenformasyonu bir milli güvenlik tehdidi, dezenformasyonla mücadeleyi de bir milli güvenlik meselesi olarak görüyoruz. Bu konuda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı koordinasyonunda tüm kurum ve kuruluşlarımızın katkı verdiği bir dezenformasyonla mücadele kapasitesi oluşturduk."

21. yüzyılın her alanda karmaşık ve güvensiz ortamının, güvenlik kavramına geniş kapsamlı yaklaşmayı gerektirdiğini aktaran Altun, uluslararası güvenlik koşullarına global ölçekte bir çözüm üretebilecek kabiliyet ve mekanizmaların geliştirmesinin hayati derecede önemli olduğunu belirtti.

Altun, karşı karşıya kalınan güvenlik sınamalarına karşı direnç oluşturma ve bunların olumsuz etkilerinin azaltılmasının, uluslararası toplumun öncülük ettiği bir dayanışma ve iş birliğiyle mümkün olabileceğini sözlerine ekledi.

Kaynak: A.A
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin