Kemal Kılıçdaroğlu, CHP grup toplantısında açıklama yaptı! İktidara enflasyon eleştirisinde bulundu. Belediye başkanlarına çağrı yaptı. Bir tek çocuk bile yatağa aç girmeyecek

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) partisinin grup toplantısında açıklama yaptı. Belediye başkanlarına çağrıda bulundu. "Bulunduğunuz beldede, şehirde, büyükşehirde bir tek çocuk bile yatağa aç girmeyecek." dedi.

Google Haberlere Abone ol
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP grup toplantısında açıklama yaptı! İktidara enflasyon eleştirisinde bulundu. Belediye başkanlarına çağrı yaptı. Bir tek çocuk bile yatağa aç girmeyecek

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) partisinin grup toplantısında açıklama yapıyor.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle oldu:

Ben halk adına konuşuyorum. Söz halkın desem daha mutlu olacağım. 84 milyonun derdi var. Herkes perişan vaziyette. Ben onların sözcülüğünü yapıyorum. Çözümsüz eleştiri doğru değildir. Çözümü de söyleyeceksiniz. Çünkü sizin çözümlerinize halkta destek veriyor.

AVUKATLARIN SORUNLARI
5 Nisan Avukatlar Günü. Hakim var, iddia makamı var ve savunma makamı var. Yargı bu üçlüden oluşuyor. Avukatların çok sorunları var. Yargı bağımsızlığı konusunda, çoklu baro konusunda endişe taşıyorlar. Serbest çalışan avukatlar ücretleri konusunda endişe taşıyorlar. Bugün grup başkanvekillerimiz Meclis Genel Kurulu'nda bunları gündeme getirecekler.

BELEDİYE BAŞKANLARINA ÇAĞRI 
Belediye başkanlarımız fedakarlıkla çalışıyorlar. Bütün engellemelere rağmen çalışıyorlar. Başarılı görevler yapıyorlar. Şikayet etmeyeceksiniz, engelleri aşacaksınız. Bulunduğunuz beldede, şehirde, büyükşehirde bir tek çocuk bile yatağa aç girmeyecek. Valisi, kaymakamı, cumhurbaşkanı, bakanları değil belediye başkanlarımız olacak. Çünkü az önce saydıklarımda adalet duygusu yok. Herkesin güvencesi belediye başkanlarımız olacak. Belediye başkanlarımız muhtarlarla işbirliği yaparak herkese ulaşabilir. 

Gittiğim her yerde ceplerin kağıtlarla doluyor. Ya iş istiyorlar, ya dertlerini dile getiriyorlar.  Manisa'da cebime bir kağıt iliştirildi. 'Biz ne şartlarla çocuklarımız okuttuğumuzu bir Allah bir biz biliriz.

Ailelerimizin desteğiyle bir öğretmen ailesi olarak 15 yıl Sivas'ın köyünde nohut ekip biçerek kız çocuklarımız ayakta dursun diye elimizden gelen mücadeleyi verdik. Sonuç olarak atanamadılar. Üzgünüz, çok yıprandık. Umudumuzu kaybetmek istemiyoruz. Bu notu bizim gibi mağdur aileler adına iletmek istiyorum' diyor.

"HERKESİN İŞİ, ÜCÜ OLACAK"
Aynı şekilde atama bekleyen öğretmenler dışında sağlıkçılar da var. Atama bekleyen öğretmenlere, sağlıkçılara söylüyorum. Biraz sabredin, az kaldı. Atama bekleyenlere sesleniyorum: Biraz daha bekleyin, hiç kimseyi aç, açıkta bırakmayacağız. Herkesin işi, gücü olacak

Bütün polis kardeşlerimin dertlerini biliyorum. Mesai kavramı yok. 24 saat çalışan polis kardeşlerimi de biliyorum. Talimat gelir, ikinci bir emre kadar bekler. Sizden sadece şunu isteyeceğim: Hakkın, hukukun, adaletin yanında olun. Hiçbir güç bu sorunları çözmenize engel olamayacaktır. Bu kardeşiniz bunun teminatıdır. 

Emekli polisler de aramızda. Hiç merak etmeyin, emniyette, yasa dışı talimatları kim verirse devri iktidarımızda onun hesabını verecek. Haklının yanında olun, hukukun, adaletin yanında olun. Bunların gereğini yapın. Angarya işler de sizlere verilmeyecek.

"HERKES BİLİYOR Kİ MUTFAKLARDA YANGIN VAR"
Zam haberleri havuz medyası hariç her yerde var. Ama herkes biliyor ki mutfaklarda, depolarda yangın var. Otobüs şoförleri büyük sıkıntılar yaşıyorlar.

 Otobüs şoförleri büyük sıkıntılar yaşıyorlar. AŞTİ'yi geziyoruz. Esnafla konuşuyoruz. Esnaf, 'Ben bir kuruş yardım aldıysam şuradaki insanların vebali benim üzerime. 10 kere talep ettim bir kuruş alamadım. Öyle anlattıkları gibi değil insanlar gerçekten perişan' diyor. Bir diğeri, '10 seferden 2'ye düştük hala yolcu bulmakta zorlanıyoruz. 3 yolcu var. Kontağı çevirdiğim anda zarar edeceğim ama cezası var terminalden çıkmak zorundayım' diyor. Kamyon şoförleri, TIR, taksi, minibüs şoförleri de böyle. Bayram geliyor insanlar gidip gitmemekte tereddütteler. Uçak daha ucuza geliyor. Uçağa devlet desteği var. Otobüse yok, e ona da destek ver. Binlerce otobüs var. On binlerce çalışan var.

"ENFLASYON EN ADALETSİZ VERGİDİR"
Zamlar yağmur gibi geliyor ama TÜİK yıllık tüketici fiyatları yüzde 61, üretici fiyatları da yüzde 115 arttı diyor. TÜİK, doğruları söylemiyor. ENAG'a göre yıllık enflasyon yüzde 143 enflasyon aldı gidiyor. Hükümet 'Fedakarlıkta bulunun' diyor. Bütün iktisat, ekonomi kitapları yazar: Enflasyon en haksız, adaletsiz vergidir. Zam+zam+zam eşittir Recep Tayyip Erdoğan. Kimse unutmasın. Bu işin sorumlusu sarayda oturan.

"BEN 5'Lİ ÇETE DİYECEĞİM, BAKALIM NE YAPACAKSIN?"
5'li çete diye, 5'li çeteye hizmet ediyor, 5'li çetenin tahsildarlığını yapıyorlar diye eleştirdim. Mahkemeden karar aldırmışlar, ihtiyatlı konuşacakmışım. O hakime diyorum: Ben 5'li çete diyeceğim, bakalım ne yapacaksın. Ben sana hakim değil 5'li çetenin yandaşısın diyeceğim. Bal gibi beşli çete. 18 yılda bu beş şirkete 203 milyar liralık iş verildi.. 

Adam bu işi dolara bağlayalım, garantiye bağlayalım diyor. Bağlıyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın onuru olan lirayı atıyorsun dolara bağlıyorsun. 5'li çeteye hizmet için sana işi dolarla veriyorum diyorsun. Ben 5'li çete dedim diye incinmiş, güncenmiş beyefendi. Bir daha aç dava, bir daha dava açmazsan namertsin. 

Yiğitsen, erdemliysen, senin dünya kadar televizyonun var. Çık karşıma, hesaplaşalım. 

Hurmadan gümrük vergisi yüzde 25. Ramazan'da sıfırla bari. Onu bile düşürmezler. Beyefendi oturur: Manda yoğurdu... Her dört hurmadan birini alıyorsun. 5'li çeteye kapıyı açıyorsun.

"HIRSIZ İÇERİDEN OLURSA KAPI KİLİT TUTMAZ"
Meşhur bir laf var: Hırsız içeriden olursa kapı kilit tutmaz. Devletin bütçes, bürokrasi darmadağın. Bu sistem, bu yapı böyle gitmez. Bunu demokratik yollarla düzelteceğiz. Bu ülkenin gerçek sahibi bu ülkenin halkıdır. Hiç kimse bunu unutmasın. Devletin sahibi 84 milyondur. Devleti yönetemiyorlar. Devletin çivisini çıkardılar. Saraylı kafasıyla bu iş olmaz. 

Saray ve şürekası, bir yerden değil 5-6 yerden maaş alanlar. Hakkı olmadığı halde devletin önemli makamlarına getirilenler, beşli çeteler, bunlardan beslenenler, televizyon ekranlarında bir partiliymiş gibi savunan gazeteciler bunlar saraylı kafasını oluşturan bir bütün. Bunların 8 özelliği var.

Çıkarcıdır. Kendi çıkarı için feda etmeyeceği hiçbir şey yoktur. Beşli çetenin tahsildarlığını yapar saraylı kafası. Yolsuzluk yapanları korur. Birisi rüşvet mi aldı arkasında dururlar. Bütün kutsal değerleri kendi çıkarları için kullanırlar. Mal varlıkları en büyük korkularıdır. Trump'ı düşünün 'Beni kızdırma mal varlığını açıklarım' dedi. Mal varlığı deyince papaz teslim edildi.

128 milyar doları iç ettiler. Ayda 10 bin dolar rüşvet alanı korudular. Bu kadar yüzsüzlük olur mu? Erdoğan koruyacak, İçişleri Bakanı koruyacak. 10 bin dolar rüşvet alan beyler paşalar gibi bu milletin ortasında gezecek. 

28 yıl bu devlete hizmet ettim. Bu devlete hizmet etmenin onurunu ve şerefini yaşadım. Arkamdan kimse elle tutulur bir şey demedi. İftiralarab uğradım. Alnım ak. Seçildiğim gün mal varlığımı kendi internet sitemde yayınladım.

Ekmekten vergi alırlar. Kır korumalı mevduat sahiplerine yüzde 90 faiz verirler, vergi almazlar. Ekmekten vergi alırlar. Bu vicdansızlık değil midir?

 

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin