HINCAL ULUÇ / SABAH
İnsan canının değeri ve medya!..
Bu ülkede sıradan insansanız, canınızın beş para değeri yoktur..
Devlet, yasaması ve yürütmesiyle böyle bakıyor.. Yargı böyle
bakıyor.. Medya böyle bakıyor.. Biz, hepimiz böyle bakıyoruz.
İğneyi önce kendimize batıralım..
Münevver Karabulut sıradan bir genç kızdı, ama Türkiye onun adını
ezberledi.. Gazetelerde yer aldığı sütunlar, televizyonlarda
kapladığı süre, medyadaki haber sayısı ve süresi bir rekordur..
Ama tüm bunların sebebi Münevver değil, ölüm şeklidir.. Ve de
öldürendir.
Münevver bir kenar mahallede, aşk, kıskançlık, töre kurbanı
olsaydı, bugün adını hatırlayan olur muydu?.. Kafası kesildiği ve
bu işi yapanın ünlü bir ailenin oğlu olduğu için medyanın tiraj ve
reyting iştahını coşturdu. Hepsi bu..
Bakın..
Daha dün madende 19 kişi öldü.. En kabadayısı sözleşmesi gereği
günde bilmem kaç kilo kömür çıkarması şartıyla 680 lira alan 19
insan..
Enerji Bakanlığı'nın 19 ölümden sonra nihayet denetlediği maden ile
ilgili rapor gazetelere yansıdı. Uzmanlar madende 7 ölümcül eksik
belirlemişlerdi.
Peki ne oldu?.
Maden sahibi kazadan günler sonra elini kolunu sallayarak savcılığa
gitti ve elini kolunu sallayarak ayrıldı. Hakkında dava bile
açılmadı.
Peki o madeni denetleme durumundaki devlette olaydan sorumlu tek
kişi çıktı mı?.. Enerji Bakanlığı'nda?.. Çalışma Bakanlığı'nda?..
İçişleri Bakanlığı'nda?.. Devletin fakirlere bedava dağıttığı
kömürlerin bir bölümü bu madenden çıkıyormuş. Sus payı mı
acaba?.
Kömür madeni kadar hassas, kömür madeni kadar riskli bir çalışma
alanı dahi denetlenmiyor ve 7 ölümcül eksik, 19 ölümden önce
belirlenmiyor ve maden kapatılmıyorsa, nasıl oluyor da, devlette
herkes "Tertemiz" oluyor?.
Ekranın köşesine en büyük gazetecilik ilkesini "Fikri takip" diye
yazarak olayın peşini bırakmayan NTV dışında faciayı, Münevver
olayı gibi izleyen bir yayın organı var mı?.
Biz medyanın geri kalanı ne yapıyoruz?.
19 ölünün sorumlusu maden sahibinin yarımşar sayfa verdiği ilan
paralarının ne kadarının maaş diye cebimize girdiğini
düşünmeden..
Adam, hiç sıkılmadan kendisini temize çıkarmak için ilan veriyor ve
her canın bedelini de açıklıyor.. 15 bin lira.. O ilanlara kaç para
verdi acaba?.. O ilan paralarını da sadakasına eklese, mesela 30
bin liraya çıkar mıydı, ölü başı?.
Örnek sadece Maden Cinayeti (Kazası) değil..
Sel felaketinde kaç can kaybettik. Kaç aile mahvoldu, yaşam yeri
kalmadı.. En önemlisi.. Tabut gibi minibüste kapı dışarıdan kilitli
olduğu için çıkamayan ve boğulan 8 işçi vardı hani.. Bu cinayette
de (Gene kaza değil) hiç sorumlu yok, biliyorsunuz değil mi?..
Mahkeme ilk celsede şirket sorumlularının tümünü serbest
bıraktı.
Sel bölgesine inşaat izni veren, kaçak inşaata göz yuman yerel
yönetim yetkilileri içinde de tek sorumlu yok. Onca insan pisi
pisine öldü. Onca zaten fakir aile, pisi pisine sıfırı
tüketti..
Peki biz medya olarak ne yaptık?..
Ne yapıyoruz?..
İstanbul Valisi, sarhoş şoförün ezdiği polisin cenazesinde "Bu kaza
değil, cinayettir" demiş. Doğru. Haklı.. Ama Sevgili Valim, niye
bir başka trafik cinayetinde öldürülen Galatasaray Üniversiteli
Elbruz Bilge'nin cenazesine katılıp orada da "Bu yasalar
değişmeli.. Bugün yargıçlar, böylesi cinayetleri 'Taksir, ya da
bilinçli taksir' diye değil, 'olası kasıt' diye değerlendirmelidir"
demedi..
Ateş sadece düştüğü yeri mi yakıyor, Sayın Valim?..
***
HaberTurk'ten tek sütun bir haber.. İki gün önce.. Ben olsam
manşet verir, bir de başyazı kondururdum yanına, ibret-i alem
için..
Gürcistan Devlet Başkanı, Kutaisi Bölge Valisi'ni görevden almış..
Sebep..
Sovyetler'den kalma bir anıtın yıkımı sırasında yeterli önlem
alınmadığından iki kişi ölmüş..
Onlarda, bir mahalle itfaiyesinin yaptığı yıkımın sorumlusu,
Bölgenin 1 Numaralı adamı..
Düşünce bu olursa, devlet devlet olur..
Bizde benzeri tonla olay var. Hatırlayan var mı?..
Mesela..
2004 yılında, Hızlı Tren kazasında 38 kişi ölmüş, 74 kişi
yaralanmıştı..
Ulaştırma Bakanı yerinde.. Devlet Demiryolları Genel Müdürü
yerinde..
Ölenler mezarda.. Ailelere tazminat diye ne verdik?. 3 otuz
para..
Medya olayı izledi mi?.
Güldürmeyin beni..
Sıradan insansanız, bu ülkede adınız ve kaderiniz daha siz doğarken
yazılmıştır..
"Bok yoluna giden Niyazi!.."