Gazete Duvar’ın yeni Genel Yayın Yönetmeni Hakan Aksay ilk defa konuştu: Gazeteyle yollarını ayıran yazarlara 'Kapımız her zaman açık'

Gazete Duvar'ın yeni Genel Yayın Yönetmeni Hakan Aksay, editöryal bağımsızlık ilkesinden bir milimetre bile taviz vermelerinin söz konusu olmayacağını söyledi. İstifa krizinde gazeteyle yollarını ayıran yazarlara "Kapımız her zaman açık" diye seslendi.

Google Haberlere Abone ol
Gazete Duvar’ın yeni Genel Yayın Yönetmeni Hakan Aksay ilk defa konuştu: Gazeteyle yollarını ayıran yazarlara 'Kapımız her zaman açık'

Geçtiğimiz haftalarda istifalarla sarsılan Gazete Duvar'da, Genel Yayın Yönetmenliği'ne Hakan Aksay'ın getirilmesiyle yeni dönem başladı. 

Aksay, sürece dair merak edilenlerle ilgili olarak T24'ten Metin Kaan Kurtuluş'un sorularını yanıtladı.

"Gazetenin son genel yayın yönetmeni Ali Duran Topuz, görevden ‘editöryal bağımsızlığa müdahalede bulunulduğunu’ iddia ederek ayrıldı" şeklindeki hatırlatma üzerine Aksay, şunları söyledi:

"Ali Duran Topuz ile geçmişte galiba 2-3 kez görüşmüştük. İlki, sanırım yıllar önce IMC TV’deydi. Birkaç yıl önce de Artı TV’de Tatava TV programını yaparken onunla söyleşi yapmıştım. Uzaktan da olsa dikkatle izlemeye çalıştığım, saygı duyduğum, başarılı bir meslektaşım.

 Gazetenin patronu ile ilk genel yayın yönetmeni arasındaki ilişkilerin gelişimini, yaşadıkları sorunların ayrıntılarını elbette ben bilemem ve bu konuda konuşamam. İzleyebildiğim kadarıyla editöryal bağımsızlığa müdahale konusu dallanıp budaklanmadı; birçok yazar böyle bir şey yaşanmadığını ifade etti."

Aksay, her iki tarafın da ayrılık sürecini iyi yönetemediği görüşünü dile getirdi. Gazete Duvar'ın bu süreçte yara aldığını söyledi. 

'ELBETTE SESSİZ İTİRAZLAR, FARKLI GÖRÜŞLER VARDIR'

Adının 'Genel Yayın Yönetmeni' olarak açıklanması sonrası gelen tepkileri değerlendiren Aksay, "Ciddi bir olumsuz paylaşım göremiyorum. Elbette sessiz itirazlar, farklı görüşler ve kuşkular vardır. Beni yakından tanıyanları epeyce güldüren 'patronun adamı' türü iddiaların da bu kuşkuların arasında yer alması doğal. Bu iddiayı savunanlara kendimi, 35-40 yıllık mesleki deneyimimi anlatmaya çalışacak değilim. Çok işimiz var, tartışma ve iddialarla boğuşarak kaybedeceğimiz zaman yok. Zaten yakın gelecekte her şey netleşmeye başlar" diye konuştu. 

Devamında Kurtuluş'un yönelttiği bazı sorular ve Aksay'ın bunlara verdiği yanıtlar şöyle:

- Gazetenin patronu Vedat Zencir ile editöryal bağımsızlık üzerine bir anlaşmanız oldu mu?

Elbette. Gazete Duvar’ın kısa sürede güçlenmesinin temelinde yer alan en önemli özelliklerinden biri, cesur ve özgür gazetecilik yapma şartlarına sahip olmasıydı. Editöryal bağımsızlık ilkesinden bir milimetre bile taviz vermemiz söz konusu olamaz.

Biliyorum, benim gibi, gazetenin çalışanlarının, yazarlarının ve okurlarının önemli bölümü de medya özgürlüğüne büyük önem veren bir dünya görüşüne sahip. Doğrusu, çoğumuzun yaşam ve mücadele bagajı, bizim patronlara sempati ve güvenle bakmamızı zorlaştırıyor. Burada es geçilmemesi gereken, Duvar’ın patronunun da benzer bir geçmişi ve benzer görüşleri paylaşan bir insan olduğu gerçeği.

 'ZOR AMA MUTLAKA BAŞARILMASI GEREKEN BİR GÖREVİMİZ VAR'

Zor olan ama mutlaka başarılması gereken bir görevimiz var: Gazete patronu ile gazete yönetimi ve çalışanları arasındaki ilişkileri, hak ve yükümlülükleri, olabildiğince net kurallar ile saptayıp kurumsallaşma yolunda adım atmamız gerekiyor.

Uygulanması gereken kurallar, patronun “Parayı ben veriyorum, istediğimi yaparım ve yaptırırım” tavrı ile gazete yönetiminin “Senin işin sadece parayı vermek, hiçbir şekilde hiçbir konuya karışamazsın” tavrı arasındaki yelpazede aranmalı ve sorunlara her iki tarafın da haklarına saygı ve editöryal bağımsızlığı koruma temelinde çözüm bulunmalı.

Şimdi birçok işimizin arasında mutlaka bu konuyu da çalışacağız. Bunun için icra kurulu ve yayın kurulu gibi mekanizmaları yeniden düzenleyip işlevsel kılacağız. Medyada kurumsallaşmayı güvence altına almak için bu tür çalışmalar zorunlu. Ayrıca biz bu konuda şeffaf davranacağız ve hem içerden hem de dışardan herkesin katkısına açık olacağız.

- Editöryal bağımsızlığa bir müdahale olması durumunda görevi bırakacak mısın?

Kesinlikle. Uzun gazetecilik yaşamımın sadece Moskova’daki bölümüne bakanlar bile, muhtemelen beni pek “istikrarlı” bulmayabilir. O kadar çok ayrılık (istifa veya atılma) yaşadım ki. Benim açımdan hemen hepsinde, verilen sözlere ve yapılan anlaşmalara uyulmaması gerekçesi vardı. Bu ayrılıklar konusunda istemeden de olsa “uzmanlaştım.” Biliyor musun, diğer taraftan ben bu ayrılışları doğal birer vazgeçiş olarak görüyorum. Genel olarak hayatta, dostluklarda, özel yaşantıda, iş ilişkilerinde vazgeçmek veya vazgeçilmek çok doğal bir seçenek. Sakince kabul edip yola devam etmek gerekiyor. Kısacası, Kaan, bu açıdan hiçbir tedirginliğim yok.

'KİMSE DUVAR'I GÖMMEKTE, ASLA ESKİ GÜCÜNE KAVUŞAMAYACAĞINI SAVUNMAKTA ACELE ETMESİN'

- Gazete Duvar 5 yıllık bir yayın. Görevi kurucu genel yayın yönetmeninden alıp, haber merkezinin ikinci lideri olacaksın. Okuyucular yayın çizgisinde bir değişiklik beklemeli mi?

Hayır. Gazete Duvar beş yılı aşkın sürede bileğinin hakkıyla önemli bir yere geldi. Bunda, uygulanan yayın çizgisinin oynadığı rol belirleyici oldu. Bundan sonra da aynı yoldan ilerleyeceğiz.

Dört gün önce T24’teki veda yazımda da vurgulamıştım: İşimiz, gerçeğin yazılmasını ve söylenmesini, olabildiğince geniş kesimlere ulaşmasını sağlama uğraşı… Profesyonel kuralları olan, vicdana ve ahlaka dayanan, sorumluluk ve özveri isteyen bir iş… Yalanlarla yatıp kalkılan, insanların gözünün içine bakılarak dört bir yana palavralar savrulan bir ortamda, cesaret ve ustalık ile akıllara ve yüreklere ulaşma görevi…

 Yaşanan kriz şartlarında Duvar’ın sağa kayabileceğinden tutun, yıkıldığına ve bir daha asla eski etkisine sahip olamayacağına kadar birçok görüş dile getirildi.

Evet. Maalesef bir kısmını, olayı fazla bilmeyen ve bir parça aceleci yorum yapan dostlardan da duyduk. Ama yeterli bilgiye sahip olmamalarındaki sorumluluk sadece onlarda aranamaz. Duvar da olması gerektiği hızda ve açıklıkla davranamadı. Sonuçta bunlar yakında geride kalacak. Kimse Gazete Duvar’ı gömmekte, yıkılmış ilan etmekte ve artık asla eski gücüne kavuşamayacağını savunmakta acele etmesin. Duvar’ın yıkıldığını değil, çok daha sağlamlaşarak yükseldiğini göreceğiz.

'KADRO DEĞİŞİKLİĞİ OLMASI GEREKTİĞİNE İNANMIYORUM'

- Peki, ekipte değişikliğe gidecek misin?

Hayır, hiç öyle bir niyet ya da kararla işe başlamıyorum. Her şeyin ancak kendisi ile başladığına inanan şişik egolular açısından, yeni geldikleri mecradaki herkes beceriksiz, dışardan getirecekleri ise süper yeteneklidir! Duvar’da çeşitli iş alanlarına ve önceliklere bağlı olarak az sayıda takviye gündeme gelebilir ama ciddi bir kadro değişikliği olması gerektiğine kesinlikle inanmıyorum.

Duvar hep iyi bir haber ve analiz gazetesi oldu. Duvar’ın beş yıllık geçmişi de bunu gösteriyor, sıkıntılı son haftaları da.
Biz işimizi yapmaya devam edeceğiz; sorumlulukla ve vicdanla, neşeyle ve enerjiyle, yaratıcılıkla ve cesaretle…

'DUVAR'IN KAPISI AYRILANLARA AÇIK'

- Duvar, yaşananlarla birlikte kimine göre bir dağılma sürecine girdi. Gazeteden birçok yazar ayrıldı. Bu isimlere geri dönmeleri için davet götürecek misiniz?

Ayrıntılarını ve gelişim sürecini tam bilmesem de, yazarların zincirleme bir reaksiyon içinde köşelerini terk etmeleri, Duvar çalışanları ve okurları gibi beni de üzdü. Bu ayrılış süreci çok çabuk oldu. Bu kadar kısa süre içinde her birinin, kendileri açısından Duvar’da yaşananlarla ilgili kapsamlı ve tatmin edici bir analiz yapıp yapamadıklarını bilemiyorum.

 Ancak bir kısmı arkadaşım olan giden yazarlarla empati yapmaya çalıştığımda şunu görüyorum: Ülkede yaşanan boğucu ortam, özgürlüklere karşı bitmek bilmez saldırı ve kısıtlamalar, köşe yazarlarını, “özgürlük mücadelesinden taviz vermeme” çizgisinden hareketle, algıladıkları şekliyle patron-GYY gerginliğinde o an için ayrılışı daha etik bulma noktasına taşımış olabilir. Üstelik kendilerini bu göreve getiren GYY ile dayanışmak için istifa kararının daha doğru ve cesur bir seçenek olduğu sonucuna varmış olabilirler. Onları anlamaya çalışmakla birlikte çok kısa sürede aldıkları kararın doğru olduğunu savunamıyorum.

Bu konuyu son günlerde bazı Duvar yazarları galiba daha iyi ifade etti. Her neyse, ne olduysa oldu; sonuçta bu değerli arkadaşlarımız kendilerini ve okurları haftalardır önemli bir platformdan yoksun bıraktılar. İzninle göreve başlamanın arifesinde buradan onlara sesleneyim: Duvar’ın kapısı hepsine açıktır. Şu ya da bu nedenle dönmek istemeyenlere ise Gazete Duvar’a katkıları açısından teşekkür etmek boynumuzun borcudur.

- Gazete Duvar’a yeni köşe yazarlarının katılmasını da bekleyebilir miyiz?

Evet, önümüzdeki haftalarda aramıza katılacak köşe yazarları olacaktır.

NE OLMUŞTU?

Gazete Duvar'da geçtiğimiz haftalarda meydana gelen krizde, gazetenin kuruluşundan beri Genel Yayın Yönetmenliği görevini yürüten Ali Topuz, “Her şeyin bir başı vardır bir de sonu. GazeteDuvar ile bir bağım kalmamıştır. Mesai arkadaşlarıma, yazarlara, okurlara binlerce teşekkürler. Hakkınızı helal edin. Bir kişiye hakkım helal değil. O kendisini gösterecek zaten” diyerek istifa etmişti.

Topuz’un kararını açıklamasının ardından Gazete Duvar’ın İngilizce Yayın Yönetmeni Cansu Çamlıbel ile Bahadır Özgür, Ayşe Çavdar, Hakkı Özdal, Şenay Aydemir, Fehim Taştekin ve Aydın Selcen'in de aralarında bulunduğu çok sayıda yazar kurumla yollarını ayırdıklarını duyurmuştu. 

 

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin