ERDAL BİLALLAR İGNEYİ ´KENDİMİZE´ BATIRDI

İğneyi kendimize batıralım!


· Önceki gün gazete okumayan kalabalıkları eleştirmiştik! Tamam da; halk bu gazeteleri para verip satın alarak neden okusun ki? Gazetelerde halk yok! Halkın sesi yok! Çoğu sahibinin sesi olmaları bir yana birbirlerinin aynı!



· Kim kime tecavüz etti, kim hangi mankeni götürdü, "Şalgam suyu iç genç kal" gibi abuk haberlerle çıkan, maaşı ile ay sonunu getiremeyenlere, tasarruf sahiplerine yol gösterici yazılar yazdırılan gazeteleri kim neden alsın?



ÖNCEKİ gün bu köşede 70 milyonluk Türkiye'de 4 milyon gazete satılmasından yola çıkarak, gazete okumamayı eksiklik saymayan kalabalıkları eleştirmiştik!..



Gelin bugün madalyonun tersine bakalım...



Yani; "Halk, bu gazeteleri neden okusun ki?" sorusuna yanıt arayalım!



Ama önce şu iki soruyu yanıtlayalım:



- Halk, gazetelerde kendinden bir şey buluyor mu?



- Gazeteleri, kendilerinin sesi ve savunucusu olarak görüyor mu?



*



STAR hariç tüm gazeteler birbirlerine benziyorlar! Yalnız içerik olarak değil, haber, fotoğraf ve hatta mizanpaj olarak!..



Sebep mi?



Son günlerin modası gereği aynı gruba bağlı gazeteler bir havuzdan haber kullanılıyorlar!.. O gazeteleri hazırlayan ekipler de birbirlerinden etkileniyorlar...



*



SORUN sadece bu değil!



Birinci sayfa manşetleri halktan çok, patronun çıkarı için atılıyor! Hatta karşı grubun patronunu karalamak için olmadık senaryolar yazılıyor!



Durun bitmedi!



Birinci sayfalarda mutlaka bir kadın haberi, bir futbol haberi ve bir polisiye haber yer alıyor!.. Ve tabii ki bir-iki yazarın neler karaladığı küçük kutular halinde sunuluyor!..



*



İKİNCİ sayfalar baştan aşağı tele-vole!



Kim kimi öptü, kim kimi götürdü, hangi manken ya da sanatçı neresini gösterdi bu sayfaların işi!..



*



DEVAM edelim mi?



3'üncü sayfalar mutlaka kan kokmalı!..



Öncelikle bir sapığın, tecavüze uğrayan kadının ya da bir trafik canavarının fotoğrafı kullanılmalı...



Bu arada başyazar da köşesinden memleket sorunlarına kendince çözümler bulmalı!..



*



4'ÜNCÜ ve 5'inci sayfalar "Kes yapıştır!.."



Yani yabancı gazetelerden ve dergilerden kesilen fotoğraflarla, patlıcanın hemoroide, şalgam suyunun Sars'a, ebegümecinin kansere iyi geldiği yolundaki uydur kaydır sağlık haberlerinin yeri!



*



SIRADA ekonomi sayfaları var!



"Abi ya; ay sonunu nasıl getireceğiz" diyen muhabirlerin, editörlerin Türk ve dünya ekonomisi hakkında ahkam kestikleri, parası olana yol gösterdikleri, ilan alabilmek için ünlü işadamları ile banka patronlarının ortaya attıkları inanılmaz teorilerin değerlendirildiği(!) sayfalar!..



*



ORTA sayfalarda dış haberler!



Bush, köpeğine dün akşam ne yedirdi?



Elvis Presley'in yaşadığı iddia edildi...



Pakistan Devlet Başkanı, Beşiktaş şampiyon olunca kendinden geçti kabilinden abukluklar manzumesi...



Bir de yabancı dergilerden araklanıp bize uydurulan grafiklerin yeri!



*



VE SİYASİ haberler!



Yani Başbakan şuraya gitti!..



Ana muhalefet partisi lideri gürleyip esti...



İsmi saklı bir siyasi "Bu ülke böyle adam olmaz" dedi; gibi haberlerin yer aldığı dedikodu sayfaları!..



*



SONRA spor!



Teknik direktörlere akıl verilen, kulüp başkanlarına fırça çekilen, futbolculara haddi bildirilen ve de hakemlere "Sen bu işi bilmiyorsun" denilen sayfalar!..



Bu sayfalarda takımlar kurulur, futbolcular asılır, spor servisi müdürü ya da genel yayın müdürünün tuttuğu takımlar baştacı yapılır...



*



GELELİM köşelere!



Asıl zavallılıklar işte bu köşelerde sergilenir!..



Eli kadın eline değmeyen kimileri "Aşk"ı yazar!



Bildiğimiz bir kaç isim soytarılık yapmak için olmayacak masallar karalar!..



Kimileri, dün akşam yediği avanta yemeğin içtiği şarabın güzelliğini anlatır! Bazıları daha alçak gönüllüdür; esnaf lokantalarına takılır!



Bu arada her gün küfür edenler, Q klavyenin faziletini döktürenler, Başbakan'a yol gösterenler, demokrat(!) kimlikleri nedeniyle askere veryansın edenler, kedilerini, sevgilileri ile nasıl seviştiklerini kamuoyuna ilan edenler hep bu köşelerdedirler!..



*



SON SÖZ: Siz bu gazeteleri para verip okur musunuz?



Star'ı okuyorsunuz da; diğerlerini evinize sokar mısınız?