Emre Kongar: Akil insan olmazdım, kim kiminle ne barışı yapıyor?

Toplumbilimci-Yazar Prof. Dr. Emre Kongar dün gece 'Genç Bakış'a konuk oldu.

Google Haberlere Abone ol
Emre Kongar: Akil insan olmazdım, kim kiminle ne barışı yapıyor?

Kanal D'de canlı yayın programına katılan Kongar, Reyhanlı saldırısı, Türkiye'nin Suriye politikası, çözüm süreci gibi önemli başlıklarda gençlerin sorularını cevapladı. İşte, Kocaeli Üniversitesi'nden ekrana gelen Abbas Güçlü ile Genç Bakış'ta Kongar'ın yaptığı açıklamalar: 





"TÜRKİYE İNSANLIĞIN ÜÇ DÖNEMİNİ AYNI ANDA YAŞIYOR



Şiddete bakmak için Türkiye'nin yapısındaki çok önemli bir çelişkiye bakmak lazım. Türkiye şu anda insanlık tarihinin üç halini birlikte yaşıyor. Tarım devrimi dönemi, endüstri devrimi dönemi ve bilişim dönemi. Bir insanı hem çocuk hem genç hem yaşlı yaptığınız zaman, o insan nasıl fıttırırsa, Türkiye de o şekilde bir fıttırma durumunda. 



Türkiye'de her konu kuralla, barışla, uygarlıkla tartışarak değil, itiş kakışla, kaba kuvvetle, susturarak, döverek halledilmeye çalışılıyor.  Türkiye'deki ailelerin 3'te 2'sinde çocuklar, yarısında da kadın olan eşler şiddet görüyor. Dayakla büyüyen büyüdüğünde, dayak yemeden laf anlamıyor veya birine birşey anlatmak istediği zaman adam gibi anlatmıyor, döverek veya zor kullanarak anlatıyor. Aileden böyle görmüş. Korkunç birşey.



FUTBOLDA ŞİDDET



Futbol şiddetinde maalesef kulüplerin de parmağının olduğu bir taraftar şiddeti, bir maganda şiddeti söz konusu. Bütün kulüpler, maçlarında bedava bilet dağıtır. Önce bütün futbol takımlarının bu bedava biletle beslenen amigoluk ve amigolukla beslenen şiddete dur demesi lazım. 



ŞİDDETTEN NASIL KURTULURUZ? 



Şiddet siyasette de egemendir ailede de futbolda da ünversitede de. Şiddetten kurtulmamız, herkesin inancına ve düşüncesine, kendi inanç ve düşüncemize istediğimiz saygıyı göstermemizle olacaktır. Bunun başka yolu yoktur. Ailede, ülkede huzurun sırrı da, kalkınmanın sırrı da uygalığın sırrı da burada.

 

SURİYE'NİN İÇ SAVAŞI REYHANLI'DA BİZE BULAŞTI



Reyhanlı'da patlayan bombalar Türkiye'nin hiç de üzerine vazife olmayan Suriye'deki olaylara müdahaleci olmasından dolayı patlamıştır. Suriye'nin iç savaşı geldi bize bulaştı Reyhanlı'da. 



Bir grup; 'Hükümet Esad'a karşı daha sert önlemler almak için hatta gerekirse askeri müdahale yapmak için kışkırtma yapıyor, bu Reyhanlı olayına göz yumdu.' diyor. Bu çok ciddi bir iddia, bunu varsaymak çok iddialı olur. Doğru, hükümet Esad'a karşı daha sert önlemler alınsın istiyor ama ben hiçbir iktidarın, halkını manipüle etmek için böyle bir katliama göz yumacağı kanısında değilim. İhmal olmuş olabilir ama bir kasıt olduğunu asla sanmıyorum. 11 Eylül saldırıları için de Amerika'nın bilip gözyumduğunu sanmıyorum.  



ABD İLE TÜRKİYE'NİN SURİYE POLİTİKASI AYNI DEĞİL



Türkiye ile ABD, Ortadoğu ve Suriye'de aynı ayrıntı çizgisinde değil. O kadar değil ki bizim Başbakan Amerika'ya bir takım isteklerle gitti ve hiçbirini alamadan döndü. Türkiye maalesef savaşma ve Suriye'ye müdahale konusunda Amerika'dan daha ileride. Türkiye'de yöneticiler daha sert ve müdahaleci



SEÇMEN OLAYLARA GÖRE TAVIR BELİRLEMİYOR



Seçmen uluslararası veya ulusal olaylara göre tavır belirleyen bir seçmen değil, iktidara oy veren bir seçmen. İktidar ne derse onu destekliyor. Söyledikleri birbirinin tersi olsa da. Seçm eğer iktidar ya da muhalefette eğer bir lidere ve partiye inanmışsa seçmen birbiriyle çelişen eylem ve söylemlerine uzun süre müsamaha ediyor. Bu siyasal davranış biçimini gözden kaçırırsak hiçbirşey anlayamayız. 



AKİL İNSAN OLMAZDIM



Akil İnsanlarla ilgili bana teklif gelmedi. Gelseydi kabul etmezdim. Akil insanlar meselesi, Kürt sorunu ya da PKK sorunu denen soruna ilişkin çözümü halka anlatmak veya o çözüme halkın ne tepki verdiğini öğrenmek için oluşturulmuş bir görev. Barış süreci deniyor. Barış süreci nedir? Nereyle  savaştayız ne barışı? Benim anlayışımla demokrasi ve insan hakları denen bir sorunun çözümü için oluşturulan bir süreç bu. Böyle bir süreç varsa bu süreci oluşturanlar anlatsın bana ne. Ben niye elalemin ne olduğunu bilmediğim görüşlerini anlatmak için sokağa çıkacağım. Kim kiminle ne barışı yapıyor? 



30 yıldır terör yapan, cinayet işleyen bir örgütün üyelerine terörist denmeyecek aktivist denecek. Tamam eğer eyleme son veriyorsa bu dahi olabilir. Müzakere de konuşulabilir. Ama o ülkede aynı anda birtakım yazarlar, çizerler, profesörler, subaylar, ordu komutanları, çok tartışmalı delillere dayalı olarak 4-5  yıl gibi tutukluluklarla yargılanıyor ve adalet konusunda ciddi sorunlar yaşanıyorsa, kimse kusura bakmasın ben ülkemde olup bitenlere demokrasi ve insan hakları çerçevesinde bakarım ve bu ne iştir diye de sorarım. 



DEMOKRATİKLEŞME ETNİK VE MEZHEPSEL BAZDA OLMAZ



Demokratikleşme ve insan hakları etnik bazda, din ve mezhep bazında olmaz. Kürt, Türk bazında olmaz. Demokrasi ve insan hakları insanlık bazında olur. Her kim ki herhangi bir mezhebi veya dini veya ırkı öne çıkararak hak istiyor, onun sonu kana ve savaşa gider. İnsan haklarına, eşitliğe, kardeşliğe gitmez. 



Bütün birleştirici kimlikler aynı zamanda bölücüdür. Kendi dışındakilere bölücüdür. Kimlik siyaseti yaptığınız vakit, kaçınılmaz olarak bölücülüğe düşersiniz. İnsanlık siyaseti yapacaksınız. 



HER ŞEYİN SORUMLUSU AMERİKA DEĞİL



Dünyada ve Türkiye'de olup biten herşeyin sorumlusu Amerika değil. Böyle düşünmek kendimize hakarettir. Amerika tabii ki dünyada çok etkili ama bizim de elimiz armut toplamıyor. Türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının da bir iradesi bir kültürü var. Eğer Amerika herşeye hakim olsaydı İran'da Humeyni başa gelemezdi, Mısır'da Amerika'nın adamı olan Mübarek iktidarı değişmezdi. 



Dünyada çeşitli siyasal yapıları etkilemeye çalışan çeşitli örgütlenmeler vardır ama bütün dünyadaki pislikler Amerika'nın, Yahudilerin, Masonların, Müslüman teröristlerin yaptıklarıdır gibi şeyler yanlıştır, doğru çözümler bulunmasını da engeller. 



Irak Müslüman bir ülke. Hristiyan Amerika Irak'ı işgal etti. Ama Irak'ta Şii Müslümanlarla Sunni Müslümanların birbirlerini öldürme sayıları Amerikalıların öldürdüğü Iraklılardan daha çok. Böyle inanç olur mu?"


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin