Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Nallıhan ilçesine gelen Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile Tapduk Emre Türbesi'ni ziyaret etti.
Daha sonra türbenin yakınlarındaki kadın çiftçilerle sohbet eden Kılıçdaroğlu, kadınların selden çok zarar gördüklerini söylemeleri ve destek istemeleri üzerine, bütün Türkiye'nin zarar gördüğünü, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş'ın gereken desteği verdiğini belirtti.
Kılıçdaroğlu, ekonomik olarak da sıkıntı yaşadıklarını ifade eden kadınlara, "Hepsini halledeceğiz." karşılığını verdi.
Çiftçi kadınlar, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş'tan pazar yeri talebinde bulundu.
Sohbet sırasında kadınlar, Kılıçdaroğlu ve Yavaş'a çay ve üzüm ikram etti.
Vatandaşla sohbet eden Kılıçdaroğlu:
"Havamız var, suyumuz var, çalışkan insanlarımız var. O zaman şu soruyu sormak zorundayız; Neden biz dışardan mercimek alıyoruz? Neden dışarıdan canlı hayvan, et, mısır, ayçiçeği alıyoruz? Toprak mı yok? Arazi olarak Konya'dan küçük olan Hollanda bizim 10 mislimiz ihracat yapıyor. Sorumlusu kim? Cevabı gayet basit. Sorumlusu siyaset kurumudur. Devleti yönetenler bunun cevabını vermek zorundalar; ama devleti yönetenler bunun cevabını verme yerine biz nasıl iç çatışmayı, kavgayı, kutuplaşma yaratırız, toplumu ayrıştırırız hesabı peşindeler. Bundan çıkmamız lazım" diye konuştu.
'ÇİFTÇİNİN KREDİ FAİZİNİ SİLECEĞİZ'
Kılıçdaroğlu, 2006'da çıkan Tarım Kanunu'nu hatırlattı. Kanunda 'Her yıl çiftçilere milli gelirin en az yüzde 1'i oranında destek verilir' yazdığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Ama vermediler. Kim itiraz etti? Kimse istemedi. Ziraat odalarının dava açması lazım. Ben bağırıyorum 'Çiftçiye hakkını teslim edin' diye. 'Etmiyoruz, zaten onların oyu çantada keklik' diyorlar. 'Nasıl olsa bize oy verecekler' anlayışını yerle yeksan etmemiz lazım. Bütün bunları düşünmemiz lazım. Sıkıntılarımız var, aşabiliriz. Mazot fiyatından şikayet ediyorsunuz hepiniz. Fiyat artışı olur, bunu da anlıyorum; ama 'sosyal devlet' dediğiniz kurum üreticiyi korur. Sosyal devlet, üretenin yanında olmak demektir, fakirin fukaranın yanında sosyal devlet herkesin doğumundan ölümüne kadar, yaşamını ekonomik olarak güvence altına alan devlet demektir. 'Çiftçiye kredi alın' diyorlar, faiz ödüyorsunuz. Allah nasip eder sizlerin oyu ile iktidara geldiğimizde ilk 1 hafta içinde çiftçinin, üreticinin ve esnafın kredilerinin faizini sileceğiz. En büyük tehlike çiftçiyi toprağa küstürmektir. Çiftçi küserse 85 milyon açız. O nedenle tarım stratejik sektördür" ifadelerini kullandı.