A.Ü. İletişim Fakültesi’nin son sınıfında okutulan “İletişim ve
Etik” dersinin final sınavı 18 Haziran 2003 tarihinde yapıldı ve
sınavda 40 puanlık soru olarak, gazeteci adayı öğrencilerden
ÇGD’deki istifa sürecini değerlendirmeleri istendi. Bunun için,
ÇGD’den istifa eden kurucu ve eski yöneticilerin 12 Haziran 2003
tarihinde yaptıkları ortak basın açıklaması tam metin olarak
verildi ve öğrencilere şu sorular yöneltildi:
a) Yukarıdaki açıklamanın ana sorunu nedir? ÇGD’de ortaya çıktığı
belirtilen durum, hangi gelişmenin sonucudur?
b) Açıklamada dile getirilen görüşler ışığında, etik ilkelerin
korunması için ne yapılmalıdır?
ÇGD’deki gelişmeler üniversitede sınav konusu haline gelirken,
dernekten istifa edenlerin sayısı 12’ye yükseldi. 12 Haziran 2003
tarihinde basın açıklamasıyla istifalarını duyuran kurucu ve eski
yöneticilere ek olarak, eski Onur Kurulu üyesi Ali Tartanoğlu, eski
Genel Sekreter Bekir Öztoprak, eski GYK üyelerinden Nurettin Atmaca
ve Veli Özdemir, dernek üyeleri Kemal Balcı, Ful Ekesan ve Recep
Kaban da ÇGD’den istifa ettiler. Ali Tartanoğlu, istifa
dilekçesinde “POAŞ olmazsa Aydın Doğan TV işletemez” tezinin masum
bir saptama olmadığını belirterek, “ÇGD ilkeleri için bedel ödemek
istemeyen bir anlayışın derneğe egemen olduğunu” vurguladı.
Bekir Öztoprak, ÇGD’nin kuruluş felsefesinden ve evrensel
gazetecilik ilkelerinden uzaklaştırılması nedeniyle istifa ettiğini
bildirirken, dernek yöneticilerine “Sizleri, eğer halen varsa
“gazeteci” sorumluluğunuzla başbaşa bırakıyorum” diye seslendi.
Nurettin Atmaca da, ÇGD’nin ilkelerinden değil, örgütsel yapısından
istifa ettiğini açıkladı.
Bir yıl önce benzer gerekçelerle istifa etmesine karşın delege ve
üye listesinde gözüken Hıdır Göktaş ise, dernek yöneticilerinin
istifasının geçerli olmadığı yolundaki açıklamasını şaşkınlıkla
karşıladığını bildirdi. Bazı üyeler de istifa konusunda, Bursa ve
İstanbul şubelerinde başlayan olağanüstü genel tartışmasının
sonucuna göre karar vereceklerini ifade ettiler.
Bu arada, Ulusal Kanal’da dün akşam yayımlanan Ankara Gündemi adlı
programda yapımcı Hikmet Çiçek’in sorularını yanıtlayan ÇGD
kurucusu Cengiz Kuşçuoğlu ve eski Genel Başkan Rahmi Yıldırım,
neden istifa ettiklerini açıklarken, şimdiki ÇGD yönetimine ağır
eleştirilerde bulundular. ÇGD’nin basın emekçilerinin örgütü olarak
kurulmasına karşın bugün medya tekellerinin gölgesinde ve
yörüngesinde bir örgüt haline geldiği görüşünü yineleyen Kuşçuoğlu
ve Yıldırım, ÇGD yöneticilerinin “Meslek ilkelerini uygularsak
dernekte 40-50 kişi ancak kalır” gerekçesiyle ilkesizliği mazur
göstermeye çalıştıklarını söylediler. ÇGD yönetiminin, Irak’ta
öldürülen gazeteci sayısı 12’ye ulaşıncaya değin savaşa karşı resmi
tutum geliştirmediğini, nihayet açıklayabildiği resmi görüşünde
gazeteci katillerini “saldırgan” ifadesiyle kamufle ettiğini
savunan Kuşçuoğlu ve Yıldırım, ÇGD yöneticilerinin Irak’ı istila
eden ABD ve İngiltere’ye “emperyalist” demeye dillerinin varmadığı
görüşünü kaydettiler. Kuşçuoğlu ve Yıldırım, ÇGD Genel
Başkanlığı’na seçilen Doç. Dr. Doğan Tılıç’ın, intihal suçu
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararıyla kesinleşen Can Dündar’ı Genel
Yönetim Kurulu üyeliğine önermesini ve Dündar’ın seçilmesini,
“intihalin ödüllendirilmesi” olarak gördüklerini belirterek, bunu
Tılıç’ın politik geçmişi, akademik kimliği ve medya etiği
konusundaki yazılarıyla bağdaştıramadıklarını vurguladılar.
Öte yandan, hakkındaki intihal iddiasının soruşturulması için ÇGD
yönetimine başvuran ve yönetim kurulu üyeliğinin askıya alınmasını
isteyen, bunun danışıklı dövüş olarak algılanmaması için Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti ile Türkiye Gazeteciler Sendikası’na da
başvuracağını bildiren Can Dündar’ın henüz TGC ve TGS’ye bir
başvuruda bulunmadığı öğrenildi.
ÇGD´DEN İSTİFALAR İLETİŞİM FAKÜLTESİ´NDE SINAV SORUSU OLDU
Çağdaş Gazeteciler Derneği’ni (ÇGD) kendi içinde tartışma sürecine sokan 31 Mayıs 2003 tarihli Genel Kurul sonrasında başlayan istifalar sürerken, istifalar Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde sınav sorusu olarak öğrencilere yöneltildi.
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin