Çağdaş Gazeteciler: Beni de Fazıl Say

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Yönetim Kurulu ve Ankara Şubeleri, Fazıl Say'ın aldığı cezayla ilgili bir basın açıklaması yaptı.

Google Haberlere Abone ol
Çağdaş Gazeteciler: Beni de Fazıl Say

İşte Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin Fazıl Say için düzenledikleri basın açıklamasının tam metni:



“BENİ DE FAZIL SAY" 



Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say’ın başına gelenler aslında kimseyi şaşırtmadı. Türkiye’de iktidar sahiplerinin düşünce ve fikir özgürlüğüyle aralarındaki uçurum ve tahammülsüzlük bir kez daha ortaya çıktı. Sosyal paylaşım sitesi twitter hesabından, İranlı şair ve bilgin Ömer Hayyam’ın bir dörtlüğünü paylaşan Say’ın düşüncesini herkes beğenmeyebilir ama kimse, hiçbir düşünceyi mahkum etme hakkına sahip değildir.



Say’ın karşılaştığı tutum, iktidar sahiplerinin ellerinde bulundukları yetkiyi kullanma şekli, yasal düzenlemeler bahane edilerek tartışılacak kadar basit bir vaka değildir. Çünkü Say’a çok görülen düşünce özgürlüğü ve fikir hakkı, tarih boyunca tiranlara, despotik rejimlere, kulluk ve köleliğe karşı en önemli kazanımlarından biridir. Özgür insanların birlikteliğinin olmazsa olmazı gördüğümüz düşünce ve fikir özgürlüğü mücadelesi, Sokrates, Hayyam, Galileo, Nazım’ın ve daha binlerce düşünürün yolunu açtığı insanlık tarihinin en önemli yapı taşlarından biridir.



Meselenin ismini doğru koyalım…



Say ne dine ne de dindarlara ilişkin bir şey söylemiştir. Say’ın, Hayyam’dan aldığı dizeler, dini ekonomik, sosyal ve siyasal çıkarları için toplumsal bir baskı aracına çevirerek kullananlarla ilgilidir. Bu davada aslında “din tacirlerini eleştirmek” yargılanmış ve sonunda da ceza almıştır.



Siyasal iktidar, kendi hegemonyasını kurarken kimi zaman Erdoğan’ın “şiir okudu diye” hapse atıldığı çarpıtmasını yaymakta, kimi zaman da din tacirlerine tepki gösteren şiirlere ceza vermektedir.



Fazıl Say’ verilen cezaya ilişkin, AKP iktidarının sergilediği tutum ise hep karşılaştığımız ikiyüzlülükten başka bir şey değildir. Türkiye’nin de tanıdığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin “İfade özgürlüğü, sadece hoşa giden veya zararsız ya da tepki yaratmaz sayılan haberler veya fikirler için değildir” içtihadı ortadadır. Hal böyleyken, çıkıp da “Başkalarının kutsalları sizin kutsallarınız olmayabilir ama siz başkalarının kutsallarını aşağılama hakkına sahip değilsiniz” demek, tam da, kutsalı, kendisine ait olanla sınırlamak demektir.



Bugünler ve bugünlere sebep olanlar, tarihin kıldan ince kılıçtan keskin adaletinde yargılanacaktır.



Ama şimdi, “Beni de Fazıl Say” deme vaktidir.


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin