Almanya'daki darbe girişiminin arkasındaki uluslararası örgüt ortaya çıktı

Almanya’da darbe tezgahladıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 25 kişilik grubun arkasında “İmparatorluk vatandaşları” adında bir örgüt çıktı. ABD de dahil olmak üzere bir çok ülkede benzer grupları bulunan “Egemen Vatandaşlar Hareketi” ne istiyor? Araştırmacı gazeteci Sinan Hacır, Medyatava için yazdı.

Google Haberlere Abone ol
Almanya'daki darbe girişiminin arkasındaki uluslararası örgüt ortaya çıktı

ALMANYA’DAKİ DARBE GİRİŞİMİNİN ARKASINDAKİ ULUSLARARASI ÖRGÜT

Almanya’da darbe girişimi haberleri gündeme düşünce yapılan ilk yorumlar işin arkasında ya Rusya’nın ya da neo-nazilerin olduğu yönündeydi. Ancak belli ki durum beklenenden biraz daha farklı.

Yapılan gözaltıların en dikkat çekicisi Reuss prensi 13. Heinrich’in de aralarında olması. Hatta tüm girişimin bir numarası olarak görülüyor kendisi. Bu girişimi ise “Reichsbürger” olarak bilinen bir örgütün tezgahladığı iddia ediliyor. Bu “İmparatorluk Vatandaşları” Alman Federal hükümetini tanımıyorlar ve İkinci Dünya Savaşı sonrası müttefik devletlerin yerleştirdiği devlet olmayan bir yönetim olarak görüyorlar.

Onlara göre 1871’de birleşen 2. Alman İmparatorluğu legal olarak devam eden tek yapı. Bu nedenle mevcut Alman hükümetinin yasalarına tabi olmadıklarını düşünüyorlar.

İşte bu yüzden kendi görüşlerine sempatisi olan bir Aristokratı başa geçirerek monarşiyi yeniden canlandırmak istediler. Daha önce Reichsbürger üyesi bir belediye başkanıyla görüştüğü için ailesi tarafından dışlanan 13. Heinrich görev için biçilmiş kaftandı. İddiaya göre polis de dahil olmak üzere bir çok kurum ve kuruluşta bu grubun üyeleri mevcut.

Egemen Vatandaşlar kim?

2022 yılında monarşist bir darbe girişimini bize izleten bu fikir yapısına biraz yakından bakalım. Egemen Vatandaşlar 1970’lerden beri bir şekilde var olmuş bir grup. Farklı ülkelerde bulundukları devletlerin meşruiyetini tartışmaya açıyorlar ve yasalarına karşı geliyorlar. Tabii bu insanların hepsinin gerekçesi aynı değil.

Bazıları dini sebeplerle tanrının üzerinde bir devlet olamayacağını düşünürken bazıları kendini devletlere veya şirketlere bağımlı olmayan “birey” olarak tanımlıyor. Bu nedenle trafik polisine “ ben ABD vatandaşı değilim gözaltına alamazsınız” diyerek mukavemet gösteren insanlar mevcut.

Bunların en ciddi ve organize olanlarıysa gerekçesini anayasal durumlara bağlayanlar. Çeşitli yasa boşluklarına dayanarak bulundukları devletin geçersiz olduğuna kanaat getiriyorlar.

Mesela Amerika’dakiler ABD federal yapısını tanımıyor, eyaletlerin kanunlarının kendileri için geçerli olduğunu düşünüyorlar. Rusya’dakiler Sovyetlerin hala yıkılmadığını bu yüzden Rusya Federasyonu’nu tanımadıklarını söylüyorlar. İngiltere’dekiler Kraliçe Elizabeth’in başkasıyla değiştirildiğine inanıyor.

Bunların arasında şiddet eylemlerine karışanlar da var. Mesela geçen sene Wakuesha Wisconsin’de kalabalığın arasına arabayla dalan biri benzer düşüncelere sahipti. Saldırıyı yapan Darrel Brooks siyahi bir radikaldi ve Şu an İsrail’de yaşayanların sahte, siyahların ise gerçek Yahudiler olduğuna inanıyordu. Bu düşünce yapısı bu sıralar yaptığı Hitler yanlısı açıklamalarla tepki çeken Kanye West’e de aitti.

Çoğunluğu aşırı sağcı ve komplo teorisyenlerinden oluşan bir grup için kimlik çeşitliliğinin fazla olduğunu da söyleyebiliriz. Mesela ABD’de “Rise of Moors” adlı siyahi bir grup kendini Emevilere bağlıyor ve Amerikan federal yapısını diğerleri gibi reddediyor.

Bu gruplar pandemi sonrası yoğun destek topladılar, ABD’de seçimler sonrası kongreyi basan Q Anon grubunun da dahil olduğu pek çok komplo teorisi grubu bu fikir yapısının temelini oluşturdu. Avrupa’da yoğun tepki çeken karantinalar grupların destekçi bulmasını kolaylaştırdı. Almanya’da tahmini 21 bin Reichsbürger üyesi olduğu düşünülüyor. İddiaya göre bunların sadece %5’i aşırı sağcı.

Yani Avrupa’da duymaya alışkın olduğumuz “neo-nazi” gruplarından biraz daha farklı bir yapıyla karşı karşıyayız.

Almanya’da yapılan operasyon darbe girişiminin çok da ciddiye olmadığını gözler önüne serse de hem orada hem de başka ülkelerde benzer operasyonların olabileceğini söyleyebiliriz. İşin Rusya veya başka bir ülkeyle bağlantısını anlamak için daha çok var. Konuyla ilgili tek ipucu gözaltına alınan 13. Heinrich’in eşinin Rus vatandaşı olması. Yine de bu bağlantı için çok erken.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin