Dündar, şunları söyledi:
"Çeşitli spekülasyonlar yapılıyor. Uğur Dündar’ın tahtı sallanıyor, yok orada çalışacak, yok burada çalışacak şeklinde. Böyle bir süreçte sahip çıkılması, konuşulması gereken Uğur Dündar ve Yılmaz Özdil değil basın özgürlüğüdür. Artık havada uçan kuşlar bile biliyor ki basın özgürlüğü baskı altındadır."
"Ana Haber bülteni AB kesiminde izlenmeye başlandı. Genel seçimlerin yapıldığı gecede hem AB’de hem Total’de rakiplerimize fark attık. Programları seyredilmeyen Star TV belini doğrulttu, 3. haber kanalı olmayı başardı."
"Aydın Doğan Bey bu sektörde kaldığı sürece biz Aydın Bey'le kalmaktan mutlu oluruz. İstediği sürece burada seve seve çalışırız. Aydın bey şunu da diyebilir: ’Durumumu biliyorsunuz. Sağolun, teşekkürler’ der, sarılır kucaklaşırız. 5 dakikada da yerimizi boşaltırız."
"Mesela Can Dündar neden ekranlarda yok, Ruşen Çakır, Mirgün Cabas (arada motorsikletiyle çıkarsa eğer) ve Banu Güven gibi gazeteciler neden yok? Çok açık ve net söylüyorum medya patronları iktidarın baskısı altındadır."
"Gazetecileri televizyon binaları gibi, stüdyolar gibi, masalar
gibi satılık değildir. Benim için tahtı gidiyor, yok efendim
şunu gidiyor, bunu gidiyor diyenlere sözüm. Ben hiçbir zaman aynaya
bakıp tükürme gibi bir duyguyu hiç hissetmedim. Aynaya baktığımda
mutlu oldum. Çocuklarıma şerefli bir gelecek bırakmak
istiyorum. Bunları söyleyenler ne olacak bu medyanın hali
diye kafa yorsalar aynaya bakıp tükürmek gibi bir duyguyu
yaşamazlar."