Avşar, Yapı Kredi Bankası bünyesinde bulunan alacağına yönelik TMSF tarafından konulan haciz işleminin iptali istemiyle dava açmıştı. TMSF Kurulu’nun 18 Eylül 2008’de 2008/309 sayılı kararıyla, Hülya Avşar’ın 13 Aralık 2007 tarihi itibariyle 2 milyon 441 bin 498 YTL (2 milyon 93 bin 191 dolar) olduğu belirtilen borcu, Fon ve Avşar arasında imzalanan 26 Kasım 2007 tarihli protokol çerçevesinde 1 milyon 106 bin 330 dolar olarak ödenmişti.
Yürütme durmadı
Borcun 1 milyon 106 bin 330 dolar olarak ödenmesine karşın, amme borçlusu Hülya Avşar tarafından 26 Aralık 2007 tarihli protokolün ihlal edilmiş olması nedeniyle, 13 Aralık 2007 itibariyle 986 bin 861 dolar olan bakiye bedelin tahsili için, 6183 sayılı kanun hükümlerine göre yapılan takibin kaldığı yerden devamına karar verilmişti. Karar uyarınca tesis edilen 17 Kasım 2008’de, B.02.2.TMS.0.25.250-20564 sayılı haciz işleminin iptali istemiyle İstanbul 6’ncı İdare Mahkemesi’nin 2008/1911 E sayılı dosyası ile dava açılmıştı. Açılan davada mahkemenin 15 Aralık 2008 tarihli ara kararı ile yürütmeyi durdurma talebi reddedildi.
Yasal prosedür
Ertürk, konuya ilişkin değerlendirmesinde, belli bir yasal
prosedür bulunduğuna işaret ederek, "B;u kim olursa olsun
değişmiyor. O yasal prosedür içinde alacağımızı tahsil edinceye
kadar çalışmalarımız, çabalarımız devam edecek. Bu Hülya Hanım’a
özgü birşey değil" diye konuştu. Ertürk, bu tür uygulamaların bütün
borçluları için yapıldığını, bunun da onlardan biri olduğunu
belirterek, Avşar’ın TMSF’den herhangi bir görüşme talebinde
bulunmadığını bildirdi.
www.hurriyet.com.tr