Uğur Dündar:
"Kılıçdaroğlu’na göre Melih Gökçek, Ankara’daki sayaçları fahiş fiyatla almış, ancak bu firma İstanbul Büyükşehir Belediyesine daha ucuza satmıştı.
Kemal Kılıçdaroğlu, Melih Gökçek’in başkentlilere milyonlarca dolarlık kazık attığını söylüyordu.
Bu iddiaların ardından Melih Gökçek açık oturum karşılık verdi ve "onun balonunu patlatacağım" dedi.
Sayın Kılıçdaroğlu Arena’ya konuk olmuştu. Doğal gaz sayaçları alımlarına yönelik bazı iddialarda bulunmuştu. 1994 – 2003 arasında 835 bin sayaç alındığını ve farkın 12 milyon euro olduğunu söylemişti.
Ayrıca elektrik direğinin de tek bir firmadan, Sayın Cumhurbaşkanı Gül’ün yakınlarına ait bir firmadan ihalesiz aldığını söylemişti. İddialar böyle özetlenebilir. Asıl konu budur. İstirham ediyorum bu konunun dışına çıkmayın."
Melih Gökçek:
Bugün konuyu gündeme getireceğiz. İstirhamım şu, sadece bu konuda Melih Gökçek’le tartışabiliriz dedi. Ben burada hangi konuları söylediyse onları hazırladım getirdim. Doğalgaz konusunda ya da başka bir konuda "ben de şunu getirdim" derse kabul etmem.
Öncelikle yapmış olduğu ithamla ilgili belgelerini soracak bende cevap vereceğim. Başka iddiaları varsa, o zaman yeni iddialarını gündeme getiririm. Yine bir araya geliriz. Ben buraya hep dosyaları getirdim. Ben sayın Kılıçdaroğlu’na son 5 dakika içerisinde 25 tane yolsuzluğu soracağım.
Ama Sayın Kılıçdaroğlu söylediği konuları çıkarsa ben buna itiraz ederim. Şimdi ne söylüyorsa onun belgelerini gösterecek.
Burada tabi siz dediniz ki çok etik davranmak lazım. Buna katılıyorum. Ama bir insanın itham edileceği en büyük şey yolsuzluktur. Bunu yapmak şerefsizliktir. Bunu melih Gökçek’te yapsa şerefsizliktir, başkası da yapsa şerefsizlik. Ama iftirayı atan da şerefsizdir.
Kılıçdaroğlu:
Ben sizin programa katılırken satırbaşları itibarı ile bazı
şeyler söylemiştim. siz beni davet ederken, ben doğalgaz sayaçları
dolayısıyla Ankara halkının nasıl soyulduğunu belgeleriyle
anlatacağım demiştim. Ama önce isterseniz şöyle espriyle
başlayalım.
Sayın Gökçek benim için demişti kaçar giderse, Türkiye'deki bütün
bilboardlara ilan vereceğim demişti. Şunun için demiştim.
İstanbul'da 6500 bilboard var.
Gökçek:
Başka konuyu konuşturmam. Soru sormayacaksınız. Başka konulara
saptırtmam.
Dündar:
Henüz açık oturumun ikinci dakikasındayız. Lütfen müdahale
etmeyin.
Kılıçdaroğlu:
Doğalgaz Ankara'ya geldiği zaman yeni bir süreç başladı. Gökçek'te
başkanken ihaleye çıktı. Çıkılan ilk ihale 224,5 dolar. Ortaya
çıkan doğalgaz sayacı. Benim ilk sorum şu. Dünyada bu sayacı 224
dolara alan herhangi bir belediye söylesin.
224.5 dolar ulusararası konuda "Ankara fiyatı mı bu" diyorlar.
224,5 dolara alıyorsunuz, Ankara halkına 300 dolara
satıyorsunuz.
Dünyanın hangi ülkesinde bir büyükşehir belediye başkanlığı 300
dolara bu sayacı satar.
Ön ödemeli doğal gaz sayacına neden geçiyoruz. Dedim ki herhalde
tahsilatta sıkıntı çekiliyor. Ankara'ya baktım 115.456 mekanik
sayaç var. Tahsilat oranı yüzde 99.
İstanbul'a baktım. 3,939.000 mekanik sayaç var. Tahsilat oranı
yüzde 98,42.
İzmir'e baktım. Orda da yzde 99,9. Demekki tahsilat oranı
yüksek.
Amaç ne olabilir de ön ödemeli doğalgaz sayacı alınır. Ona baktım.
bu sayaçların acaba alımında bir tasarrufu var mı diye baktım.
Böyle birşey bulamadım.
Gökçek:
Konu saptırılıyor. 168 euroya benim sayaç aldığımı söylüyor. Lütfen
bunu göstersin. Faturasını göstersin. Var mı elinizde ?
Kılıçdaroğlu:
Birim fiyatı 224 dolardan aldınız mı almadınız mı?
Dündar:
Melih Bey lütfen dinlermisiniz?
Gökçek:
Beyefendinin en büyük vasfı sıkıldığı konudan fellik fellik
kaçmak.
Kılıçdaroğlu:
Ben Ankara halkının nasıl soyulduğunu anlatamazsam nasıl
olacak?
Gökçek:
Önce belgeyi gösterin. Ben bu konuyu saptırtmam.
Kılıçdaroğlu:
Dünyanın en pahalı doğal gaz sayacını aldın. Hangi gerekçeyle
aldın. Bunu açıkla.
Ben size 224,5 dolar diyorum.
Gökçek:
Vazgeçtiniz mi 168 euro'dan.
Kılıçdaroğlu:
224 dolarlık saati aldınız mı almadınız mı birinci sorum. Dünyada
bu fiyata alan var mıdır yok mudur bu ikinci sorum. Bu sayaçları
300 dolara sattınız mı satmadınız mı?
Ben bunu anlatmak zorundayım.
Gökçek:
Böyle bir mantık münakaşa olmaz. Telaşlanan sizsiniz.
Dündar:
Siz bana izin vermiyorsunuz ki. Ben 40 yıllık gazeteciyim bu
konudaki adil durumunu da kanıtlamış biriyim.
Gökçek:
Siz bana 168 euroluk belgeyi gösterin.
Gökçek:
İddia nedir? Şudur. 168 Euroya aldın, aynı doğalgaz sayaçları
İstanbul Büyükşehir Belediyesine 23 euroya satıldı.
Kılıçdaroğlu:
Geleceğim.
Gökçek:
Böyle bir fatura yok. Yalan söylüyor. Bu 224 dediği bizim 1995
yılında alınan sayaçlar.
Dündar:
224 dolar dedi Melih Bey. Var mı efendim 168 euro.
Kılıçdaroğlu:
168 euro değil 168 dolar.
Gökçek:
Şimdi dolar mı oldu. Yalan bir.
Kılıçdaroğlu:
Bu firmaya ayrıca 55 milyon YTL ödeme yapıyorsunuz. Büyükşehirin
kaydı bu. Bakım onarım pil değişimi için. Bu yetmiyor aynı firma 10
yılını doldurmuş sayaçlar için gidiyor yine aynı firma alınıyor. Bu
firmaya yine para ödeniyor.
Dündar:
Bakım için böyle bir ödeme yapılması gerekmez mi?
Kılıçdaroğlu:
Ön ödemeli sayacı neden tercih ediyorsunuz? Paranı alamıyorsan
getirirsin. Yüzde 99 tahsilat oranı var. Ben bu sorunun Ankara
halkının önünde duymak istiyorum. O firmaya ödüyor. O firmaya
ödediği içindir ki Ankara halkı soyuluyor.
Gökçek:
Bu 168 meselesini bir bitirelim. Sayın Dündar siz verdiğiniz
sözü tutmuyorsunuz. Bütün mesele ana konuyu saptırmak.
Beyefendiye akıl vermişler. Konuyu saptır demişler. Söylemiş olduğu
9 konuda da yalan söylüyor.
Beyefendinin konuşmuş olduğu konusunun bu iddialarla ne ilgisi
var.
Dündar:
Sayın Gökçek 2 dakika izin verirmisiniz? Bu açık oturumu ne için yapıyoruz. Bütün detaylarına girelim diye. Sizde Ankara halkına rahatlıkla cevap verin diye yapıyoruz.
Kılıçdaroğlu:
835 bin sayaç, bana verdiği yanıtta 2 Nisan 2008'den sonra aldı
mı almadı mı, hangi firmadan ve kaça aldı. Eğer bu sayaçlar mekanik
olsaydı 138 milyon dolar Ankara halkı daha az para ödeyecekti. Bu
daha az miktarı, bunun üzerine bir de 300 dolara sattı. Burada bir
hortum var.
Dündar:
Hortum demeyelim. Mahkeme kararı olmadığı için.
Gökçek:
Siz kendi belediyenizde arayın hortumunuzu.
Kılıçdaroğlu:
Enerji Piyasası Üst Kurulu 150 dolardan fazlaya satamazsınız
dedi, siz 300 dolara sattınız. Ankara halkı neden buna 300 dolar
ödüyor.
Diğer belediyeler ne yaptı. İstanbul 190, İzmir 180, Erzurum 180.
Sadece Ankara 300.
Buradaki işin özelliği aynı firmadan alınıyor, aynı firma
denetliyor, aynı firma bakım onarım yapıyor, aynı firma 10 yıl
geçtikten sonra bunu değiştiriyor ve şimdi özelleştirme var. Buna
bu firma 2. sıradan talip.
Gökçek:
Elli tane iddia mı dinleyeceğiz? Bir de ben cevap vereyim.
Sayın Kılıçdaroğlu, euroyu dolara çevirdi. Bilinci yalanı çıktı
ortaya. 168 euroya aldı demişti, İstanbul'daki mekanik sayaçlar 23
euroya aynı firma satıyor. Arada da 145 euro yolsuzluk yaptığımı
söyledi.
Onun dünyadan haberi yok. Kartlı sayaçlarla elektronik sayaçlar
arasında muazzam farkı vardır. 23 dediği İstanbul'daki mekanik
sayaç, elektronik sayaç 168 dediği ama biz 63 euroya aldık.
İkisinin arasında bu fark var.
Bu sayaç son olarak 133 YTL'ye alınmıştır. Faturaları da
burada.
Yani insanlara 168 euro diyerek yalan söylemiştir. Elektronik ve
kartlı sayacı birbirinden ayıramamaktadır.
Melih Gökçek, mekanik sayacın yani İstanbul'un 23 euroya aldığı
sayacı, Melih Gökçek 18 euroya almıştır.
Peki CHP'nin adayı olan Karayalçın kaça almıştır? Benim aldığım 18
euro. Kaç euroya aldıysa yolsuzluk yaptı dersiniz
Kılıçdaroğlu:
224 euroya almamıştır.
Gökçek:
Ben 18 euroya almışım. Sayın Karayalçın kaça aldıysa yolsuzluk
yapmış mıdır? 40'a alsa yolsuzluk yapmış mıdır? 100'e yapmışsa
yolsuzluk yapmış mıdır. Tamı tamına 109 milyona almıştır.
Benim 33 YTL'ye aldığımı o 109 YTL'ye almıştır.
Sayın Karayalçın CHP Adayı değil mi onu savunacaksınız.
Dündar:
Sayın Kılıçdaroğlu konuşurken, sözünü kestiniz. O sizi dinliyor.
Siz müsterih olun. Ama Sayın Kılıçdaroğlu'nun sorusuna cevap vermek
yerine Karayalçın dönemini anlatıyorsunuz.
Gökçek:
CHP ile AKP'yi birbirine karıştırmayın. 224 dolara aldı dediği
sayaç ilk defa sayaç aldığımızdaki rakamdır.
Kılıçdaroğlu:
Konu çarpıtılıyor. O zaman alınmamış efendim.
Dündar:
Sayın Karayalçın’ın cevap vermesi gerekir. Burada olmayan birini
savunmak benim görevimdir.
Gökçek:
Siz neden onun avukatlığına soyunuyorsunuz ki?
Dündar:
Ben adaletin avukatıyım.
Gökçek:
Bu yıl içerisinde aldığımız sayaç 63 eurodur. Bunu bilmeden
kalkarda siz 23 euroya İstanbul'daki mekanik sayaçla, 168 euroya
elektronik sayacı mukayese ederseniz iftira atarsınız. Kaç milyon
zarar etmişiz?
Dündar:
12 milyon civarında.
Kılıçdaroğlu:
Hayır hayır.
Gökçek:
Sosyal sigortaları da böyle batırdı. Hesabı bilmediğinden.
Beyefendinin hesaptan da haberi yok. Hatırlayın beyefendi sosyal
sigortaları sıfır zararla aldı.
Dündar:
Konunun dışına çıkmayın lütfen.
Gökçek:
Beyefendi benden ilk defa soru sormuş sonra da cevabını almış.
Biz kaç paraya aldığımızı bunu söylemişiz. Bunlar elinde belge
olduğu halde, bunların hiçbir tanesine bakmıyor ve gelip 168 euroya
aldı diye insanlara iftira atabiliyor
Ben toplam olarak 3 başbakan, 11 hükümet, 13 adalet bakanı ile
çalışmışım. Bunların karşısında soruşturmaların sayısı toplam 14
tane soruşturma geçirmişim.
Yani bizim korunduğumuz lafı külliyen yalandır. Bu da bir başka konu.
Başka iddiası neydi. Sayın cumhurbaşkanı’nın kardeşinden elektrik direkleri aldığımıza dair faturayı göstersin.
Kılıçdaroğlu:
Kardeşinden mi?
Gökçek:
Öyle dediniz.
Dündar:
Yakınları demişti.
Gökçek:
Bu sözleşme sayın cumhurbaşkanı dediğiniz, iftira attığınız elektrik direklerini de kapsayan yapılan belgedir. Bu konuda kesinlikle iftira atıyorsunuz.
23 euroya İstanbul’un aldığı sayaç mekanik sayaçtır. Beyefendi bunu ayırt etmekten aciz. 168 euro olan elektronik sayaçtır. Bu dediği 168 euroluk sayacı biz en son 63 euroya almışız.
Arada herhangi bir şekilde suistimal söz konusu değildir.
Ben şimdi bunları ispat etmesini istiyorum. Sayın cumhurbaşkanı’nın kardeşine biz ihale vermişiz bunun belgesini istiyorum.
Kılıçdaroğlu:
Birinci bölümde bağlayamadığım bir şey vardı.
Kendilerinin aldığı 224,5 dolarlık dünyanın en pahalı sayacını hangi gerekçe ile aldılar
Gökçek:
Dünyanın değişik ülkelerinde vardır. Türkiye’de sayaç fiyatları daha da pahalı olmuştur.
Bu 224 dolara alındı denilen sayaç 1995 yılında bu sayaçların ilk ortaya çıkan sayaçtır. Bu sayacın şimdiki fiyatı 63 eurodur.
Biz 1 milyon sayaç aldık.
Kılıçdaroğlu:
Bir insan ayaküstü bunu nasıl anlatır hayretler içerisindeyim. İzmir Büyükşehir Belediyesi teklif aldı 50 dolar.
Dünyada bu fiyata doğalgaz sayacı satan belediye var mı onu sormak istiyorum. Böylece her şey ortaya çıkmış olacak.
Sayın Karayalçın’dan bahsediyor. Karayalçın’la oturup konuşurlar.
Gökçek:
Biz hangi konuyu konuşacaktık?
Sizin konuşmanızı 15 dakika boyunca sayın Kılıçdaroğlu dinledi. Siz
de lütfen 5 dakika dinleyin.
Kılıçdaroğlu:
Sayın Gökçek’in daha önce de fahiş fiyattan kömür satması var.
Gökçek:
Ne alakası var kömürle şimdi.
Kılıçdaroğlu:
02. 04. 2008’den sonra hangi firmadan kaça doğalgaz sayacı aldı. Nisan ayında bana verdiği bilgilerle söyledikleri arasında fark var. Meclis önergesine farklı cevap veren bir başkan Ankara Halkına nasıl doğru cevap verecek.
Gökçek:
Sayın Dündar elli tane konuya girdik. Oradan oraya giriyor. Cevabını ver yalan söylerdin mi söylemedin mi. Elektronik sayaçla mekanik sayacı biliyor musun bilmiyor musun. İnsanlara 145 euro diyerek yalan söylüyor musun söylemiyor musun.
Dündar:
Sayın Gökçek size tanıdığım süreden müsterih misin diye sormuştum. Lütfen izin verin. Siz böyle her sözü keserseniz ne tartışma olabilir ne de iddialara cevap verilebilir.
Dündar:
Efendim sesinizi kıstırmak zorunda kalabilirim.
Kılıçdaroğlu:
831 bin sayaç 138 milyon dolar ödendi. Ankara halkına fatura edilen tutar bu kadar.
Gökçek:
Yalan söylüyorsunuz.
KILIÇDAROĞLU
Şu listede Ankara'da bir milyon metreküpün üzerinde doğalgaz
tüketenlerden alınan fazla para var.
GÖKÇEK
Bunun bu konuyla ne alakası var? Konuyu saptırmaya kalkmayın. Şu el
yazısıyla CHP'li meclis üyelerinin yapmış olduğu yolsuzluğu
konuşalım.
CHP Genel Merkezi'nin alımında ve onarımındaki yolsuzluğu
konuşalım.
KILIÇDAROĞLU
Ben konunun dışına çıkmadım. Bu
GÖKÇEK
Elli tane başlık buluruz. Bunların hepsini konuşamayız. Biz buraya
3 başlık için geldik. Sayın Cumhurbaşkanına iftira attı. Sen
cumhurbaşkanından konuş.
Hani teftiş yapılmamıştı.
KILIÇDAROĞLU
Geleceğim oraya.
GÖKÇEK
Hala geleceğim geleceğim. Beyefendi başka konulara gelen konu şu.
Çok kötü kaçıyorsunuz. Ben sizin peşinizi bırakmayacağım.
DÜNDAR
Eğer bir televizyon tartışmasında yüksek sesle sürekli olarak,
agresif bir üslübla konuşursa seyirci onu mahkum eder.
GÖKÇEK
Siz benim sorduğum sualin cevabını aldınız mı?
DÜNDAR
Sayın Kılıçdaroğlu lütfen bu doğalgaz konusunun özetini
açıklayın.
KILIÇDAROĞLU
Bakın Sayın Dündar, ben beyefendi konuşurken sessizliğimi
korudum.
GÖKÇEK
Bunları bırakın. Beni vatandaşın gözünde 145 euro
KILIÇDAROĞLU
138 milyon dolar Ankara'ya fatura çıkardın. Tüyü bitmemiş hakkını
yiyorsun.
GÖKÇEK
Yetim hakkını yiyen şerefsizdir. Sen beni kendinle karıştırma.
KILIÇDAROĞLU
Hastanelerden bu doğalgaz nedeniyle 17 trilyon fazla doğalgaz
nedeni almış.
GÖKÇEK
Bunun ne alakası var. Fazla para alındıysa, gider vatandaş
mahkemeye gider ordan da alır.
KILIÇDAROĞLU
Enerji Piyasası Denetleme Kurulu bunu denetliyor ve Ankara
Belediyesini haksız buluyor.
800 bin kişiden yine 800 bin Ankaralıdan para alıyor.
GÖKÇEK
Biz bu konuları mı konuşacaktık. Sayın Dündar resmen taraf
tutuyorsunuz burada. Benim sorduklarımın hangisine cevap verdi.
DÜNDAR
Lütfen Sayın Gökçek. Siz Ankara'nın Büyükşehir Belediye
Başkanısınız. Lütfen ona göre davranın.
GÖKÇEK
Sayın Kılıçdaroğlu'nun ihalelerde nasıl fiyat arttırdığını
tartışalım.
Kılıçdaroğlu'nun elindeki SSK malzemelerinin nasıl PKK'nın eline
geçtiğini tartışalım.
Rahşan affıyla kapatılan dosyalarını konuşalım.
Sayın Karayalçının zamanında 1,4 milyon dolarlık doğalgaz
hizmetinin nasıl 13 milyon dolara çıkardığını tartışalım.
Belediyenin 211 danışman ile nasıl batırıldığını danışalım.
Yapımında ve onarımında yolsuzluk yapılan ve daha sonra CHP
tarafından satılan genel merkezini tartışalım.
Baykal'ın hesaplarını tartışalım.
Dikmen Vadisi'ndek konut kulelerini, 26 milyon dolara satılmasını
tartışalım.
Karayalçın hakkında açılan davalardan kaçı zaman aşımına uğradı
bunu tartışalım.
DÜNDAR
Bitti mi efendim ? Ben burada olmayan ve sayın Melih Gökçek'in
suçlamalarına cevap veremeyen herkes için bir söz hakkının
doğduğuna inanıyorum.
GÖKÇEK
Hala 168 euroluk faturayı gösteremedi. Ben bunları en sonunda
okuyacağım demiştim.
DÜNDAR
Lütfen kesmeden susup dinlermisiniz.
KILIÇDAROĞLU
1 milyon metreküpün üzerinde doğalgaz tüketenler, Atatürk öğrenci
Yurdu var. TSK rehabilitasyon Merkezi var 271 milyar fazla
almışlar. ODTÜ var 1,5 trilyon. GATA Isı Santrali var.
Bu fazla para nerede? Kendi internet sitelerinde de yayımlandı. Bu
paralar hortumlandı. Bu paralar alınıyor. Enerji Piyasası Kurulu
haksız yerine aldın diyor, şimdi paraları iade edecekler?
Geliyorum başka bir konuya.
KILIÇDAROĞLU
800 bin aboneden fazla para almışlar. Her birini grup grup
sıralamışlar. Enerji Piyasası kurulu ödeyeceksiniz diyor.
Neden fazla ödeniyor biliyormusunuz? O çok övündüğü doğalgaz
sayacındaki yazılım hatası yüzünden.
Gidiyorsunuz, doğalgaz mekanik sayacınız var sonra doğalgaza
dönüştürüyorlar. Çünkü ilgili firma kar edecek. Bu kişilerden 150
dolar fazla para alıyorlar. Sonra 300 dolar alıyorlar.
İnsanlar mahkemeye başvuruyorlar. Sonra davayı da kazanıyorlar.
Bu 150 dolar fazla tahsil ettiğiniz kişi sayısı kaç?
Açıklamıyorlar.
Açıklamalarında 01,01,2004 - 31,12,2004 mahkeme kararı
getirenlerden sadece biz bu bedeli ödeyeceğiz diyorlar. 150 doları
aldığınız insanlara diyorsunuz ki, mahkeme kararı getirmeden ben
bunu vermem diyorlar. Bunu EGO açıklıyorlar. Şimdi ben merak
ediyorum.
Siz kendi halkınızın menfaatini korumayıpta, birilerinin hakkını
koruyorsunuz?
Bu parayı kim aldı? Haksız değil mi bu para? Böyle birşey olabilir
mi?
Bu sayaçların içinde pil var. Bu pili firmanın ücretsiz
değiştirmesi lazım. Fakat bunlar pil parası da alıyorlar. Yaklaşık
10 trilyon. 2003'ten 2007'ye kadar.
Yine şikayet üzerine, yine itiraz geliyor. Sen pil parası alamazsın
diyor.
Bir başkan kendi halkını çıkarlarını korur. Şimdi gelelim
Almanya'daki konuya.
GÖKÇEK
Başka bir gün yine gelelim bir araya hepsini konuşalım. İki sorumun
cevabını bile vermedi. Benim sorduğum soruya cevap verin.
DÜNDAR
sevgili seyirciler ben bu açık oturumu burada kapatmak zorundayım.
Çünkü konu çok ayrı yerlere saptı.
GÖKÇEK
Sayın Kılıçdaroğlu, siz şerefinizi burada kurtaramadınız. Siz
sadece bir iftiracısınız. Sayın Uğur Dündar siz tarafsız
davranmadınız.
Niye atamadınız Çankaya Belediye başkanını?
Şu konuda aklınıza şunun gelmesi lazım. AKP belediyelerle, CHP'li
belediyeleri birbirine karıştırmayın. Biz şerefimizle hareket
ederiz.
Türkiye'de söylemiş olduğum yolsuzluklara cevap bile
veremiyorsunuz. Gülüyorsunuz.
KILIÇDAROĞLU
Ben hayatımda ilk kez bir kenti soyup kendisini haklı çıkarmak için
konunun dışına çıkan birini görüyorum.
Sayın Melih Gökçek'in Yargıtay'daki dosyası yüzünden mahkum olmasın
diye AKP tarafından özel yasa çıkarıldı.
Ankara halkından parayı peşin alıyorsunuz ama gidip borçlarını
ödemiyorsunuz. Halkı soyuyorsunuz, yetim hakkını yiyorsunuz.
Bu ülkede Maliye Bakanı adam gibi maliye bakanı olsaydı, o serbest
bölgede o fiyatların nasıl ortaya çıktığı belirlenirdi.
Dışardan bir malı 1 liraya getiriyorsunuz, serbest bölgede
yapıyorsunuz, Türkiye'ye 30 liraya sokuyorsunuz. Sonra ne oluyor, o
sayaç buraya geliyor. Diyorlar ki bize maliyeti 300 lira. Sonra
onun da üzerine bir para geliyor.
GÖKÇEK
Şu ihaleleri nasıl farklı bitirdiniz? Bana bir cevap bile
veremediniz?
DÜNDAR
BU tartışmayı elimden geldiği kadar yansıtmaya gayret ettim. Burası
açık oturumunda başında belirttiğim gibi kimseyi yargılama hakkına
sahip değiliz.
burada olmayan ve suçlanan sayın seyircilerimizden de ilgilerden de
özür diliyorum. Onların cevap hakkını da bu insanlardan almaya
gayret edeceğim.
www.hurriyet.com.tr