GENÇLİK BİLİRSE KADIN VE AŞK YAZARLARINI KİM OKUYACAK?

Engin Ardıç, her zaman olduğu gibi, günün... daha doğrusu dünün, önem ve ehemmiyetine vurgu yapan bir yazı yazmayı unutmadı. Yine aykırı tonda... Kadın ve aşk yazarlarının dikkatine!

Google Haberlere Abone ol
GENÇLİK BİLİRSE KADIN VE AŞK YAZARLARINI KİM OKUYACAK?

Youthism


Buyurun bakalım bunu da ben uydurdum; madem 'popülizm' halk dalkavukluğu demek, aha bu da gençlik dalkavukluğu!

Çünkü, elbette 'ticari kaygılar' da güdülerek, ülkemiz basınında hem kadın dalkavukluğu yapılıyor, hem de gençlik dalkavukluğu.



Bazı gazetelerin ilk sayfaları da son sayfaları da Ağdacı Melahat'in bekleme salonuna döndü: Manken ve işadamı çiftleşmesi, şarkıcı dedikodusu, zayıflama reçetesi ve yemek tarifinden başımızı alırsak, dünyada neler olmuş, arada öğreneceğiz.



İçeride de gelsin kadın yazarlardan koca bulma, erkek kafese koyma ve elde tutma reçeteleriyle, kadın müşteriye yönelik kozmetik mal üreten erkek yazarlardan aşk yazıları.



'Esnafın çilesi ne zaman bitecek?' edebiyatıyla popülizm, 'hey dostum, kısıtlama kendini, göster enerjini' teranesiyle de 'youthism', isterseniz 'youngism', artık ne derseniz deyiniz.



Bu ticari girişim, ilerilik, ilericilik ayaklarında pazarlanıyor. Çağdaşlık, modernlik.



Birtakım zıpırlara bakıp da 'bunlar düz salak yahu' demeye hakkınız yok. 'Gençliği anlamayan durmuş oturmuş, içi geçmiş yazar' olursunuz.



Ama kart karı, kendisi de genç havalarda, döktürür de döktürür 'youthism' edebiyatını.



Genç okuyucuyu tavlamanın en kestirme yolu da 'bu ülke gençlere ne verebildi ki' sloganı. Özellikle 19 Mayıs gibi bayramlarda 'günün mana ve ehemmiyetine' denk düşüreceksin.Ve, gençlere 'derhal bir meslek edinin' şeklinde öğüt veren morukları suçlayacaksın.



Edinmeyin yavrum, edinmeyin, edinmeyin de ilerleyen yıllarda Bodrum barlarında tabakçılık yaparsınız yapa yapa, kafanızda bandana...



Gazete ve dergilerde size akıl veren yarı-aydın feminist hanımların kafasına uyun ki, otuz beş yaşınızda kendinizi ergenlik çağına girmek üzere babasız bir kız çocuğu ve çantanızda bikiniyle bir kıyı kasabasında bulun onlar gibi...



Durduk yerde kavga çıkarın ve erkekle sürekli çatışın. Herife günün birinde kazara biryerlerde rastlarsanız, 'ex kocam' diye tanıtırsınız, şimdi çok moda bu laf.



'Bir şirkette çalışkan bir böcek' de olmayın sakın, ya tembel ve verimsiz bir böcek olun bir şirkette, ya da daha iyisi, işsiz güçsüz dolaşın.



'Üretmek' kavramıyla ilişkiniz olmasın, heeey dostum, özgürsün sen özgür! Göster enerjini!



Yalnızca tüket yavrum. Önce gofret ve gazoz, sonra babanın arabasını.



Bu tür yazıları da tüket ki ablan da para kazansın.



Çünkü sen 'apolitik' bir neslin mensubusun. Seni apolitik olmakla suçlayan moruklara hiç aldırma, onlar politik oldular da ne oldu kardeş? Birbirlerini öldürdüler alt tarafı, üstelik hapislere de düştüler, süründüler, kendi başlarını yediler enayiler.



Ayol bizim cep telefonumuz, İnternet bağlantımız, sopalı dondurmamız ve Matrix filmine biletimiz var, politika da neymiş?



Size 'cahil kuşak' da diyormuşuz biz...



'Biz nasıl okurduk, nasıl bilirdik' diye ekleyebilmek için...



Tam üstüne bastın teyze, kaldır ayağını: Evet, biz nasıl da okurduk, neler de bilirdik! Şimdi de okuruz, şimdi de biliriz.



Onlar bilmesinler boşver, Matrix'e gitsinler.



Bilirlerse, kadın yazarları ve aşk yazarlarını kim okuyacak?

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin